Temiz Hava 52 Bin Hayatı Kurtabilirdi!

Sağlık ve çevre alanında faaliyet gösteren 17 kurumun oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu, 2016 – 2018 yılları arasında Türkiye’deki hava kirliliğini ve bunun sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirdiği çalışmasını paylaştı. 7 Mayıs Dünya Astım Günü’nde yayınlanan ‘Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri: Kara Rapor’, Türkiye’de hava kirliliğinin Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği seviyelere indirilmesiyle önlenebilecek can kayıplarına odaklanıyor. Çalışma, bu yönüyle Türkiye’de bir ilk.

Araştırmaya göre, 2017’de yaşanan 30 yaş üstü toplam 399 bin 25 ölümün (kazalar/dışsal yaralanmalar hariç) 51 bin 574’ü hava kirliliğinden kaynaklandı. Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Buket Atlı “Türkiye’de 2017’de hava kirliliği, trafik kazalarının yedi katı can aldı. Rapor, hava kirliliğinin DSÖ’nün kılavuz değerlere indirilmesi durumunda, ölümlerin yüzde 12,9'unun önlenebileceğini gösteriyor” dedi.

EN FAZLA ÖLÜM İSTANBUL’DA

Hava kirliliği nedeniyle en fazla ölümün yaşandığı ilk üç il İstanbul (5.851), Bursa (3.098) ve Ankara (2.139) oldu. Bunları sırasıyla İzmir (2.518), Konya (2.082), Manisa (1.957), Mersin (1.628), Balıkesir (1.452), Adana (1.417) ve Antalya (1.226) takip etti.

Platform bileşenlerinden Halk Sağlığı Uzmanları Derneği temsilcisi Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan, 2017’de hava kirliliği kaynaklı ölümlerin tüm ölümlere oranla en fazla olduğu illerin Iğdır (yüzde 25,5), Kahramanmaraş (yüzde 25,1) ve Afyon (yüzde 23,7) olduğunu belirtti. Raporda, bu illerdeki sanayi tesisleri, kömürlü termik santraller ve evsel ısınma amaçlı kömür kullanımının, özellikle coğrafi koşullar dikkate alındığına kirliliğin ana sebebi olduğu vurgulandı.

EN KÖTÜ KAHRAMANMARAŞ, EN İYİ ARDAHAN

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan ölçümlerdeki veriler yetersiz olduğu için, 2018’de sekiz ildeki (Bolu, Eskişehir, Kastamonu, Kırıkkale, Kütahya, Muş, Şırnak, Uşak) hava kalitesine dair hesaplama yapılamadı. 73 ildeki hava kalitesi, ulusal mevzuattaki sınır değerlere göre değerlendirildiğinde ise 44 ilde kirli hava solunduğu ortaya kondu.

Platform bileşenlerinden TEMA Vakfı Çevre Politikaları Bölüm Başkan Yardımcısı Özlem Katısöz, “Havası kirli olan Kahramanmaraş, Manisa ve Muğla’da kömürlü termik santraller işletiliyor. 2018 yılında havası en kirli şehir olan Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde, halihazırda faal durumdaki iki kömürlü termik santralin çok yakınına altı yeni santralin daha inşa edilmesi planlanıyor. Planlanan santraller yapılırsa şehirdeki hava kalitesini daha da düşürecek” diye konuştu.

2018 yılında DSÖ’nün önerdiği hava kirliliği limit değerlerini karşılayan tek il ise Ardahan. Son üç yılda hava kalitesi iyi düzeyde olan, yani DSÖ sınır değerlerine çok yakın olup ulusal sınır değerleri karşılayan iller ise Artvin, Rize, Kırşehir ve Tunceli.

KOAH VE KISIRLIK ÜST SIRALARDA

Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri: Kara Rapor’da hava kirliliğinin neden olduğu sağlık sorunlarına da dikkat çekildi. Çocukların hava kirliliğinden yetişkinlere göre daha fazla etkilendiğini söyleyen Platform bileşenlerinden Türk Tabipler Birliği temsilcisi Doç. Dr. Gamze Varol, hava kirliliğinin bebeklerde düşük doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit ve bronşit, zatürre ve zeka geriliği görülme riskini artırdığının altını çizdi.

Hava kirliliğinden kaynaklanan hastalıklar arasında en sık görülenleri alt solunum yolu enfeksiyonları ve KOAH. Tüm alt solunum yolu enfeksiyonları ölümlerinin yüzde 27.5’ini ve tüm KOAH ölümlerinin yüzde 26.8’ine hava kirliliğine bağlı. Ayrıca doğurganlığı etkiliyor, düşük, kısırlık ve sperm kalitesinin düşmesi gibi sorunlara sebep olabiliyor.

TEMİZ HAVA İÇİN TEMİZ HAVA HAKKI PLATFORMU’NUN ÖNERİLERİ:

Hava kalitesi ölçümlerinin iyileştirilmesi, güncel verilerin halka sunulması, yeni istasyonlar için yer seçiminin modellemeler kullanılarak yapılması.

Hava kirliliği için ulusal sınır değerlerin DSÖ sınır değerleri ile uyumlu hale getirilmesi, ölçümünün yaygınlaştırılması.

Temiz Hava Eylem Planları’nın sağlık ve çevre alanında çalışan STK’ların katılımıyla her il için hazırlanması ve acilen uygulamaya konulması.

Hava kirletici etkisi yüksek tesislerin izin süreçlerinde sağlık etki değerlendirmesi yapılmasının zorunlu hale getirilmesi.

Çevresel etki değerlendirme süreçlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından proje sahiplerinden hava kirliliğinin uzun mesafeli ve kümülatif etkilerini hesaba katan güncel modelleme programları kullanılarak hesaplama yapılmasının istenmesi.

Başta kömür olmak üzere fosil yakıtlara teşviklerin kaldırılması, fosil yakıt alternatifi enerji kaynaklarını önceliklendirecek politika ve teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi.

Kentlerde toplu taşıma ve bisikletli ulaşımın teşvik edilmesi, motorlu araç trafiğine kapalı alanlar yaratılması, ormanların korunması ve artırılması, araçlardan kaynaklanan kirletici emisyonları azaltacak yasal değişiklikler yapılması ve evsel ısınma için kömürün yerine alternatif kaynakların yaygınlaştırılması vb.

Hava kirliliğinin sağlık etkilerinin değerlendirilmesi ve kirliliğin azaltılması ile ilgili politika geliştirilmesinde, Sağlık Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hem birbirleri hem de ilgili meslek örgütleri/sivil toplum kuruluşları ile iş birliği ve iletişim içinde çalışmaları.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)