Türkiye 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi İçin Stratejisini Hazırlıyor
2053 yılına ilişkin net sıfır emisyonu hedefleyen Türkiye’de iklim değişiyor. İklim değişikliğiyle mücadelede etkin yöntemler geliştiriliyor. Yeşil dönüşüm konusunun değerlendirildiği Eko İklim Zirvesi’ne katılan Altensis’in Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, sürdürülebilirliğin artık bir iyilik hareketi değil, ekonomik kalkınmanın olmazsa olmaz faktörü olduğunu söyledi. Zirvede kamunun bu yöndeki iradesini görmenin mutlu ettiğini anlatan Dr. Ilıcalı, şirketlerin karbon ayak izini hesaplayarak kontrol etmesinin her zamankinden daha hayati bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Küresel iklim değişikliğiyle mücadelenin ele alınacağı Eko İklim Zirvesi Ankara’da gerçekleşti. İş dünyası ve ekonomi yönetiminden üst düzey katılımının gerçekleştiği zirvede katılımcılar, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi için hazırlanacak stratejiye ilişkin görüşleriyle katkıda bulundular. Zirvede Quickcarbon ürünüyle kurumsal karbon ayak izini uluslararası standartlara göre hesaplama ve raporlama imkanı sunan Altensis ekibi de katıldı.
“Herkes tarihsel sorumluluğunu yerine getirmeli”
Zirveye ve fuara katılan Altensis’in Kurucu Ortağı Dr. Emre Ilıcalı, dünyada etkisini her geçen gün artıran küresel iklim değişikliğiyle mücadelede herkesin ve her kurumun emisyon gazı salımı konusunda tarihsel sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Dr. Ilıcalı, “Özellikle de şirketler, firmalar uluslararası ticarette rekabette geri kalmamak için karbon ayak izini kontrol altına almak zorundalar. Biz de bu konuda kendilerine kolaylık sunan QuickCarbon ürünümüzü anlatarak, iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlıyoruz.” dedi.
“Kamuda sürdürülebilirlik konusundaki iradeyi görmek umutlandırdı”
İki gün süren ve iklim değişikliği ile mücadele, üretimden ticarete, sanayiden tarıma her alanda yeşil dönüşüm konularının ele alındığı Eko İklim Zirvesi’nin Türkiye’de yeni bir iklim başlatması öngörülüyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Dr. Emre Ilıcalı, küresel iklim değişikliği nedeniyle iş yapış şekillerinin değiştiğini ve bu konunun artık kalkınmayla doğrudan ilgisi olduğunu açıkladı. Dr. Ilıcalı, sürdürülebilirliğin artık sıradan bir iyilik ya da sosyal sorumluluk hareketi değil, iklim değişikliği ile mücadelenin olmazsa olmaz faktörü olduğunu söyledi. Zirvede sürdürülebilirliğin kamunun ana fonksiyonlarından biri olacağının görüldüğünü belirten Dr. Ilıcalı, “Bu konuda çok ciddi bir irade olduğunu görmek bize umut verdi.” yorumunu yaptı.
Dr. Ilıcalı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sürdürülebilirlik konusu daha gündeme bu kadar yerleşmemişken, biz Altensis olarak 2008 yılından beri yeşil binalar, enerji verimliliği, sürdürülebilirlik konularını gündemde tutmaya çalıştık. Sadece gayrimenkul değil, tüm sektörlere hizmet eden QuickCarbon ürününü geliştirdik. Yeşil yerleşimler ve yeşil dönüşüm konusunda yerel yöneticilere destek verdik. Kurumsal karbon ayak izi konusunda bu fuarda oldukça iyi bir ilgi olduğunu gördük. İnanıyoruz ki QuickCarbon bu konuda firmaların önünü açacak. Biz de Altensis olarak gittikçe geniş yelpazeye yayılan hizmetlerimizle bu konudaki çalışmalarımızı artan bir ivmeyle sürdüreceğiz.”
Ulusal Yeşil Finans Stratejisi de hazırlanıyor
Türkiye’nin, 2053 net sıfır emisyon hedefi için ihtiyacı olan 'Ulusal Yeşil Finans Stratejisini 2023 yılının sonuna kadar tamamlamayı planladığını da hatırlatan Dr. Ilıcalı, “Böyle kapsamlı bir strateji için çok fazla zaman yok. Hepimizin hayatını birinci derecede etkileyen böyle önemli bir konuda katkımızı zaman kaybetmeden sunmamız gerekiyor. Bireyler olarak enerjiyi verimli kullanmak, tasarruf etmek, yeşil enerji kaynaklarına yönelmek gibi sorumluluklarımızı yerine getirirken, şirketler, üreticiler, kurumlar olarak da ticaretimizi ve üretimimizi gerçekleştirirken gezegenimizin kaynaklarını kirletmemek, müsrif olmamak ve en önemlisi daha fazla emisyon gazı salımı yaparak atmosferin iklim koşullarını daha fazla bozmamanın yollarını aramak, sunulan çözümlere sarılmak zorundayız.”
“Sorumluluk sahibi firmaların iş yükünü azaltıyoruz”
Pek çok ülkede karbon emisyonu limitleri ve zorunlu azaltım hedefleri olduğuna dikkat çeken Dr. Emre Ilıcalı, “Biz yıllar önce şirketlerin kendi karbon ayak izini ilave bir desteğe ihtiyaç duymaksızın ölçebileceği, denetleyebileceği bir ürünü ortaya çıkardık. QuickCarbon kullanımı kolay yapısı ile mevcut iş birimlerine entegre olarak kurumsal emisyon hesaplarını kolaylıkla yapmaya, emisyon kaynaklarını analiz etmeye ve bunları uluslararası standartlara uygun raporlamaya imkan veriyor. Sektör deneyimine dayanarak oluşturduğumuz bu yazılım, sera gazı emisyonlarının hesaplanmasına öncelik veren sorumluluk sahibi firmaların iş yükünün azaltılmasına imkan tanıyan basit bir çözüm. Ama en önemlisi daha çok firmanın/şirketin karbon ayak izini sınırlandırarak iklim değişikliğiyle mücadeleye birebir katkı sunarak, Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine ulaşmasına destek olacağımız için gururluyuz.” dedi.