Türkiye İMSAD Sektörel Ekonomi Gündemiyle Toplandı
Yapı sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İMSAD, küresel çapta inşaat sektöründe yaşanan gelişmeler ve yılın ikinci yarısına ilişkin beklentilerin değerlendirildiği toplantıda sektör paydaşlarıyla bir araya geldi. Sektörel Ekonomi Gündemi başlığıyla ikinci kez düzenlenen etkinlikte analizlerini aktaran Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, ekonomide rasyonel zemine geri dönüş adımlarıyla öngörülebilirliğin artacağına dikkat çekti.
Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından ikinci kez düzenlenen “Sektörel Ekonomi Gündemi” toplantısı, 14 Haziran 2023 Çarşamba günü online olarak gerçekleştirildi. Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu’nun yaptığı toplantı; inşaat malzemesi sanayicileri, iş dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından ilgiyle takip edildi. Türkiye ekonomisini etkisi altına alması beklenen faktörlere ışık tutulan toplantıda, Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, inşaat malzemeleri ihracat pazarlarındaki gelişmeler ve ekonomide rasyonel zemine geri dönüşün yol haritası başta olmak üzere birçok konuda ayrıntılı analizlerini paylaştı.
“Önümüzdeki altı aylık sürecin çok daha verimli geçeceğine olan inancımız tam”
Etkinlikteki açılış konuşmasında, son 2 yıllık dönemde hem global hem de iç etkilerden dolayı geleceğe dair öngörüde bulunma konusunda büyük zorluklar yaşadıklarını söyleyen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “2023 yılının ilk yarısına dek yaşadığımız bu tahmin edilemez sürecin etkilerinin yılın ikinci yarısında azalacağını ve önümüzdeki altı aylık sürecin çok daha verimli geçeceğine olan inancımız tam. Ülkemizin sahip olduğu yüksek ihracat ve yurt içi potansiyelimizin etkisiyle ikinci altı ayda olumlu gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz. Türkiye İMSAD olarak, her zaman olduğu gibi önümüzdeki dönemde de mevcut ihracat pazarlarımızı geliştirmeyi, yeni pazarlarda daha etkin olmayı ve ülkemize olan katkımızı artırmayı hedefliyoruz. Bunun için bölgemizde üretim üssü olma yolundaki ilerleyişimizin de yılın ikinci altındaki gelişimle birlikte olumlu etkileneceğine inanıyoruz. Bunun için büyük bir kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
“Dünya ekonomisinde yılın ikinci yarısında daha iyimser bir tablo var”
Toplantıda dünya ekonomisine dair öngörülerini aktaran Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel de “2023’ün ikinci yarısında da gelişmiş ülkelerin yüksek enflasyonla mücadelesi devam ediyor. Bunun yanı sıra resesyondan kaçınma ve küçülmeyle karşı karşıya kalmamak adına çabalar sürüyor. Burada temel öncelik, enflasyon dolayısıyla hane halkında oluşan etkiler. Dünya ekonomisi ilk altı ayı çok zor geçirmiş olsa da doğru yönetildiği için enflasyonda belirginleşen düşüşün etkisiyle yılın ikinci yarısında daha iyimser bir tablo bekleniyor. Fakat bu tablonun devam etmesi için sıkı para politikalarının devam etmesi gerekiyor. Öte yandan dünya ekonomisinde büyüme, yüzde 2,4’lük bir oranla yavaşlama yaşıyor, fakat bu yavaşlama gelişmiş ülkelerde görülüyor. Afrika, Orta Asya ve Körfez ülkelerinde ise iyi bir büyüme oranı mevcut.” diye konuştu.
“Rasyonel zemine geri dönüş ile öngörülebilirlik artacak”
Türkiye ekonomisine ilişkin ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yönetiminde rasyonel zemine geri dönüşü değerlendiren Gürlesel, şunları söyledi: ”Bu süreçte Merkez Bankası’ndan bir faiz artışı bekliyoruz. Ancak sadece faiz artışı yeterli değil. Döviz işlemlerinde sınırlamaların, kredi koşullarının, mevduat-kredi faizlerinin sınırlamalarının, bankalara mevduat dönüşüm zorunluluklarının kademeli olarak kaldırılması gerekiyor. Faiz artışlarının yüzde 18 ile başlayıp yüzde 20’ye kadar devam edeceğini öngörüyoruz. Dolar kurunun ise faiz artışıyla bir düşüş yaşamayacağını ve yıl sonunu 25 bandında kapatmasını bekliyoruz. Gelinen noktada rasyonel zemine geri dönüş ile öngörülebilirlik artacak. Makul sağlıklı fiyatlamalar olacak ve bu durum sektörü de hareketlendirecektir. Kur, faiz, mal ve varlıklarda gerçek rayiçlere dönüş olacaktır. Ekonomide yaşanmasını beklediğimiz bu gelişmeler, sağlıklı maliyet ve fiyatlamaya geri dönmemizi sağlayacaktır.”