Uzun Ömürlü ve Depreme Dayanıklı Binalar İçin Su Yalıtımı Hayati Önem Taşıyor
Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz. Çünkü yapıyı oluşturan ana elemanları (demir ve beton), ömrü boyunca koruyacak olan su yalıtımı hayati önem taşıyor.
Türkiye’de inşaat sektöründe büyük bir eksikliği gidererek, binalara dayanıklılık, kalite ve konfor kazandıracak ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ 1 Haziran 2018 tarihi itibariyla yürürlüğe girdi.
Deprem kuşağında yer alan bir ülkede, can ve mal güvenliğini sağlayabilmek için alınması gereken en temel önlemlerin başında uzun ömürlü ve depreme dayanıklı binalar inşa etmek geliyor. Bunun için de yapıların, öncelikle su yalıtımı ile donatılarak korozyona karşı korunması gerekiyor.
Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz. Deprem tehlikesi altında olmayan Avrupa’da bile su yalıtımına yönelik yaptırımlar var ve tüm yalıtım uygulamaları, denetim ve sigorta şirketleri tarafından çok ciddi bir şekilde denetleniyor. Çünkü yapıyı oluşturan ana elemanları (demir ve beton), ömrü boyunca koruyacak olan su yalıtımı hayati önem taşıyor.
Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, şimdiye kadar çoğunlukla ihmal edildiği için, ülkemizde 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için inşa edilmesi gereken binalarımız, bu süre içinde korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Bunun için de mevzuatların öngördüğü gibi su yalıtımı yapılmalı.
Bugün Türkiye çapında başlatılan kentsel dönüşüm süreci, su yalıtımı uygulamaları için büyük bir fırsat ve inşa edilen tüm yeni binalardaki su yalıtımının standartlara uygun yapılması çok önemli. Doğru yapılmış su yalıtımı uygulamaları olmadan kentsel dönüşüm hamlesi eksik kalacaktır.
İZODER Başkanı Levent Pelesen
Yönetmeliğin amacına ulaşması; tasarım aşamasında doğru ürün ve sistem seçiminden başlayıp, standarda uygun ürünlerin doğru şekilde uygulanması ve etkin denetim ile sağlanabilir. Bu bağlamda Su Yalıtım Yönetmeliği’nin uygulanmasında, projelerin yatırımcılarından tasarımda görevli mimar ve mühendislere, ürün veya sistem sunan üreticilerden bu çözümleri tatbik eden uygulayıcılara ve denetim görevi üstlenen kişilerin rolü çok önemli olacak.
Su yalıtımı detayları artık projede gösterilecek
Yönetmelikle yürürlüğe sokulan yeniliklerden biri, bina bölümlerinde uygulanacak su yalıtım detayları, drenaj sistemleri ve kullanılacak malzemelerin; ilgili standartları da belirtilerek, mimari ve tesisat projelerinde gösterilecek olmasıdır. Temel altı, iksa yüzeyleri, dilatasyon gibi taşıyıcı unsurlarla ilişkili su yalıtım detayları ayrıca statik projede de belirtilecek.
Uygulama ve tasarım kuralları tüm detaylarıyla yer alıyor
Yönetmelikte projelendirmenin yanı sıra, uygulama ve tasarım esaslarına dair hükümler de bulunuyor. Bu bağlamda yeni binalarda yapılacak su yalıtımının, yapı elemanlarının suya maruz kaldıkları taraftan uygulanması şart koşuluyor ve uygulama öncesi yüzey hazırlığı ile ilgili ayrıntılı kurallara yer veriliyor.
Yönetmelikte, yapıların uzun zaman diliminde konforlu ve dayanıklı kalabilmesi, maruz kaldığı veya kalabileceği suyun zararlı etkilerinden korunması için temelden çatıya bir yalıtım sürekliliği sağlanması gerektiği de vurgulandı.
Tasarım ve malzeme seçiminde özel şartlar
Yönetmelik, bina geneli için tanımlanmış hükümlerin yanı sıra; temel, döşeme ve perde duvarlar, balkon ve çatılar, ıslak hacimler, su depoları ve havuzlarda yapılacak su yalıtımı uygulamaları ile birlikte, gerek tasarım ve malzeme seçimi, gerekse de uygulamaya dair özel şartlar ortaya koyuyor.
Tüm binalarda su basman seviyesine kadar yalıtım şartı
Uygulamaya dair temel ve perde duvarlarda yapılacak su yalıtımı uygulamalarının, bodrumlu veya bodrumsuz tüm binalarda, en az su basman seviyesine kadar, yalıtımın sürekliliği sağlanacak şekilde devam ettirilmesi şart koşuldu.
Yüksek binalarda basınçlı su etkisine karşı yalıtım zorunluluğu
Yapı yüksekliği 51,5 metreyi aşan veya kapalı kullanma alanı 10 bin metrekareden fazla olan bodrumlu binalarda, her koşulda basınçlı su etkisine karşı su yalıtımı yapılması zorunlu kılınarak hem tasarım hem de uygulamaya yönelik hükümler getirildi.
Temeli su seviyesinin altında olan binalarda yalıtım mecburi
Benzer şekilde temel ve/veya perdeleri yeraltı su seviyesinin altında bulunan binalarda, zeminin geçirgenliğine bakılmaksızın dıştan etki eden basınçlı su etkisine karşı yalıtım önlemleri alınması mecburi kılındı.
Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, şimdiye kadar çoğunlukla ihmal edildiği için, ülkemizde 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için inşa edilmesi gereken binalarımız, bu süre içinde korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı...
Uygulama kuralları standartları yayımlandı
Yönetmelikte, kullanım alanına göre su yalıtım malzemelerinden beklenen özellikler ve kuralları tanımlanıyor. Bu bağlamda metinde, yönetmeliği tamamlayıcı olarak İZODER tarafından hazırlanan uygulama kuralları standardına atıf yapılıyor.
Malzemelerin asgari kriterleri tanımlandı
Yönetmeliğe göre; proje detaylarında yer alan ve kullanılması öngörülen su yalıtım malzemelerinin; ilgili ulusal uygulama kuralları standartlarında, teknik şartnamelerde ve bu Yönetmelikte tanımlanmış olan asgari performans karakteristiklerini sağlaması gerektiği belirtildi. Bu uygulama kuralları standartlarında, uygulama detaylarının yanı sıra malzemelerin taşıması gereken asgari kriterler de tanımlandı.
Yönetmelikte, yapıların uzun zaman diliminde konforlu ve dayanıklı kalabilmesi, maruz kaldığı veya kalabileceği suyun zararlı etkilerinden korunması için temelden çatıya bir yalıtım sürekliliği sağlanması gerektiği de vurgulandı. Ayrıca geçirimsiz bir yapı için proje safhasında planlanmış mahallerinde uygun yalıtım yöntemlerinin uygulanması, sadece yeni yapılarda değil yapı stoğunu oluşturan mevcut yapıların da zaman ile oluşabilecek su etkisine karşı korunması ve uygun metotlar ile yalıtılması gerektiği belirtildi.
İZODER Yalıtım Bilincini Artırmak Amacıyla Anadolu’ya Yöneldi
İZODER olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı iş birliği ile hayata geçirdiğimiz ‘Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri’ kapsamında, hem yeni çıkan yönetmelikleri tanıtıyor hem de tüm yalıtım branşlarıyla ilgili sektörel paydaşları ve kamuyu bilgilendiriyoruz. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile iş birliği protokolü çerçevesinde Su ve Ses Yönetmeliklerinin tanıtımı için Bakanlığın bize verdiği görev ve yetkiyle, Su ve Ses Yalıtımı Yönetmelik Kılavuzlarının yazılması için çalışmaları başlattık. Kılavuzların da doğru yalıtım uygulamaları için sektöre katkısı büyük olacaktır. İZODER olarak, yönetmeliğin oluşturulmasına koyduğumuz katkıyı sürdürerek, doğru algılanması ve uygulanabilmesine yönelik faaliyetler yürütmeye devam edeceğiz.