Verimlilikten Ödün Vermeyen İkonik Bir Dizayn
Anadolu yakasında, İstanbul Finans Merkezi gibi çok önemli bir yapılaşmanın karşısında yer alan Nidakule Ataşehir projesi, devlet kuruluşları olan TOKİ ve Emlak Konut ile yürütülen bir kamu özel sektör ortaklığıdır.
Tahincioglu Gayrimenkul ve Nida İnşaat için tasarlanan proje, yaklaşık 150.000 m2 inşaat alanına sahip iki adet A sınıfı ofis binasından meydana gelmektedir. Nidakule Ataşehir Kuzey, zemin üstünde 31 kata sahipken, Güney 16 adet daha küçük kat alanına sahip bir ofis yapısıdır. Her iki bina da güçlü bir podyum yapısı üzerine oturmaktadır. Yüksek standartlı ofis alanları, toplantı odaları, bir konferans merkezi, kreş, spor alanları ve VIP katları ile ticari alanlar projenin temel fonksiyonları olarak yer almaktadır.
Birbirlerine komşu olan her iki proje de ortak bir tasarım anlayışına sahiptir. Yapılar kurgulanırken bina yönelimleri irdelenmiş, gün içinde gelen gün ışığı analizleri yapılmıştır.
Yüksek katlı olan Nidakule Kuzey İstanbul Çevre Yolu tarafından yüksek görünürlülüğe sahiptir. Bu sebeple özellikle düşeylik vurgusu önem kazanmış, ikonik bir dizayn oluşturulurken verimlilikten ödün vermemek öncelik kazanmıştır. Yapı yükseldikçe kütlenin parçalara ayrılarak sönümlenmesi istenmiş, bu kararla yapı 3. boyutta hareketlilik kazanmıştır. Ayrıca kütle hareketinden doğan değişik boyutlardaki kat planları kullanıcılar için farklı altrnatifler oluştururken, yapının en üst katlarında kendi özel seyir terasları olan VIP ofis alanları oluşturulmuştur.
Finans Merkezi’nin hemen karşısında yer alan yapının cephe tasarımına özel önem verilmiştir. Giydirme cephenin 2/3’lük kısmında bir geçiş düzenlenmiş ve cephenin en üst bölümünün vurgulanarak kristal gibi parıldaması istenmiştir. Burada cephe bir miktar içeri çekilerek daha derin düşey cephe profilleri kullanılmış, alt bölgedekilerin aksine bu profiller açık renkli olacak şekilde boyanarak özel bir şekilde aydınlatılmıştır.
Her iki bina da podyum kütlesi üzerine oturmaktadır. Podyum katlarının yol cephesinde ticari üniteler yer alırken, avluya ve arka tarafa bakan yatay ofisler modüler planlamanın esnekliğine sahiptir.Uzun podyum cepheleri tasarlanırken en uygun taşıyıcı sistem modülü belirlenmiş ve bu modüllerin içinde belli noktalarda geriye çekilen blok girişleri entegre edilmiştir. Cephede istenilen hareketin yansıtılabilmesi için metal güneş kırıcılardan oluşan bir sistem tasarlanarak, düşeydeki elemanların devamında oluşan yatay saçak insan ölçeğinde mekân kurgusu oluşturmaya yardımcı olmuştur. Podyum bazası içinde ana giriş lobileri ile ilişkili büyük atriumlar yaratılmış, bu atriumlar vasıtası ile yatay ofislerin ihtiyacı olan gün ışığı ve yeşil donatı alanları bir araya getirilmiştir.
Peyzaj, tasarımın önemli bir unsuru olarak, projenin 5. cephesi prensibi ile ele alınmıştır.Verimliliğin esas alındığı ortogonal yapı kurgusunun aksine peyzajda akışkan eğrisel hatlar kullanılmıştır. Podyum üstü terasında ofis kullanıcıları için adeta bir vaha olarak tasarlanan bu alan, çalışanların sosyalleşmesi ve kent hayatından kopmamaları için önemli bir unsur olmuştur.
Projenin ortak alanlarının iç mimarisi genel yapı kurgusu ile benzerlik taşımaktadır. Cepheden gelen lineer hatlar iç mekân tasarımına entegre edilmiştir. Doğal taş ve ahşap malzeme dengeli bir şekilde kullanılırken, sıcak, şık ve modern bir ofis ortamı yaratılmak istenmiştir.
2016 sonunda tamamlanan projeler LEED Gold alması hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda projede kullanılan tüm malzemeler titizlikle seçilmiştir. Akustik kriterler de önemli bir unsur olarak tasarımın ilk günüden itibaren projeye dahil edilmiştir. Aynı şekilde gerek düşey sirkülasyon, gerek cephe tasarımı için de danışmanlarla birlikte çalışılarak, yüksek standartlı ürünlerin kullanımı ile proje geliştirilmiştir.θ
Anadolu yakasında, İstanbul Finans Merkezi gibi çok önemli bir yapılaşmanın karşısında yer alan Nidakule Ataşehir projesi, devlet kuruluşları olan TOKİ ve Emlak Konut ile yürütülen bir kamu özel sektör ortaklığıdır.
Tahincioglu Gayrimenkul ve Nida İnşaat için tasarlanan proje, yaklaşık 150.000 m2 inşaat alanına sahip iki adet A sınıfı ofis binasından meydana gelmektedir. Nidakule Ataşehir Kuzey, zemin üstünde 31 kata sahipken, Güney 16 adet daha küçük kat alanına sahip bir ofis yapısıdır. Her iki bina da güçlü bir podyum yapısı üzerine oturmaktadır. Yüksek standartlı ofis alanları, toplantı odaları, bir konferans merkezi, kreş, spor alanları ve VIP katları ile ticari alanlar projenin temel fonksiyonları olarak yer almaktadır.
Birbirlerine komşu olan her iki proje de ortak bir tasarım anlayışına sahiptir. Yapılar kurgulanırken bina yönelimleri irdelenmiş, gün içinde gelen gün ışığı analizleri yapılmıştır.
Yüksek katlı olan Nidakule Kuzey İstanbul Çevre Yolu tarafından yüksek görünürlülüğe sahiptir. Bu sebeple özellikle düşeylik vurgusu önem kazanmış, ikonik bir dizayn oluşturulurken verimlilikten ödün vermemek öncelik kazanmıştır. Yapı yükseldikçe kütlenin parçalara ayrılarak sönümlenmesi istenmiş, bu kararla yapı 3. boyutta hareketlilik kazanmıştır. Ayrıca kütle hareketinden doğan değişik boyutlardaki kat planları kullanıcılar için farklı alternatifler oluştururken, yapının en üst katlarında kendi özel seyir terasları olan VIP ofis alanları oluşturulmuştur.
Finans Merkezi’nin hemen karşısında yer alan yapının cephe tasarımına özel önem verilmiştir. Giydirme cephenin 2/3’lük kısmında bir geçiş düzenlenmiş ve cephenin en üst bölümünün vurgulanarak kristal gibi parıldaması istenmiştir. Burada cephe bir miktar içeri çekilerek daha derin düşey cephe profilleri kullanılmış, alt bölgedekilerin aksine bu profiller açık renkli olacak şekilde boyanarak özel bir şekilde aydınlatılmıştır.
Her iki bina da podyum kütlesi üzerine oturmaktadır. Podyum katlarının yol cephesinde ticari üniteler yer alırken, avluya ve arka tarafa bakan yatay ofisler modüler planlamanın esnekliğine sahiptir.Uzun podyum cepheleri tasarlanırken en uygun taşıyıcı sistem modülü belirlenmiş ve bu modüllerin içinde belli noktalarda geriye çekilen blok girişleri entegre edilmiştir. Cephede istenilen hareketin yansıtılabilmesi için metal güneş kırıcılardan oluşan bir sistem tasarlanarak, düşeydeki elemanların devamında oluşan yatay saçak insan ölçeğinde mekân kurgusu oluşturmaya yardımcı olmuştur. Podyum bazası içinde ana giriş lobileri ile ilişkili büyük atriumlar yaratılmış, bu atriumlar vasıtası ile yatay ofislerin ihtiyacı olan gün ışığı ve yeşil donatı alanları bir araya getirilmiştir.
Peyzaj, tasarımın önemli bir unsuru olarak, projenin 5. cephesi prensibi ile ele alınmıştır.Verimliliğin esas alındığı ortogonal yapı kurgusunun aksine peyzajda akışkan eğrisel hatlar kullanılmıştır. Podyum üstü terasında ofis kullanıcıları için adeta bir vaha olarak tasarlanan bu alan, çalışanların sosyalleşmesi ve kent hayatından kopmamaları için önemli bir unsur olmuştur.
Projenin ortak alanlarının iç mimarisi genel yapı kurgusu ile benzerlik taşımaktadır. Cepheden gelen lineer hatlar iç mekân tasarımına entegre edilmiştir. Doğal taş ve ahşap malzeme dengeli bir şekilde kullanılırken, sıcak, şık ve modern bir ofis ortamı yaratılmak istenmiştir.
2016 sonunda tamamlanan projeler LEED Gold alması hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda projede kullanılan tüm malzemeler titizlikle seçilmiştir. Akustik kriterler de önemli bir unsur olarak tasarımın ilk günüden itibaren projeye dahil edilmiştir. Aynı şekilde gerek düşey sirkülasyon, gerek cephe tasarımı için de danışmanlarla birlikte çalışılarak, yüksek standartlı ürünlerin kullanımı ile proje geliştirilmiştir.