2024 Pritzker Mimarlık Ödülü’nün Kazananı: Liu Jiakun
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Çinli mimar Liu Jiakun, 2024 Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazandı. Uluslararası mimarlık dünyasının en prestijli ödülü olarak kabul edilen Pritzker, Liu’yu onurlandırdı.
Bu yıl, Şilili mimar Alejandro Aravena başkanlığındaki jüri, Liu Jiakun’u, 40 yılı aşkın kariyeri boyunca insanları ve toplulukları tasarım anlayışının merkezine koyması nedeniyle ödüle layık gördü.
Çin’den Pritzker Ödülü Alan Üçüncü Mimar
Liu Jiakun, Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazanan üçüncü Çinli mimar oldu. Daha önce, Çin asıllı Amerikalı mimar IM Pei ve Amateur Architecture Studio’nun kurucusu Wang Shu bu ödüle layık görüldü.
Jüri, Liu’nun çalışmalarını şu sözlerle değerlendirdi:
“Küresel ölçekte mimarlık, hızla değişen sosyal ve çevresel zorluklara uygun yanıtlar bulmakta zorlanırken, Liu Jiakun hem insanın günlük yaşamını hem de toplumsal ve ruhsal kimliklerini kutlayan, ikna edici çözümler sundu.
Derin bir tutarlılığa ve sürekli kaliteye sahip olağanüstü bir eserler bütünüyle, Liu Jiakun herhangi bir estetik ya da üslup kısıtlamasına bağlı kalmadan yeni dünyalar hayal edip inşa ediyor.”
Liu Jiakun’un Mimari Yolculuğu
1956 yılında Çin’in Chengdu kentinde doğan Liu Jiakun, 1978’de Chongqing Mimarlık ve Mühendislik Enstitüsü’nde mimarlık eğitimine başladı ve 1982’de mezun oldu. Kariyerine Chengdu Mimari Tasarım ve Araştırma Enstitüsü’nde başladı ve aynı dönemde yazarlıkla da ilgilendi.
1999’da kendi mimarlık ofisi Jiakun Architects’i kuran Liu, bugüne kadar 30’dan fazla projeye imza attı.
Liu, "Roman yazmak ve mimarlık farklı sanat dalları olsa da, ikisini bilinçli olarak birleştirmeye çalışmadım. Ancak geçmişim, işlerime doğal bir bağlantı kattı. Tasarımlarımda her zaman bir hikaye anlatma ve şiirsellik arayışı içinde oldum." dedi.
Liu Jiakun’un Öne Çıkan Projeleri
Luyeyuan Taş Heykel Sanat Müzesi

Liu’nun en dikkat çekici projelerinden biri olan Luyeyuan Taş Heykel Sanat Müzesi, sanatı ve doğayı bütünleştiren bir yaklaşımla tasarlandı.
West Village

2015’te tamamlanan West Village, Liu’nun topluluk odaklı mimari anlayışını yansıtan karma kullanımlı bir kompleks.
Saatler Müzesi

2007 yılında tamamlanan Kültür Devrimi Saatler Müzesi, Liu’nun tarih ve hafıza ile kurduğu mimari bağın en güçlü örneklerinden biri.
Serpentine Pavyonu (Pekin, 2018)

Liu’nun ofisi Jiakun Architects, 2018’de Birleşik Krallık dışındaki ilk Serpentine Pavyonu’nu Pekin’de inşa etti.
Suzhou İmparatorluk Tuğla Fırını Müzesi

2016’da tamamlanan Suzhou İmparatorluk Tuğla Fırını Müzesi, geleneksel Çin malzeme tekniklerini modern bir anlayışla yorumlayan önemli bir eser.
Liu Jiakun’un Mimari Felsefesi
Liu, “Her zaman su gibi olmayı hayal ettim – kendime ait sabit bir form taşımadan bir mekana nüfuz etmeyi, çevreye ve alana sızmayı istedim. Zamanla bu su katılaşır, mimarlığa ve belki de insan ruhunun en yüksek yaratımına dönüşür. Ancak yine de bulunduğu yerin tüm özelliklerini, hem iyi hem kötü yanlarını, korumaya devam eder.” dedi.
Bu yaklaşımı, onun projelerinde çevreye duyarlı, bağlamsal ve insan odaklı bir anlayış geliştirmesine olanak tanıyor.
Pritzker Mimarlık Ödülü 2024 Jürisi
Bu yılın jürisi, ödülün önceki kazananlarından oluşan seçkin bir topluluk tarafından yönetildi:
Alejandro Aravena (2016 Pritzker kazananı, jüri başkanı)
Anne Lacaton (Lacaton & Vassal, 2021 kazananı)
Kazuyo Sejima (SANAA, 2010 kazananı)
Hashim Sarkis (Mimar)
Barry Bergdoll (Mimarlık tarihçisi)
Deborah Berke (Yale Mimarlık Fakültesi Dekanı)
Stephen Breyer (Hukukçu)
André Aranha Corrêa do Lago (Mimarlık eleştirmeni)
Manuela Lucá-Dazio (Pritzker Mimarlık Ödülü Yönetici Direktörü)
Son Yılların Pritzker Ödülü Kazananları
2023 yılında Japon mimar Riken Yamamoto ödülü kazanmıştı. Önceki yılların kazananları arasında:
David Chipperfield (2022)
Diébédo Francis Kéré (2021)
Yvonne Farrell & Shelley McNamara (Grafton Architects) (2020)
Liu Jiakun, Pritzker Mimarlık Ödülü’nü kazanarak, insan odaklı ve şiirsel tasarım anlayışını uluslararası alanda bir kez daha kanıtladı. Onun “su gibi olma” felsefesi, çağdaş mimarlığın sürdürülebilir, bağlamsal ve insan merkezli olmasına dair önemli dersler sunuyor.