Aaksen Yeni Camide Yağmur Suyu Hasat Sistemi Kullanıyor

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
AAKSEN'İN MASJID AL-KAHF’I ÇELİK VE ALÇIPANDAN OLUŞUYOR

Aaksen Responsible Architecture, Masjid Al-Kahf'ın yenilikçi tasarımı aracılığıyla Endonezya'nın kırsal bir köyü olan Poco Dedeng'in karşılaştığı zorlukları ele alıyor. Altyapının yetersiz olduğu ve temiz suya erişimin kısıtlı olduğu bir bölgede yer alan köyün 1960'larda çinko ve bambu duvarlarla inşa edilen eski camisi kısıtlamalar getiriyordu. Bunun üzerine prefabrik Al-Kahf Camii, hem dini faaliyetlere ev sahipliği yapmak hem de su kıtlığı sorununu çözmek için pratik bir çözüm olarak ortaya çıktı. Zorlu saha koşulları nedeniyle dikkatli bir planlama gerektiren inşaatta, nakliye sırasında olası hasarı en aza indirmek için çelik ve alçı gibi kuru malzemeler kullanıldı.

MASJID AL-KAHF PROJESİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM UYGULAMALARINI TAKİP EDİYOR

İnşaat süreçlerinde deneyimsiz bireyler de dahil olmak üzere yerel toplumu kapsayan bu ortak çalışma, 9×9 m boyutlarındaki caminin sadece üç haftada tamamlanmasını sağlayan bir inşaat tekniği sergiliyor. Bu verimlilik, cemaatin özellikle Ramazan Bayramı kutlamaları için camiyi hemen kullanabilmesini sağlıyor. Aaksen Studio'nun tasarımı, Endonezya'nın tropik koşullarından yararlanarak ibadet için çok önemli olan temiz suyun sürdürülebilir bir şekilde temin edilmesini sağlayan bir yağmur suyu toplama sistemi içeriyor. Toplanan yağmur suyu abdest alma ihtiyacını karşılayarak arınma sürecine katkıda bulunuyor. Ayrıca, arıtılmış abdest atık suyu, camiyi çevreleyen bitkilerin yetiştirilmesi için faydalı olmakta ve projenin daha geniş ekosistemi destekleme taahhüdünü vurgular. Masjid Al-Kahf, dini uygulamalar ve sürdürülebilir tasarımın kesişimini ele almak için pratik ve anlayışlı bir yaklaşımı örnekliyor.