Al Fattan Crystal Towers Aydınlatması İle Dikkat Çekiyor
Rixos Premium olarak da bilinen karma kullanımlı ikiz kuleler Al Fattan Crystal Towers, BAE’nin Dubai’deki en ünlü bölgelerinden biri olan Jumeirah Beach’te yer almakta ve otel,konut ve kamusal alanlardan oluşmaktadır. Plaj otellerinin kum rengindeki durağan mimarisinin önünde dinamik ve göz alıcı formuyla yer alan Al Fattan Crystal Towers, Dubai'nin silueti için bambaşka bir atmosfer yaratmakta; cam cephesi ve benzersiz aydınlatma tasarımıyla da hem gündüz hem gece ufuk çizgisinde göz kamaştırmaktadır.
Kulelerin tasarımındaki ana mimari fikir, yatay kum atmosferinin önünde düşeyde yükselen heykelsi kristal bir imge yaratmaktı. Aydınlatma tasarımının başlangıç noktası ise, kristal formunun cephede yarattığı üçgen formlu kırılımların vurgulanması olmuştur. Bu kırılım yüzeylerindeki değişken yansımalar sayesinde kuleler, bulunduğu çevrenin hareketsiz/durağan mimarisinin aksine, aslında hep bir hareket içinde olan sahile dinamizm katmaktadır. Aydınlatmayla öne çıkarılan çizgiler de bu dinamik dilin sadece gündüz zamanı ile sınırlı kalmamasını geceye de aktarılmasını sağladığı için mimari tasarımın oldukça önemli bir parçası haline gelmiştir.
Modern ve göz alıcı atmosferler oluşturmak fikirleriyle tasarlanan kulelerin iç mimarisinde de yine cephedeki fraktal formun izleri okunmaktadır. Bu bağlamda aydınlatma tasarımı oluşturulurken; bu istenen atmosferi sağlamak adına mimari elemanların öne çıkarılması hedeflenmiştir. Gözü rahatsız etmeyen genel ve vurgu aydınlatmayı sağlamak ve aynı zamanda dikkat çekici alanlar yaratmak aydınlatma tasarımını oluşturan ana parametrelerden başlıcalarıdır. Tüm ortak alanlarda sürdürülen bu tasarım fikirleri kulelerin lobi alanında oldukça belirgin okunmaktadır. Downlightlar ile sağlanan genel aydınlatmanın yanı sıra bir örneği de dış cephede bulunan mashrabiaların vurgulanması lobiyi dinamik ve göz alıcı bir alan haline dönüşmüştür.
Lobi'de Valley olarak adlandırılan bölümün tavanında yer alan üçgen formlardan oluşan tavan elemanının aydınlatması yapının cephesinden sonra en ilgi çekici bölümlerinden biri olmuştur. Gündüzleri Valley'de bulunan sklighttan gelen aydınlık ortamın aydınlanması ve ambiyans yaratmak için yeterli olurken; gece boyunca aydınlığı sağlamak ve aynı zamanda kulelerin dikkat çekip parlamasını sağlamak için güçlü bir etki yaratmak istenmekteydi. Bu bağlamda, skylight pencerelerinin altında tasarlanmış fraktal formlu bu yüzeylerde piksel kontrollü armatürler kullanılarak gün içinde farklı senaryolarda devam eden ışık gösterileri kurgulanmıştır. Bu uygulama sadece otelde konaklayanlar tarafından değil, aynı zamanda dışarıdan kuleleri deneyimleyenler için de çekici bir görsel oluşturmuştur.
Proje, kültürel açıdan ihtişamın çok büyük ilgi gördüğü topraklarda yer alması sebebiyle hem görkemli olmalı hem de otelde konaklayan veya ziyaret eden insanları da evlerinde hissettirecek samimi,sıcak atmosfere ev sahipliği yapmalıydı. Bu niyetler doğrultusunda, yapının gösterişli zarfının içinde yaratılan yer yer dinamik yer yer dingin iç alan aydınlatmaları ve beraberindeki peyzaj aydınlatması hareketli ve durağan ortam dengesinin kurulmasında büyük rol oynamıştır. Bu doğrultuda aydınlatma tasarımının en büyük başarısı, iç ve dış mekan arasında yumuşak bir atmosfer akışı sağlaması ve aydınlatma ile mimariyi mükemmel bir şekilde bütünleştirmesi olmuştur.
Sadece konaklayanları için değil aynı zamanda şehir sakinleri için de etkileyici bir heykelsi kristal haline gelen Crystal Towers; eşsiz mimarisini vurgulayan aydınlatma tasarımı sayesinde hem dinamizmi hem de sakinliği tek bir yapıda birbirine bağlanmıştır. En önemlisi, hem gündüz hem gece görüntüsüyle Jumeirah Beach'e başka bir kimlik ve prestij getiren ikonik bir şehir imgesi haline dönüşmüştür.