Barınma İhtiyacından Tasarımsal Mükemmelliğe Ahşap
Dinlemeye başladığınız ilk hikayelerin hepsi ormanda geçiyordu. Size anlatılan masallardan bahsediyoruz, evet. Bu sebeple ormandan bir parçaya yakın ya da o parçanın sağladığı güven dahilinde yaşama isteği çok enteresan bir istek değil.
Barınma güdümüzü karşılama noktasında kullandığımız ilk materyallerden birinden söz ediyoruz sonuçta. İnsan ve ağaç türü arasında kurulan bağ o kadar eski ki, sanayileşme ve vahşi kapitalizm getirileriyle yüzleştiğimiz şu kısa sürenin öncesinde muhtemelen birbirimizi daha iyi algılıyorduk.
Dünya nüfusu korkunç oranlarda. Keşke bu sayfayı okumaya başladığınız zamandan itibaren kaç bebeğin doğduğunu söyleyebilecek olsaydık size. Kaynaklar yetmiyor; bir canavar misali tüketim halindeyiz. Dokunulmamış orman kavramı neredeyse yok oldu yok olacak fakat küresel ısınmanın önüne geçmek için bir yandan da yenilenebilir kaynaklara yönelmemiz gerekiyor ki bu da bizi tekrar ahşap ve orman ürünleri kullanımına getiriyor.
Peki dengeyi tekrar sağlamak için çok geç kalmış olabilir miyiz?
Yenilenebilir Bir Kaynak Olarak Ahşap ve Orman Ürünleri
Tabiatta kendiliğinden yetişmesi sebebiyle yenilenebilir kabul edilen ahşap, yine de üretim sürecinin ciddi orman yönetimi politikaları ile kontrol altına alınması gerektiği gerçeğinden bağımsız değil.
Ahşabın tasarım açısından sunduğu esneklik hem bina tipi projeler hem de uygulama ve mobilya tasarımları için materyali hem estetik hem de yapısal açıdan uygun kılan değerlere sahip. Ahşabın hem müstakil hem de çok birimli konut projelerinde kullanıma müsait olması; okul, ofis ve sağlık merkezleri gibi kamusal alan projeleri için gereken dizayn rahatlığını mimarlara sunuyor olması; doğal dokusu ile rekreasyonal merkezler ve toplulukların bir araya gelmesi için oluşturulan meydanlarla yakaladığı uyum kendisini tasarım dünyası için vazgeçilmez olmasını sağlıyor.
Üstelik sadece bitirme gereci olarak değil aynı zamanda temel altyapı malzemesi olarak işlem gören ahşap, iç ve dış mekan tasarımlarına doğallık ve sıcaklık katmanın ötesinde karşılanabilir maliyeti ve yapı yönetmeliğine uygunluğu ile güvenlik ihtiyaçlarını ve yüksek performans gerekliliklerini karşılıyor.
Tabiatta kendiliğinden yetişmesi sebebiyle yenilenebilir kabul edilen ahşap, yine de üretim sürecinin ciddi orman yönetimi politikaları ile kontrol altına alınması gerektiği gerçeğinden bağımsız değil. Orman ve ağaç oranlarının düşüyor olmasının tüm canlı türleri için tehlikeli sonuçları beraberinde getireceği farkındalığıyla birlikte kurgulanan ve ahşap kullanma gereksinimi de içine alan orman yönetim politikaları hem tekrar ağaçlandırma hem de baştan ağaçlandırma çalışmaları üzerinden ilerliyor. İnşaat ve mobilya sektörü ise bu noktada ahşap kullanımlarını sürdürülebilir sistemler aracılığıyla elde edilmiş ağaç/ahşap tarlalarından sağladıklarını sertifikalarla belgeleyen tedarikçilerle çalışmak için teşvik ediliyor.
Sürdürülebilir orman yönetimi toplum tarafından ormanlara verilen değerlere saygı duyarken aynı zamanda orman sağlığını koruyan ve gelecek için çeşitliliği sağlayan politikalar üretecek şekilde çalışıyor. Çalışmaların bir diğer hedefi ise orman ürünlerine ve ormandan sağlanan diğer faydalara hissedilen gereksinimi doğaya zarar vermeden karşılamak.
Ahşap Kullanımının Avantajları
Ahşabın bir yapı malzemesi olarak sunduğu avantajların başında, basit bakım ve önlemlerle ortaya çıkabilecek dezavantajları ortadan kaldırılabilecek olması geliyor.
Isı karşısında pratik olarak genleşmemesi ahşap için artı değer niteliğinde. Bir inşa materyali olarak ahşap ısı karşısında genleşmenin aksine kuruyarak güçleniyor. Ahşabın genleşmesine sebep olan tek koşul, ki bu koşulda da yaşanan genleşme sadece bilimsel açıdan kayda değer durumdadır, nem seviyesinin yüzde 0’ın altına düşmesi ile yaşanıyor. En kuru iklimlerde bile ahşabın nem seviyesinin yüzde 5’in altına düşmeyeceğinin de altını çizmek gerek.
Ahşap hafif bir materyal olarak ses izolasyonu için başarılı bir performans sergilemese de ses emilimi konusunda tercih edilen bir yapıya sahip. Materyal eko ve gürültü oluşumunu sesi absorbe ederek engelliyor. Bu sebeple konser salonlarında sıklıkla kullanılıyor.
Kendine has bir oksitlenme karakteristiğine sahip olsa da, ahşabın oksitlenmesinin sonucu metalin küflenmesi ile bir tutulabilecek yapıda değil. Bu sebeple özellikle küflenmeden kaçınmanın gerekli olduğu durumlarda ahşap yapı materyali olarak tercih edilmekte. Aynı zamanda tamir ve bakım açısından da kolay bir malzeme olduğunu hatırlatmakta fayda var. Eskiyen ahşap parçalar kimi özel dokunuşlar ile yenilenebilirken bunun her yapı malzemesi için yapılması söz konusu değil.
5 binden fazla ağaç türü olduğu gerçeği ile yüzleşecek olursak ahşap çeşitliliği konusunda da net bir fikre sahip olmak daha kolay olacaktır. Bu çeşitlilik ısı yalıtımı için tercih edilen hafif ahşap türleri ile yapı malzemesi olarak kullanılmak üzere tercih edilen ağır ahşap türleri gibi farklı çözüm alternatiflerini de beraberinde
getiriyor.