“Binalardaki Su ve Isı Yalıtım Sorunlarını Basit Kontrollerle Tespit Edebilirsiniz”
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan can kayıpları, yıkılan binalar ve terk edilen şehirler, ülkemizin deprem gerçeğini ve durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Şu an en çok İstanbul’u etkileyeceği bilim insanları tarafından söylenen ve çok uzak olmayan bir tarihte gerçekleşmesi beklenen Marmara Depremi, insanların güvenli bina arayışını hızlandırdı. Bir yandan kentsel dönüşüm konuşulurken öte yandan taşınma sayısında da artış gözlemleniyor. İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, yeni bir ev kiralarken ya da satın alırken basit kontroller yaparak binanın güvenliği ile ilgili fikir sahibi olunabileceğini belirtiyor. Ayrıca taşınılacak yeni evlerde ısı ve su yalıtımının olup olmadığının mutlaka kontrol edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Binaların deprem gibi yıkıcı etkenler karşısında ayakta kalabilmesi için ısı ve su yalıtımı hayati önem taşıyor. Özellikle binaları korozyondan koruyan su yalıtımı çok kritik. Bugün ülkemizde 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülse de binalarımızın ömrü en az 80-100 yıl olmalı. Yeni inşa edilecek tüm binalarda, 01 Haziran 2018 yılından itibaren su yalıtımı yapılması zorunlu. Binanın doğrudan suya maruz kalan çatı, temel, ıslak hacim gibi bölgelerinde uygulanacak su yalıtımı ve halk arasında terleme olarak bilinen yoğuşmayı önleyen ısı yalıtımı uygulamalarının doğru ve eksiksiz yapılması ile binalarımızın ömrünü uzatabilir, sağlıklı ve konforlu bir yaşam sürebiliriz.
Bugünlerde yeni bir ev kiralarken veya satın alırken mutlaka ısı ve su yalıtımı olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizen İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, binalardaki önemli sorunları basit kontroller ile tespit edebilmek için önerilerini paylaştı.
- Öncelikle kiralanacak ya da satın alınacak binanın ruhsat durumu ve tarihi sorgulanmalı: Ülkemizde yapı ruhsatı alabilmek için 14 Haziran 2000 tarihinden itibaren ısı yalıtımı yapılmasının, 01 Haziran 2018’den itibaren ise su yalıtımı yapılmasının zorunlu olduğunu bilerek binanın yalıtım durumunu sorgulayabilirsiniz.
- Binada su ve ısı yalıtımı olup olmadığı kontrol edilmeli: Binanın ara katlarındaki dış duvarlarında su izleri, sıva kabarıklıkları, mantar ve küf oluşumları bulunması yapıda ısı yalıtımı eksikliğini gösterir. Kiralayacağınız veya satın alacağınız konutun içini gezerken başta kuzey cepheleri olmak üzere tüm duvarlarını kontrol edin. Eğer çatı katında oturacaksanız tavanlarda, tavan ve dış duvar birleşimlerindeki köşelerde aynı şekilde su izleri, sıva kabarıklıkları ve yapısal çatlak olup olmadığına bakın. Bu problemler ile karşılaşırsanız yapıda ısı yalıtımı ve/veya su yalıtımı eksikliğine işaret eder.
- Sadece oturulacak daireye değil yapının temeline de bakılmalı: Sadece oturacağınız daireyi kontrol etmeniz yeterli değil. Yapıya gelecek suyu uzaklaştıracak olan bir drenaj sistemi olup olmadığını sorun. Yapısal çatlakların olup olmadığını ve demirlerin açığa çıkıp çıkmadığını mutlaka takip edin. Kolon kiriş gibi taşıyıcı elemanlara zarar verilmediğinden emin olun. Yapının temelinde su yalıtımının doğru şekilde yapılması çok önemlidir ve mutlaka sorgulanmalıdır. Binanın bodrumunda perde duvar, kiriş ya da kolonlarda su izleri, çatlaklar, su ve nemden kaynaklanan siyah lekeler ya da pamukçuklar yapının temelinde su yalıtım problemi olduğunu gösterir. Sonradan binanın çatısına, tuvalet, banyo gibi suyun kullanıldığı ıslak hacimlerine su yalıtımı, dış cephelerine ise dıştan ısı yalıtımı yapılması mümkündür. Ancak binanın temellerine sonradan su yalıtımı yapılarak binanın suyun zararlı etkilerinden korunmasının mümkün olmadığı unutulmamalı.
- Konforlu ve huzurlu yuvaların olmazsa olmazı ses yalıtımı: Kiralamayı veya satın almayı düşündüğünüz konutu mümkünse akşam saatlerinde veya hafta sonu bina kullanılırken ziyaret edin. Pencere ve kapılar kapalı durumda iken komşu dairelerden veya dışarıdan gürültü gelmesi, binanın ses yalıtımı eksikliği olduğunu gösterir. Diğer dairelerden eşya sürükleme, ayak sesi gibi darbe kaynaklı sesler ile konuşma, TV veya müzik gibi hava kaynaklı sesler duyuluyorsa, binanızda ses yalıtımı olmadığı anlaşılır. Bu durum ileride ciddi bir tadilat yaptırmanızı gerektirebilir. Binanızın çevresindeki trafik ve benzeri gürültüler içeride duyuluyorsa, meydana gelen rahatsızlık derecesine bağlı olarak cam üniteleri değişimini gerektirebilir. Sıhhi tesisat ve asansör gibi elemanlardan ses duyuyorsanız tesisat elemanlarınızda yalıtım önlemi alınmadığını gösterir. Karar verirken binanın yakın çevresindeki arazi kullanımı da göz önünde bulundurmalısınız. Havalimanı, demiryolları ve otoyollar ile rekreasyon alanları önemli çevresel gürültü kaynaklarıdır. Özetle bir konutu kiralamadan veya satın almadan önce kulağınızı dört açın ve ortamı dinleyin.
- Yangın güvenliği göz ardı edilmemeli: Yangın anında güvenli bir şekilde tahliyeye olanak sağlayacak olan kaçış yolları inşa edilip edilmediği, kaçış yollarının yönlendirme levhaları ile belirtilmiş olup olmadığı, binada yangın merdiveni, yangın algılama, uyarı ve söndürme sistemleri bulunup bulunmadığını da mutlaka sorgulayın.