Biyolojik Çeşitliliği Artırmaya Yönelik Tasarım Stratejileri
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Dünya, 1970 yılından bu yana hayvan popülasyonlarının yüzde 60'ını kaybetti. Bu çarpıcı rakam, habitat tahribatı ve iklim değişikliği gibi ekosistemler üzerindeki artan baskıları yansıtıyor. Şu anda 1 milyon tür, yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Bu sorunlar devam ettikçe, biyolojik çeşitliliğin korunması ve ekosistemlerin restore edilmesi önem kazanıyor.
Biyolojik çeşitlilik, Dünya üzerindeki tüm yaşamın çeşitliliğidir ve peyzaj mimarlarının çalışmalarında uzun yıllardır yer alıyor. Bu çeşitliliği artırmak için uygulanabilecek bazı temel stratejiler şunlardır:
Koruma Stratejileri ve Biyolojik Çeşitliliği Korumak
Biyolojik çeşitliliği korumanın önemi büyük bir sorumluluk taşır. İnsanlar, gelişen şehirleşme ve ekonomik büyüme ile ekosistemleri tehdit ediyor, doğal alanların yok olmasına neden oluyor. Ancak, bazı ekosistemler, kültürel inançlar doğrultusunda korunabilir. Örneğin, Kutsal Meşelikler, yerel topluluklar tarafından korunan nadir bitki ve hayvan türlerinin bulunduğu doğal alanlardır. Bu alanlar, biyolojik çeşitliliğin korunmasında ve kültürel işlevlerin sürdürülmesinde büyük potansiyel taşır.
Koruma, ekosistemleri olduğu gibi korumayı gerektirir. Bu, türlerin kaybolmasını önlemek için ekolojik işlevleri sürdüren doğal yaşam alanlarının korunmasını ifade eder. Ancak, bu her zaman yeterli olmayabilir ve restore etme fırsatları da değerlendirilmelidir.
Restore Etme ve Ekosistemleri Yeniden Canlandırmak
Koruma en iyisidir, ancak ekosistemlerin restore edilmesi de çok önemlidir. Ekologlar ve biyologlarla iş birliği yapmak, tür seçimlerinden bitki düzenlemelerine kadar ekosistemlerin detaylarını anlamak için kritik öneme sahip. Bu, özellikle toprak yenileme ve yaşanabilir koşullar sağlama açısından gereklidir.
Uygulanan bazı stratejiler şunlardır:
Yerel bitkiler: Yerel ekosistemlere uygun bitkiler kullanmak, doğal dengeyi korumaya yardımcı olur.
Çiçek ve gıda üreten türler: Hem fauna hem de flora için besin kaynakları sağlamak, ekosistem sağlığını artırır.
Bitki düzenlemesi ve yapısal çeşitlilik: Farklı bitki türlerinin bir arada bulunması, ekosistemdeki çeşitliliği artırır.
Tract'in Penguen Geçidi Ziyaretçi Merkezi projesi, bu yaklaşımların başarılı bir örneğidir. Phillip Adası'ndaki Summerland Estate'te yapılan tarihi bir koruma kararı sonrasında, yerel yaban hayatı habitatları dikkatlice restore edilmiş. Penguenlerin denizden dönerken ziyaretçilere özel izleme platformlarından gösterilmesi, insanların doğal yaşantılarına zarar vermeden yapılan bir düzenlemedir.
Bağlantı Kurma ve Habitatları Birleştirmek
Habitatların birbirine bağlanması, ekosistemlerin sağlıklı ve dirençli olabilmesi için kritik öneme sahip. "Habitat yamaçları" olarak bilinen uygun yaşam alanları, izole edilmiş habitatları birbirine bağlayan "koridorlar" sayesinde daha geniş bir ekosistem ağı oluşturur. Bu bağlantılar, türlerin göç yollarını ve yaşam alanlarını destekler.
Gelişen şehirleşme ve altyapı projeleri, bu habitat koridorlarını tehdit ediyor. Yaban hayatı-araç kazaları gibi problemlerle başa çıkmak için özel altyapı projeleri hayata geçirilmiş. 'Hypar-nature' Wildlife Bridge, bu tür bir çözüm sunarak, trafik altındaki habitatları üstten birbirine bağlayan bir köprüdür ve çeşitli hayvanların güvenle geçiş yapmasını sağlar.
Ölçme ve Biyolojik Çeşitliliği İzlemek
Biyolojik çeşitliliği artırmaya yönelik projelerde, etkilerin ölçülmesi, izlenmesi ve raporlanması önemlidir. 2020'deki Montreal COP15'de, biyolojik çeşitlilik çerçevesi oluşturuldu ve 2030 yılına kadar dünya kara ve okyanuslarının %30'unu koruma hedefi yer aldı. Bu hedefler doğrultusunda yapılan çalışmalar, peyzaj tasarımlarında biyolojik çeşitliliği pozitif şekilde etkileyen çözümler üretiyor.
Projelerde biyolojik çeşitliliğin izlenmesi için kullanılan yöntemlerden biri de Pathfinder 3.0'dır. Bu araç, projelerdeki biyolojik çeşitliliği ölçmek ve etkilerini değerlendirmek için kullanılan kapsamlı bir rehberdir.
Biyolojik Çeşitliliği Artırmak İçin Adımlar
Projeler geliştirilirken şu hedeflerin öncelikli olması gerekmektedir:
Mevcut ekosistemlerin korunması,
Yerel ve ekolojik olarak uygun ekosistemlerin restore edilmesi,
Yerel ekolojik bölgeye dayalı olarak tasarım yapılmalı,
Ekologlar, proje ekiplerine rehberlik etmeli ve saha gözlemleri yapmalıdır.
Bu stratejiler, peyzaj tasarımında biyolojik çeşitliliği artırmaya yönelik somut adımlardır ve ilerleme kaydedilmesi için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.