Formun Fonksiyonu Takip ettiği Bir Vizyon Evi: Eskişehir Enerji Evi
İnovasyon meraklısı, soru sormayı seven insanları içine çeken, buradan öğrenebilecekleri olan ve düşünceyi paylaşabilecekleri bir yapı nasıl olmalıdır? Aynı zamanda günümüzün görsel çevre kirliliğine karşı bir duruşu da üstlenen ve kendisini ekolojik döngüler içine olabildiğince entegre eden bir yapı tasarlanamaya çalışıldı "Eskişehir Enerji Evi"nde.
Yapının tasarımını, Eskişehir Belediyesi için “eds-architecture” gereçekleştirdi ve bölgedeki eğitim kurumları ile sivil toplum örgütlerinin, sosyal ve sanat etkinliklerini gerçekleştirebilecekleri çok amaçlı bir merkez olması hedeflendi. Burada aynı zamanda çocuklar, gençler ve yetişkinler için enerji ve ekolojik dönüşüm odaklı atölyeler düzenlenmesi düşünüldü.
Bu bağlamda yapının üstleneceği görev, sürdürülebilirliği ve ekolojik döngüleri kendi kütlesi üzerinden göstermesi ve hissettirmesidir. Yapının paradigma değişimini başlatacak bir ‘diyalog evi’ olması hedeflenmiştir. Bu hedefin gerçekleşmesi ve yaşaması için yaratıcı ekibin düşünceleri üç olgu üzerinde yoğunlaşmış. Bu olgular; yerine ait insanın, yerine ait sosyal bir yaşantıda ve yerine ait bir yapıda bir arada olması. Üçünün aynı topoğrafyada olması durumunda da bütünsellikten söz etmeye başlayabiliyoruz ki, bu doğruda gelişen ve şeklini bulan Eskişehir enerji evini en yalın haliyle “toprağın yükselerek ışığı içine alması” olarak tanımlayabiliriz.
Geleceğin enerji kaynaklarının sürdürülebilir kaynaklar olması ne kadar kaçınılmaz olursa olsun, aslında daha önemlisi geleceğin enerji tüketim alışkanlıklarıdır. Çünkü en temiz enerji her zaman tüketilmemiş olan enerjidir. Doğayı yıpratmayan, ekolojik döngülere müdahale etmeyen en etkin yöntem budur. Yapıya da bu gözle baktığımızda, üretmemiz gereken çözümün ‘enerji tüketmeyen’ bir çözüm olması gerekmektedir. Yani aktif bir iklimlendirme teknolojisi uygulamadan iç mekan havasının pasif yoldan sadece yapının formu ve malzeme bileşenleri sayesinde kışın sıcak, yazın ise serin kalabilmesi anlamına gelir bu.
Gelecek nesillere bunun olabilirliğini göstermek amacıyla tasarımlanan Eskişehir enerji evinin tasarımına ‘yeri’ ile başlandı. Yapının kentin batısındaki, içinde hayvanat bahçesinin ve gözlem evinin de bulunduğu teknoloji parkına yapılması planlandı. Öncelikle hafriyat toprağının kerpiç duvar yapımına uygunluğu saptandı. Binanın hafriyatından çıkan toprak ile inşaa edilmesi sayesinde, hem gömülü enerji döngüsü desteklenmekte hem de iç iklim dengesi sağlanmaktadır. Yapı, topoğrafyasının iklim özellikleri bakımından kuzey/güney eksenine konumladırıldı ve büyük cam cephesi ışığı kontrol etmek ve yazın aşırı ısınmayı önlemek için kuzeye yönlendirildi. Bölgede doğu-batı yönlerinde hakim olan rüzgara için bu cepheller 50 cm kalınlığında ki toprak tromb duvarı ile kapatıldı. Bu duvarların 100 cm önlerine ise sera etkisi ile iklimlendirmeyi sağlayan cam cepheler konumlandırıldı. Binanın taşıyıcı sistemi -çatısı dahil- lamine ahşap kolon ve kirişlerden oluşması ve sedum bitki örtüsü ile kapatılmış toprak bir dam düşünüldü.
Bir yandan gezinti alanı da olan bu damın aynı zamanda ağır toprak kütlesi sayesinde iç ortamdaki iklim dengesini desteklemesi hedeflendi.
Özgül kütleleri yaklaşık 30 ton ağırlığında olacak olan ve bu sayede ısı depolama kapasiteleri çok yüksek Tromb duvarları yaz ve kış iki farkı etki ve sirkülasyon ile çalışmaktadır. Kış aylarında doğu ve batı cephelerine yatay düşen güneş, önündeki cam cephe sayesinde sera etkisiyle duvarları ısıtmaktadır. Duvarlar da ısı depolama kapasiteleri sayesinde bu sıcaklığı kaybetmeden iç mekana ışınım olarak aktarırlar. Yaz aylarında ise tromb duvarlarının önündeki cam cephe aşırı ısınmayı önleyen bir ısı perdesi oluşturulmaktadır. Bu cephenin altında, toprağın içinden geçen hava kanallarında ki serin havanın üst menfezlere verilerek yaratılan hava akımı ile gerçekleşmektedir. Eskişehir’in geceleri serinleyen karasal iklimi de bu ısınmamayı ayrıca desdeklemektedir. Böylelikle iç yüzeyi yaz aylarında ısınmayan bu iki tromb duvarı, ve aynı şekilde özgül kütlesi ağır toprak dam sayesinde yapı, yaz aylarında klima gerekmeden konforlu bir iklim özelliği gösterir.
Tek katlı bu binanın kademeli zemininin %70’i yüzeyin altında olup, burada yaz/kış sabit sıcaklıkta ki yeraltının ısısından da sirkülasyon kanalları ile faydalanır. Pasif enerji döngüsü bakımından amaç, yapının gömülü enerji dediğimiz, üretimi için tüketilen enerjinin minimumda tutulması. İkincisi, ömrü süresince kendi kendine yetmesi, yani pasif çözümlerle kışın kendi kendine ısınması ve yazın aynı şekilde serin kalması.
Üçüncü olarak da, bir gün ömrünü tamamladığında doğaya enerji tüketmeden geri dönebilmesi.
Eskişehir enerji evi, formun fonksiyonu takip ettiği, fonksiyonun da bütünsel bir ekolojik bakıştan hareket ettiği bir vizyon evi.