Ham Malzemelerle Tasarlanmış Bir Pavyon
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Al Borde mimarlık stüdyosu, ham malzemeler kullanarak hem bir geçiş alanı hem de bir buluşma noktası olarak amaçlanan "Raw Threshold" adlı pavyonu tasarladı. Bu proje, “Geçiciliğin Güzelliği: Uyarlanabilir Bir Mimarlık” teması doğrultusunda, yerellik kavramını sorgulayan bir tasarıma hayat veriyor. Kapitalizmin hüküm sürdüğü bir dünyada, yerel kimliklerin nasıl kaybolduğuna dikkat çeken proje, aynı zamanda çevresel etkiyi en aza indirmeyi amaçlıyor.
Al Qasimia Okulu ve Pavyonun Konumu
Al Qasimia Okulu’nda yer alan pavyon, yerel olarak temin edilebilen ve doğal malzemelerle sınırlı bir tasarıma sahip. Eski bir ilkokul olan bu okul, 2018’den itibaren Sharjah Mimarlık Trienali'nin ofislerine ve çeşitli kültürel alanlara ev sahipliği yapıyor. Bina, yalnızca çocuklar için kapalı bir alanken şimdi halkla buluşuyor ve çevre şehirle bağlantı kuruyor. Yeni kuzey ve batı yaya giriş yolları, Al Borde’nin tasarladığı hoş bir geçiş alanının ortaya çıkmasına imkan tanımış.
Doğal Malzemelerle Sürdürülebilir Tasarım
Al Borde, pavyonun yapımında sürdürülebilir malzemelere öncelik vermiş. Sharjah Elektrik, Su ve Doğal Gaz Kurumu (SEWA) tarafından metal direklerle değiştirilen eski ahşap direkler, pavyonun çerçevesi için kullanılmış. Ayrıca, yerel olarak bulunan ve ekolojik olarak palmiyeden yapılmış halılar, pavyonun gölgeleme alanını oluşturmuş. Bu malzemeler, hem doğal hem de işlevsel bir tasarımın temelini oluşturuyor.
"Raw Threshold"un Tasarım Felsefesi
Al Borde, pavyonun tasarımında, "herhangi bir mevcut malzeme ile yapılması mümkün" bir yapı anlayışını benimsemiş. Stüdyo, ham malzemeleri mimari ögelere dönüştürerek çevresel etkiyi azaltmayı hedeflemiş Al Borde, “Bu tasarım, doğal malzemelerle işlenmiş, yerle bütünleşmiş dokusal bir yapı ortaya çıkarıyor.” dedi. Pavyon, sadece ziyaretçileri ağırlamakla kalmıyor, aynı zamanda bu yeni alanın kullanımını test etmek için bir araç görevi görüyor.
Modüler Yapı ve Geleceğe Dönük Kullanım
Başlangıçta geçici bir yapı olarak tasarlanan pavyon, modüler yapısıyla başka yerlerde de yeniden kurulabiliyor. Ancak Sharjah Mimarlık Trienali, yapıyı kalıcı hale getirmeye karar vermişi. Gelecekte, pavyon artık gerekli olmadığında, kullanılan malzemeler SEWA'ya geri verilecek ve palmiyeden yapılan halılar başka amaçlarla değerlendirilecek. Al Borde, "Bir gün bu malzemeler doğal olarak bozulacak ve yaşam döngüsü doğayla uyum içinde olacak." dedi.
Projenin alanı 340 m2 olup, hem çevresel hem de işlevsel açıdan benzersiz bir tasarım sunuyor. Bu proje, mimarlık ve tasarımda yerellik, sürdürülebilirlik ve uyarlanabilirlik temalarını bir araya getirerek mimarlık dünyasında önemli bir yer ediniyor.