Kentsel Tarım Peyzajının Yeniden Yorumlanması Kentin Arka Bahçesi
2015 yılında Milano’da gerçekleşecek Dünya Fuar’ının teması “Gezegeni Beslemek, Yaşam İçin Enerji” olarak belirlendi. Fuarın kavramsal master planını tasarlayan Jacques Herzog, Mark Rylander, Ricky Burdett, Steano Boeri ve William McDonough, bugüne kadar alışılagelmiş tasarımlardan çok daha farklı bir çizgi ortaya koyarak, Eyfel Kulesi veya Space Needle gibi anıtsal ve dikey yapıların aksine, zemine yayılan ve adeta bir pazar alanına benzeyen tasarımla karşımıza çıkıyorlar. Mimarlar tasarımlarını şu sözlerle açıklıyorlar: “Fiziksel etkiyle ilişkilendirilmiş anıtsallık kavramını tersine döndürmek ve bunun yerine doğal güzelliğiyle ve kırılganlığıyla anıtsallığını sağlayan bir peyzaj imgelemesi yaratmak istedik.”
Beşikten Beşiğe Mimarlar tarafından “kentsel tarım peyzajının yeniden yorumlanması” olarak tanımlanan projenin geliştirilmesinde William McDonough + Partners ile birlikte çalışıldı. "Beşikten Beşiğe" yaklaşımını geliştirenlerden biri olan William McDonough danışmanlığında tasarım içinde bir besin sistemi oluşturuldu. Her bileşen için ayrı bir beşikten-beşiğe zinciri yaratıldı; eşyalar 1 gün ile 1 ay arası, dekorlar 3 ile 30 yıl arası, sistemler 7 ile 15 yıl arası, doku 20 yıl, strüktür 30 ile 300 yıl ve arazi daimi olarak.
Tasarım Antik Yunan kent tasarımlarından esinlenilen projede 2 ana aks bulunuyor. Tasarımın omurgası olan ve alanda ana dolaşım aksını oluşturan 1.4 kilometre uzunluğunda bir bulvar ve bu bulvarı dik olarak kesen ve alanı kentin dokusuna bağlayan ikincil bir aks bulunuyor. İkincil aksa paralel birçok ara geçiş yolları ise birer ızgara sistemi yaratarak oluşan parsellerin çeşitli işlevlerin yer almasını sağlıyor. Bulvarın etrafında yer alan bölümlerde yer alacak ulusal pavilyonların yanı sıra fuarın temasına uygun olarak kent içinde tarımı mümkün kılan alanlar ortaya çıkıyor.
Üretim Bu alanlarda halkın kullanabileceği tarım alanları bulunurken ülkelerin kendi yerel biyo çeşitliliklerini yetiştirip sergileyebilmelerine de olanak sağlanacak. Bunun için ülkeler fuar alanında konumlandırılırken, jeo-iklimsel özellikleri göz önünde bulundurulacak. “Planetary Kitchen Garden” (Gezegen Mutfak Bahçesi) olarak adlandırılan proje çok çeşitli dokusuyla dünyanın dört bir yanında yetişen bitkilerin sergilendiği bir yer olacak.
Bahçenin güneyinde çeşitli biyoiklimlerin sağlandığı seralar bulunacak. Yaklaşık 50 metre yüksekliğine ulaşacak olan seralarda ziyaretçiler gezerek, iklim koşullarının ve coğrafi biyoçeşitliliğin kaynak olarak yemek üretim sürecine nasıl katkıda bulunduklarını gözlemliyebilecekler. Beş farklı tarım ve yemek biyosferinin sunulacağı fuarda insanlar sadece süreci gözlemlemekle kalmayıp bilimsel, geliştirici ve eğlenceli deneyimler de kazanacak.
Seralardan biri yağmur ormanlarına ayrılacak. Nemli tropik iklimlerde yetişen pirinç, kakao ve şeker kamışı gibi ürünler yetiştirilecek. Başka bir serada kuru tropik iklim ortamı yaratılarak pamuk, ay çiçeği, soya ve darı gibi bitkilerin yetiştirilme teknikleri gözlemlenebilecek. En ilginçlerinden biri ise çöl ikliminin yaratıldığı sera olacak. Burada
nohut, baklagiller ve palmiye yetiştirilirken aynı zamanda bunları yetiştirmede kullanılan gelişmiş teknolojiler bulunacak. Alanın güneyinde yer alacak serada ise Akdeniz iklimi ortamı yaratılarak zeytin ağacı terasları ve üzüm bağları bulunacak. Projenin kuzeyinde ise nemli ve sıcak iklime uygun tipik bitki yetiştirme teknikleri bulunacak. Buğday, pirinç, mısır, patates ve fasulye gibi ürünler yetiştirilecek.
Su Projenin etrafını çevreleyen su, fuarın temasına uygun olarak ıslak alan olarak hizmet verirken aynı zamanda alanda alternatif bir ulaşım yolu olarak değerlendiriliyor. Mimarlar suyu aynı zamanda fuarın canlılığını ve yaşayan sistemini kent dokusuna bağlamak amacıyla tekrardan değerlendirerek odak noktası olacak bir öğe olarak ele alıyorlar.
Projenin tasarım aşamasında benimsenen “beşikten-beşiğe” yaklaşımı, alanda suyun değerlendirilmesinde aktif bir şekilde uygulanıyor. Atık sular toplandıktan sonra anaerobik su tanklarından ve mekanik filtlerelemeden geçirilerek aerobik tanklara ulaştırılıyor. Burada biriken tortular yemek atıkları ve organik atıklarla birleştirilerek kompost oluşturuluyor. Tortusu alınan su açık filtrelemeden geçirildikten sonra ıslak alana aktarılıyor. Temizlenen gri su buradan tuvaletlerde, ekinlerin ve peyzajın sulanmasında değerlendiriliyor.
Kente Katkısı 2015 Dünya Fuar alanında yapılacak iyileştirmeler kapsamında şehrin çevresinde bulunan 59 adet çiftlik yenilenerek halka açılacak ve kentte yaşayanların tarım yapabilecekleri alanlara dönüştürülecek. Bu çiftliklerin aynı zamanda gençlere ve sosyal aktivitelere ev sahipliği yapması planlanıyor.
Dünya Fuar’ı bittikten sonrası için Milano için öngörülen durum evrensel yemek merkezi olması. Gezegen Mutfak Bahçesi’nin bir bölümü 2015 yılından sonra da korunması ve devamlılığının sağlanması amaçlanıyor. Hem turistik hem de bilimsel bir park olarak sürdürülecek proje besin üzerine araştırmaların, üretimlerin ve iletişimin sağlandığı bir platform olması hedefleniyor.