Kullanıcıya Bağlamıyla İlişki Kurabilen Yaşam Alanları Üretiyoruz

Yüksek Mimar Ali Osman Öztürk, 1987 yılında ODTÜ Mimarlık Bölümü'nden mezun olduktan sonra 1997 yılında kurduğu A Tasarım Mimarlık, çeşitli alanlarda projeler üreterek önemli yapılar ortaya koyuyor. Armada, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi gibi projelerle tanınan A Tasarım, nitelikli yaşam alanları yaratmaya odaklanıyor. Ali Osman Öztürk, 2021 itibarıyla Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Başkanlığı görevini sürdürüyor ve kendisiyle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Yüksek Mimar Ali Osman Öztürk
Yüksek Mimar Ali Osman Öztürk

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nden mezun olduktan ve yüksek lisansınızı tamamladıktan sonra, edindiğiniz akademik deneyim A Tasarım Mimarlık'ı kurma sürecinizi nasıl etkiledi? Bu süreç Türkiye Serbest Mimarlar Derneği’nin başkanı olarak derneğin çalışmalarına nasıl yansıdı?

Mimarlık eğitimim ve akademik geçmişim, A Tasarım Mimarlık’ı kurma sürecimde çok önemli bir rol oynadı. ODTÜ’deki lisans eğitimim, mimarlığa bakışımı genişletti ve farklı disiplinlerden beslenerek mekânı çok boyutlu bir şekilde yorumlamama olanak tanıdı. Yüksek lisansım sırasında edindiğim derinlikli teorik bilgi, özellikle tasarım süreçlerimi daha sorgulayıcı ve kavramsal bir çerçeveye oturtmamı sağladı. A Tasarım Mimarlık’ı kurarken elbette aldığım eğitim bana cesaret verdi; mimarlığın biçimsel ve teorik bilgisini ofiste pratiğe dökerken akademik temelden yararlandım.


TÜRKİYE’DE MİMARLIK MESLEĞİNİN GELECEĞİ UMUT VERİCİ OLSA DA ÖNÜMÜZDE BAZI CİDDİ ZORLUKLAR DA BULUNUYOR. 


Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Başkanlığı, mimarlık pratiğimin toplumsal ve mesleki boyutlarını daha da genişletti. Dernekle yürüttüğüm çalışmalar, mesleki dayanışma ve mimarın toplumdaki rolü konusunda daha bilinçli bir yaklaşım geliştirmemi sağladı. Mimarların özgünlüklerini ve yaratıcılıklarını ortaya koymaları için özgür bir ortam yaratma fikri, her iki ortamda da önceliğim oldu.

Beytepe
Beytepe

TürkSMD’nin 19. Dönem Başkanı olarak göreve başlamanızdan bu yana geçen süreyi değerlendirdiğinizde Türkiye’de mimarlık mesleğinin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecek nesil mimarların karşılaşabileceği zorluklar neler olacak?

TürkSMD Başkanı olarak geçirdiğim bu süre, ülkemizin mimarlık pratiğine dair çok değerli gözlemler yapmamı sağladı. Türkiye’de mimarlık mesleğinin geleceği umut verici olsa da önümüzde bazı ciddi zorluklar da bulunuyor. Hızla değişen ekonomik ve sosyal yapılar, sürdürülebilir kalkınma, şehirleşme ve ekolojik denge gibi faktörler, gelecek nesil mimarların tasarım anlayışlarını doğrudan etkileyecek. Bununla birlikte, dijital teknolojilerin yükselişi, yapay zekâ ve 3D yazıcılar gibi yenilikler, tasarım süreçlerini dönüştürürken, mimarlar için tasarım bilgisi yeterli olmayacak, bunun yanında teknik ve sosyal sorumluluklar konusunda da daha derin bir bilgiye sahip olmalarını gerekecek. Gelecek nesil mimarların, sürdürülebilir çözümler üretme, toplumsal sorunlara duyarlı projeler geliştirme ve teknolojiyle entegrasyonu sağlama noktasında mesleği sürdürebilmek adına bizlerden çok daha yetkin olmaları gerektiğini düşünüyorum.

Sürdürülebilirlik, her alanda olduğu gibi mimarlıkta da giderek önem kazanan bir konu haline geliyor. Siz sürdürülebilir tasarım ilkelerini nasıl uyguluyorsunuz ve bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Benim için sürdürülebilir tasarım, çevreye duyarlı, insan sağlığını gözeten ve toplumsal faydayı önceleyen bir yaklaşımı ifade eder. Projelerimizde de mimarlığın geleceği için, enerji verimliliği, doğal taş, geri dönüştürülmüş malzemeler gibi doğal malzeme kullanımı, su ve hava kalitesi gibi unsurları mutlaka göz önünde bulundurmaya; teknoloji ve ekonomik durumlar izin verdiği sürece sürdürülebilir yapılar üretmeye gayret ediyoruz. 

Beytepe
Beytepe

BENİM İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR TASARIM, ÇEVREYE DUYARLI, İNSAN SAĞLIĞINI GÖZETEN VE TOPLUMSAL FAYDAYI ÖNCELEYEN BİR YAKLAŞIMI İFADE EDER. 


Ülkemizin yapı malzeme sektörü hakkındaki değerlendirmeniz nedir? Hayalinizdeki her malzemeyi bulabiliyor musunuz? Çevreye duyarlı malzemeler konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Türkiye’de malzeme sektörü, geçmişten günümüze önemli bir gelişim kaydetti, ancak hala dünya çapında benzer büyüklükteki pazarlarla kıyaslandığında eksiklikler mevcut. Yenilikçi ve çevreye duyarlı malzemeler konusunda henüz arzu ettiğimiz çeşitlilikte değiliz. Bu noktada, yerli üretimin arttırılması, yerel malzemelerin daha yaygın kullanılması ve geri dönüşümlü malzemelerin yaygınlaştırılması çok önemli. Hayal ettiğimiz malzemeyi mevcut pazarda bulamamak kimi zaman da yaratıcı çözümler geliştirmemize sebep oluyor, bu durumu birçok projemizde tecrübe ettik.

Beytepe
Beytepe

A Tasarım Mimarlık, kentsel tasarım, karma kullanım, konut, ticaret, ofis, konaklama, eğitim ve kültür gibi birçok alanda proje hizmeti sunuyor. Son dönem projeleriniz veya tasarımlarınız nelerdir?

A Tasarım Mimarlık olarak son dönemde özellikle karma kullanım projelerine ağırlık verdik. Bu tür projeler, kent yaşamını daha sürdürülebilir ve işlevsel hale getirmek için çok büyük bir potansiyele sahip. Kentsel alanlarda hem ticaretin hem de konutun bir arada bulunabileceği çözümler üreterek, kullanıcıya yeni ve bağlamıyla ilişki kurabilen yaşam alanları üretiyoruz.

Teknolojik gelişmelerin mimarlık mesleğine yansımaları nasıl olacak? Özellikle son dönemde çok gündemde olan ‘Yapay Zeka’ uygulamalarını mesleki anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz?

Teknolojik gelişmeler, mimarlık pratiğini hızla dönüştürmekte. Yapay zekâ, özellikle tasarım süreçlerinde büyük bir potansiyel sunuyor fakat burada önemli olan, teknolojiyi doğru bir şekilde ve gerektiği kadar tasarıma entegre edebilmek. Yapay zekâ, veri analizi yaparak, mimarlara daha verimli, daha estetik ve fonksiyonel çözümler sunsa da bu teknolojilerin meslek pratiğimizde insan faktörünü ve yaratıcılığı aşmaması gerektiğini düşünmekteyim. 


HAYAL ETTİĞİMİZ MALZEMEYİ MEVCUT PAZARDA BULAMAMAK KİMİ ZAMAN DA YARATICI ÇÖZÜMLER GELİŞTİRMEMİZE SEBEP OLUYOR.


TürkSMD olarak iki yılda bir düzenlediğiniz Mimarlık Ödülleri, Türkiye'deki mimarlık dünyasına olan etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Verdiğiniz ödüller, mimarların çalışmalarına ne açıdan katkı sağlıyor?

TürkSMD Mimarlık Ödülleri, ülkemizdeki mimarlık pratiğinin gelişimine önemli katkılar sağlıyor. Ödüller, mimarları yalnızca mesleki anlamda değil, aynı zamanda toplumsal ve çevresel sorumluluklar noktasında da daha duyarlı olmaya teşvik ediyor. Bu ödüller mesleki rekabeti teşvik ederken hem genç mimarların önünü açıyor hem de deneyimli isimlerin başarılarını takdir etme fırsatı sunuyor.

Beytepe
Beytepe

Mimarlık Ödülleri’nde beş farklı dalda ödül verilmesi, bu alanların mimarlık dünyası içindeki çeşitliliği yansıtıyor. TürkSMD Ödülleri’nde jüriler ödülleri verirken ve projeleri değerlendirirken dikkate aldığı kriterler nelerdir?

TürkSMD Mimarlık Ödülleri için jüri, projeleri değerlendirirken öncelikle yaratıcılık ve yenilikçilik, fonksiyonellik, çevresel ve toplumsal duyarlılık, estetik değer ve zaman-mekân ilişkisi gibi kriterlere odaklanır. Her bir projenin özgünlüğü, işlevselliği ve çevre ile uyumu önemli değerlendirme unsurlarıdır. Ayrıca projelerin, toplumsal fayda sağlaması ve kullanıcı deneyimini gözetmesi de büyük önem taşır. TürkSMD Ödülleri, mimarlık dünyasında yenilikçi düşünceleri teşvik ederek, mesleki gelişime katkı sağlamak ve sektördeki çeşitliliği takdir etmek amacıyla önemli bir platformdur.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)