Manifesto! Neden

Aklıyla, binlerce yıldan beri yapılaşan ve çevresini örgütleyen insan, bu gelişimini doğa ile bütünsel bir uyum içersinde sürdürmüştü. Bu gelişim, tinsel değerlerin tenselliğe, bilgeliğin bilgililiğe tercih edildiği eski zamanlardan günümüze getirdi yapılaşmayı. “Biyo” kelimesi / kavramı bilinmeden, anılmadan.

Yapılaştığımız çevreye günümüzde baktığımızda ise sağlığımızı artık o kadar belirliyor ki, giderek artan, giderek ciddileşen bir tehdit altında olduğunu fark ettik ve bedenimizi uyumlandırmaya çalışmanın yollarını araştırıyoruz, tartışıyoruz.

Endüstrileşme, doğanın, mekanların ve kültürlerin tüketimiyle ilerlediğinden, örgütlediğimiz çevreler giderek doğal yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayamamaya başlamıştır. Teknolojik ve ekonomik gelişimi sonucu linear düşünmeye başlayan “gelişmiş“ insan, doğaya uyum sağlayan yapılardan uzaklaşarak, doğaya meydan okuyan yapılara taşınmış ve kendi sağlığını tehlikeye sokmuştur. Kısaca, biyolojik zihniyet yerini endüstriyel zihniyete bırakmıştır. Tinsellikten uzaklaşan mimarlık ise kendini sadece “fotoğrafı çekilir“ olmaya indirgedi.

İnsanlığın doğayı ve yapılaştığı çevreyi bu denli tehtid etmesine, yapılaştığı modern çevrelerin doğanın düzenini bu denli zorlamasına ve teknolojik gelişmeler uğruna ekolojik ve kültürel özünü yitirmesine bir tepki olarak, bugün “yapı biyolojisi“ kavramını konuşuyoruz. Gündemimizdeki sorun, bir zorunluluk olarak ortaya çıktı. İnsan, aklıyla ve düşünme gücüyle içine düştüğü bu duruma, bugün çareler aramakta, alternatifler geliştirmeye çalışmaktadır.

“Yapı ekolojisinde“ insan – yapı – doğa üçgenini incelerken, etkileşimlerin bir bütün olarak ele alınması öngörülür. Doğada olduğu gibi bu üçgende de ilişkiler karmaşıktır, olaylar çok nedenlidir. Yapının insanla ve çevresiyle olan ilişkisi dinamik bir sistemdir, insan sorumluluğundaki bir mikro ekosistemdir ve yapı bu mikro ekosisteminde insan ve doğa ile bir ilişki içersindedir. Günümüz yapılaşmasında planladığımız, örgütlediğimiz ve inşaa ettiğimiz yapay çevreler ise ekosisteme uyum gösteremedikleri gibi, insanın bedensel ve ruhsal sağlığını da destekledikleri pek söylenemez.

MUTLAK BİR BİYOYAPI GÜNÜMÜZDE ARTIK NE KADAR MÜMKÜN?

Günümüz yaşam alışkanlıklarına, hedeflediğimiz ya da özendiğimiz standarlara bakacak olursak bu yüzdeyi olası maksimuma yaklaştırabilmek için yoğun bir bilinçlendirme ve öğrenme süreci gerekecek. Sadece doğal yapı malzemelerine yönelmek kaçınılmaz olmakla beraber çözümün bütününü oluşturmuyor. İnşaat alanının jeolojisinden kentsel ulaşım ilişkilerine, yapı malzemelerinin ekolojik döngülerinden toksik emisyonlara, elektro-iklimden akustik kirliliğe varıncaya değin gözetilmesi, kavranması ve çözüm üretilmesi gereken birçok alan var.

Ekoyapı Dergisi olarak bundan sonraki sayılarımızda, insan eliyle yarattığımız yapay mekanların yine insanın ruhsal ve bensel sağlığı ile olan ilişkilerine yer vereceğiz. Bir yazı dizisi olarak sizlerle paylaşacağımız bu alanda çalışan disiplinler ötesi kollektif, yapı biyologları, tıp doktorları, kimyagerler, biyologlar, mimar, mühendis ve yapı malzemesi üreticileri gibi uzmanlık alanlardan oluşmaktadır.

1.Yapı Biyolojisi / Biyoyapı nedir ?

İnsan, sağlığı açısından yakın çevresindeki (mikrokosmos) etkileşimlere bağımlıdır. İnsancıl olmayan bir yapısal çevre, bedensel ve ruhsal sorunların oluşmasına neden olur. Bu bölümde “Yapının insan sağlığı ile etkileşimi” biçiminde tek cümleye indirgeyebileceğimiz yapı biyolojisi kavramı tanıtılıp açıklanmaktadır.

2.Biyolojik yapılaşma ile sağlıklı yerleşim

Yapılaşmış çevremiz zihinsel ve kültürel gelişimimizin, sağlık ve sosyal durumumuzun bir göstergesidir. Günümüzde sağlıklı bir çevreye, yaşantımızın tüm dönemlerindeki gelişmelerin doğadan kopuk olmamasına duyulan özlem, tarihin hiçbir döneminde bu kadar büyük olmamıştı. Doğa kendisini insana değil, insan kendisini doğaya göre yönlendirir temel gereği altında bizi holistik bir anlayışta sağlıklı yapılaşmaya ulaştıran bir dizi temel ilke gerekli görülüp belirlenmiştir. Açık ve yalın 25 temel kural ile yapılaşma, restorasyon ve yerleşim konularında yapı biyolojisi ve ekolojisi ilkelerine temel bir bakış aktarılacaktır.

3. Alerjik hastalıkların kaynağı olarak yapı

İç mekanda bellibaşlı toz, kimyasal ve elektriksel alerjilerin oluşum nedenleri. Yol açtıkları sonuçlar ve yapı biyolojisi açısından değerlendirilmeleri yer alacaktır.

4.Yapıda elektrikten kaynaklanan stres ortamı / Elektrobiyoloji

Günümüzde yaşadığımız ve çalıştığımız çevrelere doğal olmayan bir elektroiklim büyük ölçüde egemendir. Biyosferdeki ışınsal iklim, yani elektroiklim tüm canlıların gelişimleri, varoluşlar ve yönlenmeleri açısından primer bir etken olduğundan, yapı biyolojisi açısından ve günümüzdeki çevre sorunları içerisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Yapıdan ve çevresinden kaynaklanan elektriksel iklimin insan sağlığı üzerindeki etkileri incelenmektedir. Elektromanyetik radyasyon etkilerini ortaya koyan biyoklimatik yapı analizlerine tıp doktorları gözetiminde örneklemeler ile verilecektir.

5. Yapı malzemelerinin radyoaktiviteleri

Radyoaktif ışınların biyolojik etkileri, bilinen bir konu olmasına rağmen, yapı malzemelerinin radyoaktiviteleri günümüze kadar malzeme üretimi ve seçimi konusunda dikkate alınmayan bir kriter olarak kalmıştır. Dizide, inşaat günlüğünde sıkça kullanılan genel yapı malzemelerinin radyoaktif niteliklerinin tabelalar yardımı ile açıklanmasına ve çevremizde radyoaktif etkilerin minimuma indirgenmesine yönelik yapısal önerilere yer verilecektir.

6. İç mekanda gazlar / Toksikoloji

Yapılarda kullanılan, örneğin ahşap yonga levhalar, plastik kaplama malzemeleri, izolasyon köpükleri, dezenfekte ve muhafaza eden maddeler formaldehit açığa çıkartırlar. Deri alerjilerine ve böbrek hastalıklarına yol açtığı bilinen formaldehit nedir? Bu kimyasal ne kadar zararlıdır? Yapıdaki mevcudiyeti, önlemler, prefabrike yapılarda ıslah, ölçümü.

7. İç iklim, ısı yalıtımı - ısı depolanması

Güneş, bir kuş yuvası, eski insanların yaptıkları doğal barınaklar bize en doğru ısısal öğretileri verirler. Bu öğretiler sadece ısı ekonomisini kapsamadıkları için doğrudurlar, bizi yanıltmazlar. Yapıda ısının yalıtılması ile depolanması arasındaki denge, buna yönelik doğal, biyolojik yapı malzemeleri ve yapıda doğru kullanımları aktarılacaktır.

8. Sağlıklı ısıtma sistemleri

Günümüz yapılarında kullanılan değişik ısıtma sistemlerinden sağlığımız ve refah algılayışımız ne şekilde etkilenmektedir? Işınım sistemleri ve değerlendirilmeleri, iç iklimsel değerler incelenecektir.

9. Yapılarda yüzey işçiliği ve bakımı

Yapılarda duvar, tavan, döşeme, pencere, kapı ve mobilyalar gibi donanımların yüzey işçiliklerinde kullanılan kimyasallar ve insan sağlığına olan etkileri. Alternatif doğal ürünler ve kullanımları. Pratik öneriler ve evde üretilebilecek basit reçeteler paylaşılacaktır.

10. Sağlıklı okul ve işyeri

Modern çalışma dünyasında üzerimizdeki baskılar hiçbir şekilde azalmamıştır. Yeni teknolojiler sayesinde değişime uğrayan çalışma günlüğümüzden beklenen talepler değişmiştir. Sağlığımızı tehdit eden primer risk faktörü, ağır bedensel çalışmaktan yerini sinirsel ve psikososyal alanlara kaydırmıştır. Sağlıklı yaşayabilmek için günümüzde hala gereken önemi görmeyen bir konu olarak yapıdan kaynaklanan işsağlığı sorunları ve iş hastalıkları vardır. Büro binaları ağırlıklı olmak üzere yapı biyolojisince işe bağlı etkilenimin değerlendirilmesi, işveren ve elemanlar için çalışma günlüğümüzden örneklemelerin ortaya konulması sağlanacaktır.

11. Solar mimarlık

Günümüz enerji problematiği göz önünde bulundurulursa, hepimizin tüketici olarak sorumluluğunu paylaştığımız bir konu. Yapılarda pasif güneş enerjisini kullanarak enerji tasarrufu etmenin yolları irdelenecektir.

12. Yaşam alanlarımızda akustik şiddet

Gürültü ile mücadelede yapılan araştırmalar ve uygulamaya sokulan yönetmelikler, çevremizdeki gürültü artış hızının gerisinde kalmaktadır. Bir yanda gürültü faktörleri artarken diğer yandan insanın akustik şiddetlere biyolojik direnci azalmaktadır. Örgütlediğimiz çevremizde gürültüye karşı yapılacak olan uyum ve yalıtım çalışmaları bir lüks değil, uzun vadede yaşamsal önemi olan bir zorunluluktur.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)