Mega Şehir İstanbul'a Mega Havalimanı
2019 yılının Nisan ayında 90 milyon yolcu kapasitesiyle açılışı yapılan İstanbul’un yeni havaalanı tüm fazları tamamlandığında, yıllık 150 milyon yolcuya ulaşabilir kapasitesi ile 350’den fazla destinasyona uçuş hizmeti verebilecek.
İstanbul’un Avrupa Yakası’nda, Karadeniz kıyısındaki Tayakadın ile Akpınar köyleri arasındaki 76,5 milyon metrekare alan üzerinde konumlanan İstanbul Havalimanı İstanbul’un 35 km dışında yer alıyor. 3 Mayıs 2013’te yapılan Cumhuriyet tarihinin en yüksek bütçeli ihalesini İGA yatırımcılarının oluşturduğu Cengiz, Mapa, Limak, Kolin, Kalyon Ortak Girişim Grubu aldı. Projenin temeli 7 Haziran 2014 tarihinde atıldı. Havaalanı 2018 yılında kısmen, 2019 yılının Nisan ayında ise tamamen faaliyete geçti. 90 milyon yolcu kapasitesiyle açılışı yapılan İstanbul’un yeni havaalanı tüm fazları tamamlandığında, yıllık 150 milyon yolcuya ulaşabilir kapasitesi ile 350’den fazla destinasyona uçuş hizmeti verebilecek.
Kendisine ayrılan alan olarak dünyanın en büyük havalimanı arazisine sahip olma unvanını taşıyan 3. Havalimanı 2 faz halinde inşa ediliyor. 1. fazda 1,4 milyon metrekare kapalı alana sahip ana terminal binası, iki iniş kalkış pisti, her iki pistin yanındaki yedek pist niteliğindeki taxi pistleri, uçak park alanları, Pininfarina ve AECOM tarafından tasarlanmış lale formunda hava trafik kontrol kulesi yer alıyor.
3. Havalimanı’nın şu anda tamamlanan kısmında ana terminal binasının yanı sıra biri 3750 diğeri ise 4100 metre uzunluğunda her türlü hava koşulunda sıfır görüşte bile iniş kalkış imkânına sahip iki adet pist bulunuyor.
Aynı anda iki uçağın paralel iniş kalkış yapmasına uygun olan bu iki pist sayesinde yeni havalimanı saatte 90 uçağın iniş kalkışına izin verebilecek. Gün boyu operasyon süresi içinde 1900 uçak inip kalkabilecek. Bu sayı mevcut Atatürk Havalimanı’nda en fazla 1600’ü bulabiliyor. Yani yaklaşık yüzde 20’lik bir kapasite artışı söz konusu.
Projenin mimari tasarımı, uluslararası arenada kendini kanıtlamış ünlü mimarlık ofisleri; Kiklop Design, Grimshaw Architects, Nordic Office Of Architecture, Arup Associates, Haptic Architect ve Perkins+Will tarafından yapıldı. Hem tasarım hem de inşaat aşamasında yabancı mimarlık ofislerine Türk mimarlık ofisleri partnerlik yaptı. Böykece know how’ın Türkiye’ye gelmesi ve yerleşmesi aynı zamanda da Türk mühendis ve mimarların esnekliğinin sürece yansıması sağlandı.
Mimari Tasarım Kararları
Tasarımcılar, İstanbul’un tarih boyunca en önemli özelliği olan Doğu ve Batı arasında bir geçiş olmasına vurgu yapan tasarım fikirleri üzerinde yoğunlaşarak, İstanbul’un değerlerini gözler önüne seren ve eşsiz ruhunu yansıtan öğeleri belirleyerek İstanbul ile ilgili alışıldık görüntülerden oluşan bir görsel palet oluşturdular.
Çağdaş ve işlevsel yapısı yerel niteliğe sahip olan İstanbul Havalimanı, mega kent İstanbul’un zengin sosyal ve kültürel mirasını yansıtacak bir mimariyle tasarlandı. Çağdaşlık ve fonksiyonelliği bir arada ele alan özgün bir tasarıma sahip olan havalimanındaki terminal tasarımı, ilhamını İstanbul’un kültürel mirasından aldı. İstanbul Havalimanı terminalinde İstanbul camilerinin, hamamlarının, kubbelerinin ve daha birçok tarihi yapının zenginliği proje mimarisine ince ince işlendi.
Yolcu dolaşımını en verimli ve basit biçimde çözen bir tasarım anlayışı izleyen mimarlar; ışık, renk ve geometrik örüntü üzerinde yoğun olarak çalıştılar. Binanın çatısında ve ana kütlesel kurgusunda tonoz ve kubbe gibi geleneksel mimari öğelere referans verildi. Bu amaçla her iki yönde tonozlu çatı düzlemlerinin üst üste binmesinden elde edilen kabuk formu uygulanırken, taşıyıcılar da rasyonel ve alanı bölmeyecek şekilde yerleştirildi.
Strüktürü basit tutarak ışığı alan çatı örtüsünün ayrıntısı üzerinde yoğunlaşan mimarlar, ortadaki ana mekânın en üst seviyede ferah ve aydınlık olması konusunda yenilikçi çözümler geliştirdiler. Yolcu girişlerini üst kota konumlandırarak alt kotta bir ön bahçe yarattılar. Bütüncül bir çatı altında, arası büyük bir boşluk oluşturacak biçimde işlevlerin simetrik olarak denize dik iki kola yerleştirildiği projede, ana ulaşım aksı havalimanı binası ile havaalanı şehri arasında yer alıyor. 3 terminal binası ve 6 pistten oluşan projede deniz tarafı pistlere açılırken, kara tarafı havalimanı şehrine bağlanıyor.
Tek çatı altında 1 milyon 300 bin metrekare ile dünyanın en büyük terminaline sahip olan projenin arkasında 800 bin metrekarelik ve 25 bin araçlık otopark yer almakta. Toplamda kapalı alan boyutu ise 2 milyon 100 bin metrekare.
Yolcunun otoparka aracını park ettiği andan itibaren geçireceği sürecin problemsiz olması hedeflenen projede her yerde yürüyen bantlar ve bagiler bulunmakta. Yolcunun aracından indikten sonra check-in, güvenlik kontrolü gibi işlemler dahil olmak üzere 1 saat içinde uçağa ulaşması sağlanmaya çalışıldı.
Çevresel etkiyi minimuma indirmek için ciddi bir bütçenin ayrıldığı projede yerli malzeme oranı maksimumda tutuldu, özel teknolojik sistemler dışında neredeyse tüm malzemeler yerli kaynaklardan sağlandı.
Profesyonel bir ekiple arazideki endemik bitkilerin haritası çıkartılarak buradaki bitki soğanları alındı ve başka yerlerde türün devamı sağlandı. 20 bin civarında ağaç transplantasyon yöntemiyle taşınarak kesilen her ağaç yerine de 5 ağaç dikildi.
Kuş yönetiminin sağlıklı bir şekilde sağlanması amaçlanan bölgede kuş hareketleri incelendi ve gerekli noktalara kuş radarları yerleştirildi.
Atatürk Havalimanı’nda yoğun hava trafiği nedeniyle zaman zaman uçakların inmek için havada turlamak durumda kalması ciddi şekilde bir enerji israfının ortaya çıkmasına neden olmaktaydı. Bu durum ise karbon ayak izinin artmasına neden olmaktaydı. Yeni projede yer alan bağımsız pistler ile bu oranın en aza indirilmesi ve dolayısıyla karbon ayak izinin de düşürülmesi hedeflendi. Aynı zamanda denizin üzerinden iniş kalkış sağlandığı için yerleşim yerlerinde oluşabilecek gürültü kirliliğinin önüne geçildi.
Terminal binası yeşil bina olarak tasarlandı.
Cam zarf kullanımı, terminal binasının ortasında maksimum gün ışığı girişi sağlayarak yapay aydınlatma ihtiyacının azalmasına katkı sağladı. Terminal binası elektrik kullanımını en aza indirgemek üzere ‘akıllı bina’ olarak tasarlandı. Elektrik ve ısıtma ihtiyaçları, havalimanının ürettiği çöplerin çoğu kullanılarak merkezi ısıtma ve güç üretim birimiyle karşılanacak.
Terminal binası, pistler, aktarma istasyonu, tamir tesisleri ve hangarlar ile hava taşımacılık tesislerinin bulunduğu 5 önemli tesisten oluşuyor. Havalimanı, 350 m x 1500 m’lik bir kullanım alanıyla asmakatı da olan 6 katlı bir binadan meydana geliyor.
Büyük bir alışveriş tesisi, üst 3 katta 5 yıldızlı oteller, ticari ofis binaları, ticari fuar alanı bulunacak. Uluslararası finans ve ticari işlemler için ‘özel ekonomik bölge’ kurulacak.