Ostim Ekopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi
ONZ ARCHITECTS
Tasarım Ekibi: Onat Öktem , Zeynep Öktem, Okan Can
Yardımcılar: Esat Can Meker, Loed Stolte
Görseller: ONZ Architects
Ekopark arazi yerleşimindeki öncelikli ilke doğaya en az müdahale ile kaliteli bir mekan kurgusu yaratmaktır. Doğal ve yapay olanın ara kesitinde kurgulanmış olan projede tepenin bulunduğu alan ve çevresini doğal yapısında bırakmak amacıyla, arsanın güney kısmında bir yapılaşmaya gidilmiştir
Yeşil çatılı teras kütlelerİ doğayla iç içe bir çalışma ortamı oluştururken teraslar da değİşİk aktiviteler, deneyler ya da çalıştaylar için kullanıcılarına geniş uygulama olanakları sağlamaktadır.
Ekoparklar katılımcı şirketlerin ekonomik performansını artırırken çevresel etkilerini en aza indirgemeyi amaçlar. Bu yaklaşım ekoparkın altyapısı ve binalarının sürdürülebilir tasarımı, temiz üretim, kirlilik önleme, enerji verimliliği ve şirketler arası ortaklık gibi birçok şekilde gerçekleştirilebilir. Eko-endüstryel parklar komşu yerleşim birimleri için de gelişiminin net etkisini pozitif tutarak fayda sağlamaktadır.
Ekoparkların enerji verimliliğinin artırılması yönünde en ilgi çekici kavramlarından biri de endüstriyel simbiyozdur. Amerikalıların kullandığı “birinin çöpü bir başkasının hazinesidir” deyiminin tam da karşılığı olan bu kavram, artık ürün ve malzeme döngüsü sağlayarak şirketlerin ekonomik gelişimlerinin önünü açarken çevre için de daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmaktadır.
OSTİM Ekopark’ın bu bağlamda bir ekoparkın tüm gerekliliklerine yanıt verecek, sürdürülebilir, enerji verimli, doğaya saygılı ve özellikle bilgi paylaşımı ve araştırmaları destekleyici ortamlar sunan bir çevre sağlaması tasarımın başlıca amacıdır. Ekopark’ta yapılacak olan araştırma, çalışma ve uygulamaların zaman içinde OSTİM genelinde de daha sürdürülebilir bir endüstri oluşmasına katkı sağlayacağı düşünüldüğünde proje daha da umut verici ve şüphesiz çok heyecanlı bir hal almaktadır. Sürdürülebilirlik konusunda yerli üretimin ve teknolojinin, yerli araştırma ve çalışmaların artmasında öncülük edecek OSTİM Ekopark kompleksi tüm bu girdiler göz önünde tutularak tasarlanmıştır. Bu bağlamda OSTİM Ekopark hem sürdürülebilir sistemleriyle bir örnek oluşturacak hem de bu alandaki çalışmalar, ortak paylaşımlar için bir temel hazırlayacaktır.
Tasarım Kararları
Ekopark arazi yerleşimindeki öncelikli ilke doğaya en az müdahale ile kaliteli bir mekan kurgusu yaratmaktır. Doğal ve yapay olanın arakesitinde kurgulanmış olan projede tepenin bulunduğu alan ve çevresini doğal yapısında bırakmak amacıyla, arsanın güney kısmında bir yapılaşmaya gidilmiştir. Yeşil dokusu çoğunlukla korunan tepeye yerleştirilmiş teras kütleler farklı kotlardan bu ana yapıya bağlanmaktadır. Yeşil çatılı teras kütleleri doğayla iç içe bir çalışma ortamı oluştururken teraslar da değişik aktiviteler, deneyler ya da çalıştaylar için kullanıcılarına geniş uygulama olanakları sağlamaktadır.
Ekoparkların ortak çalışma ve fikir paylaşımını ön plana çıkaran yapısı diğer çalışma ortamlarından belki de en önemli farklarından biridir. Ekopark’ta çalışacak kişi ve kurumların yeni gelişmeler ve çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmaları, bir araya gelip yeni fikirler ve teknolojiler geliştirmeleri daha sürdürülebilir bir gelecek için önem taşımaktadır. Bu bağlamda, OSTİM Ekopark için tasarlanan proje gerek kentsel tasarım gerek mimarlık ölçeğinde bu bir araya gelişleri teşvik etmek, çalışanlara ilgilendikleri konuları deneme ve paylaşma imkanı yaratacak, ilham verici bir çalışma ortamı yaratmak amacıyla kurgulanmıştır.
Teras yapılardaki konferans ve toplantı salonlarının yanısıra belki de yeni paylaşımlar için en keyifli mekan ana binadaki amfidir. Yeni fikirlerin dünyayla paylaşılacağı, ortak çalışmaların temellerinin atılacağı bu mekan sadece Ekopark çalışanları için değil başta tüm OSTİM çalışanları ve sürdürülebilir tasarımla ilgilenen herkesin vizyonlarını geliştirebileceği bir merkez sağlayacaktır. Amfi katılımcı sayısı yüksek konferanslar için kullanılabileceği gibi ihtiyaca göre bölücü paneller yardımıyla iki ayrı bölüme de ayrılabilir şekilde tasarlanmıştır. Amfi açık mekan kurgusu, sadece kendisine hizmet eden kafeteryası, konumu ve işleyişi ile ofis yaşamından koparılmamış ve gündelik çalışma hayatının bir parçası haline getirilmiştir. Bu da tesadüfi karşılaşmalara, bilgi alışverişlerine ve yeni fikirlerin gelişmesine zemin hazırlayacak, aynı zamanda çalışanlara yorgunluklarını atabilecekleri keyifli bir mekan sağlayacaktır. Tasarımıyla amfinin aynı zamanda OSTİM Ekopark’ın simgesi haline gelecek bir mekana evrileceği de öngörülmektedir.
Sürdürülebilirlik Kriterleri
Tasarlanan ekoparkta enerji verimliliğinin artırılmasının yanısıra çalışma mekanlarının doğal aydınlatma, havalandırma, ısıtma, görsel konfor ve iç hava kalitesinin sağlanmasına ve böylelikle çalışanların verimi, başarısı ve memnuniyetinin artırılmasına özen gösterilmiştir.
Aydınlatma
Yapılardaki ışık ve ısı kontrolü cephelere yerleştirilecek sensörlerle sağlanacaktır. Çalışma ortamlarındaki iç mekan kalitesinin kullanıcıların inisiyatifinde olması iş verimliliğini artırıcı bir unsundur ancak bu durum dikkat edilmediğinde gereksiz enerji harcamalarına yol açabilir. Kurulacak sistemin bu iki ucu dengeleyecek bir yapıda olmasına özen gösterilecektir.
Ofis mekanlarında yapılan değişik aktiviteler için, değişik ışık kaliteleri gerekmektedir. Örneğin okuma ya da bilgisayarda çalışmak için farklı, projeksiyon gösterimi ya da sunumlar esnasında farklı ışık renk seviyelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için günışığını simüle eden otomasyona uyumlu “dinamik aydınlatma sistemleri” de doğal aydınlatma sisteminin yanısıra önem kazanmaktadır.
Teras yapıların cephelerinin batı yönüne bakması nedeniyle güneş kırıcılar buralarda daha yoğun şekilde kullanılmıştır. Ana yapının özellikle güneye bakan cam cephesi de yine güneş kırıcılarla desteklenmiştir. Bunlara ek olarak yerleri isteğe göre ayarlanabilen kayar güneş kırıcı paneller yerleştirilmiştir. Bu paneller sensörleri etkilememesi ve kolay kullanım amacıyla cephenin iç tarafında kullanılmıştır. Ana yapıda koridorların dışarı alınması ve ofis cephelerinde kullanılan cam sayesinde tüm mekanlar doğal ışıktan faydalanabilmektedir.
Güneş ışığı ve ısı kontrolü, aynı zamanda ağaçlandırma ile de sağlanacaktır. Kışın yapraklarını döken ağaçlar seçilerek içeri daha çok ışık girmesi, yazınsa yaprakların yarattığı gölgeden yararlanılması amaçlanmıştır. Böylelikle, yapıların hem soğutma ve ısıtma yükü azaltılmış olacak hem de yeterli doğal ışık sağlanacaktır.
Isıtma ve Soğutma
Ekopark’ın ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarının jeotermal ısı pompası sistemi ile karşılanması düşünülmüştür. Jeotermal ısı pompaları sistem verimliliği açısından; hem ısıtma hem soğutma amaçlı kullanılacaktır.
Jeotermal ısı pompası sistemlerinde toprağın altına ya da suyun içine serilen borulardan sağlanan, yaz ve kış yaklaşık 10 derece farklı ısıdaki sıvılar, bir motor-pompa ve kompresör aracılığı ile yükseltilerek kalorifer sistemlerinde doğrudan kullanılabilmektedir. Böylelikle, kazan sistemlerine gerek kalmadan, daha sağlıklı ve verimli ısıtma sağlanması mümkün olmaktadır. Ekopark’ta, daha fazla enerji harcayan hacim ısıtması yapmak yerine, düşük sıcaklıklı yerden ısıtma sistemleri önerilmiştir. Oda içinde homojen bir ısı dağılımı sağlayan bu sistemler aynı zamanda düşük sıcaklıklarla yüksek verim sağlayabilmektedir.
Güneşten elde edilen enerji, binalarda tüm mekanların ısıtma ve soğutmasında yeterli olamamakta, ancak jeotermal ısı pompalarının devir daim sistemlerinin çalışması için yeterli enerjiyi üretebilmektedir. Bu yüzden hibrid bir sistemle, dışarıdan girdi enerji almadan ısıtma ve soğutmanın çözülebileceği düşünülmektedir.
Sudan veya topraktan elde edilen enerji tüm mekanların ısıtma ve soğutmasına yetmezse, destek olarak güneş kolektörleri kullanılarak kışın daha çok gerekli olan ısıtma ihtiyacı için yeterli enerjiyi üretmek mümkün olabilecektir.
Teras bölgesi Çim çatı hem yalıtım açısından çok etkili hem de bitki örtüsüne verilen zararın geri kazanılması için yararlı görülmektedir. Teras yapılardaki çim çatılar için az su isteyen, yerel bitkiler düşünülmektedir. Çim çatılar hem arsanın doğal yapısının devamını oluşturduğu hem de kentsel ısı adası etkisiyle mücadelede yardımcı olmaları nedeniyle tercih edilmiştir.
Pencerelerdeki sızdırmazlık ve camlar da enerji verimliliği açısından önem arz etmektedir. Pencerelerde bu yüzden üçlü-ikili cam, gölgeleme katsayıları iyi, U katsayıları yüksek ve yüksek derecelerde yalıtımlı pencereler düşünülmektedir. Bina yalıtımı da ısıtma ve havalandırmada önemli konulardan birisidir. Mümkün olduğu kadar doğal malzemeli ve TSE 825 standartlarının da üzerinde bir yalıtım sağlanması, binanın az enerji kullanmasını sağlayacaktır.
Havalandırma
Mekanların havalandırma ve ısıtması için, ana kütlede koridorların dışarı alınmış yapısı, başka bir deyişle ofislerin önünde konumlanmış camlı ikinci kabuk (kış bahçesi, trombe duvarı) yararlı bir sistem olacaktır. Bu bölge kışın camları kapatılarak bir sera etkisi, “trombe duvar” etkisi gösterecek ve binaların girişlerinin doğal-pasif olarak ısıtılması sağlanacak, yazın ise camlar açılarak; doğal sirkülasyon sağlanacaktır. Ofislerin ve diğer mekanların ısıtılmasında kışın burada ısınan havanın menfez ya da fanlarla pasif ısıtma için kullanılması amaçlanmaktadır. Bu bölge aynı zamanda ofis mekanları için ısıl tampon görevi de görecektir. Ayrıca çapraz havalandırmalar ve özellikle amfi alanında bulunan atriyumlarda tüm yapı için doğal havalandırma sağlanabilecektir.
Çalışma mekanlarında özellikle mevsim geçişlerine kontrollü ve mümkünse otomasyona bağlı olarak kullanılabilecek CO2 sensörüyle; 1000 ppm’in üstündeki CO2 konsantrasyonlarında devreye girecek bir havalandırma sistemi önerilmektedir. Isı geri kazanımlı mekanik/doğal havalandırma sistemleri günümüzde çok düşük enerji harcayarak, yüksek bir hava kalitesi sağlayabilmektedir. Bu sistemler içerideki ısıyı korumakla birlikte, ortama temiz hava sağlayan sistemlerdir. Mimari tasarım olarak, güneşe ve yöne duyarlı bir proje yapıldığı için gerekecek minimum HVAC (havalandırma-ısıtma-soğutma) sistemleri de; ısı geri kazanımlı, invertörlü, COP (verimliliği en yüksek) cihazlar olarak seçilecektir.
HVAC ve aydınlatma sistemi ile entegre bina otomasyon sistemi, hem enerji verimliliği ve konforun artırılması hem de işletme verimliliği için fayda sağlayacaktır.
Güneş Panelleri
Arsanın güneyinde bulunan kütlenin çatısı güneş panelleri yerleştirmek için uygun bir alan sağlamaktadır. Yan tarafında bulunan tepenin üst kotundan bu çatıya sağlanan geçişle bu alan rahatça ulaşılabilir ve çeşitli uygulamalara açık hale getirilmiştir.
Yağmur Suyu ve Gri Su Kullanımı
Alanda toplanan yağmur suyu ve gri suyun arıtılarak yeniden kullanılması hedeflenmektedir. Burada toplanan sular, basit bir mekanik filtreyle temizlenerek çoğunlukla yüksek verimli damla sulama sistemi ile doğal bırakılmış alandaki peyzajın sulama ihtiyacını karşılamak için kullanılacaktır.
Projede güney cephesinde konumlandırılmış olan havuz ve yer altındaki su depoları yağmur suyu ve gri suyun toplanması ve filtrelenmesi için tasarlanmıştır. Havuz ayrıca isteğe bağlı olarak bioyakıt için kullanılan bitkilerin yetiştirilmesi ya da su kültürü uygulamaları için de kullanılabilecektir.
Banyo ve musluklardaki “gri” suyun arıtılıp, tekrar klozetlerde kullanılması için de biyolojik arıtma tesisi önerilmektedir. Su tüketiminin azaltılması için tuvaletlerde çift kademeli rezervuarlar, susuz hijyen sağlayan pisuarlar, düşük akımlı bataryalar gibi verimli tesisat elemanlarının kullanılması önemlidir.