RSG İç Mimarlık’tan Sağlık Yapıları İçin Öneriler
Hastalıklarla mücadele konusunda danışanların en yüksek seviyede motive olmaları için sağlıklı ve güven verici mekan tasarımlarının gerekliliğini savunan RSG İç Mimarlık, sağlık yapılarının iç mekan tasarımlarında rahatlık ve konfor hissettiren dinamikler yaratarak, danışanlara stresle baş edebilme gücü veren olumlu etkileşim alanları oluşturuyor.
Markalı konutlar, ofis projeleri, turizm işletmeleri, sosyal mekanlar ve sağlık yapıları gibi birçok farklı alanda iç mimari ve uygulama projelerine imza atan R. Semih Güven ve Didem Güven ortaklığındaki RSG İç Mimarlık, sağlık yapıları tasarımlarında danışanların motivasyonunu yüksek tutmanın öneminden yola çıkarak mekanların maksimum seviyede iyileştirilmesini ve mekanlar arası ilişkinin iyi çözümlenmesi gerektiğini savunuyor. Danışanların iyi sağlık hizmeti alabilmeleri ile hastane personelinin etkin şekilde servis sunabilmeleri adına alanların birbirleriyle ilişki kriterlerinin ve fonksiyonlarının da iyi düşünülmesi gerektiğine inanan RSG İç Mimarlık, sağlık yapılarını bu anlayıştan yola çıkarak tasarlıyor.
İç mimarinin ve kullanılan tasarım dilinin mekan içinde ‘hissettirmek’, ‘algılatmak’ gibi bir çok önemli etkilerinin bulunduğunu, mekanın bu gücünün olabildiğince olumlu ve yapıcı bir şekilde kullanılması gerektiğini savunan RSG İç Mimarlık kurucuları, sağlık mekanları için yaptıkları iç mekan tasarımlarında danışanlara sağlıklı ve güven verici bir ortamda hissettiren, rahatlık ve konfor sağlayan, sağlıklı var olma, yaşamda olma ve iyi olma etkisi veren bir dil kullanmayı önemsiyor.
“Sağlık yapılarının tasarımında birimlerin birbirleriyle etkileşimi minimum seviyede tutulmalı...”
Hasta odaları, restoran ve kafeler, bekleme alanları ve muayenehaneler gibi birçok fonksiyonu içinde barındıran sağlık yapılarının tasarımında yönetmeliğe uygun hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Didem Güven, bu yönetmeliğin gerekliliklerinin büyük ölçüde tanımlayıcı olduğunu şu sözlerle dile getiriyor:
“Sağlık yapıları iç mekan tasarımında ilk olarak hastane koşullarının birçok anlamda her geçen gün iyileştirilmesiyle belirlenen hastane yönetmeliğine uygunluğun incelenmesi ve bu gerekliliklerin sağlanması esas alınmalı. Birçok farklı fonksiyonun çözümlenmesinde ve birbirleriyle olan ilişkisine yön verilmesinde bu yönetmeliğin gereklilikleri büyük ölçüde tanımlayıcı oluyor. Alanlar arası geçişler, geçişler üzerinde kontrol sağlanması, kullanım kolaylığı ve acil müdahale olasılıkları düşünülerek iyi planlanmalı, yalın ve elverişli çözümlenmelidir. Birimlerin birbirleriyle etkileşiminin minimum seviyede tutulması dikkat edilmesi gereken unsurlardandır. Böylece farklı rahatsızlıkları olan kişileri bir araya getirmekten kaçınılması ile bulaşıcı olabilecek rahatsızlıkların engellenmesi ve danışanların motivasyonlarının korunması sağlanır. Örneğin, çocuk hastalıkları ile hastaneye başvuran kişilerin, çok daha ağır hastalıklarla baş eden birimlerle etkileşiminin mümkün seviyede azaltılması gerekir. Sadece danışanların değil, kişilere destek olabilmek üzere yanlarında bulunan aileleri için de aynı hassasiyet gösterilmeli, hastalık sürecinin rahat geçirilmesi için düşünülebilecek tüm unsurlar, iç mekan tasarımlarına yansıtılmalıdır...”
Mekan tasarımlarında kullanılan malzemelerin sterilizasyon ve uzun ömürlülük açısından hastane koşullarına uyumlu olması gerektiğini savunan RSG İç Mimarlık ortakları, sağlık yapıları iç mekan tasarımlarında sterilizasyonu uzun süre korunan ve yoğun kullanıma dayanıklı uzun ömürlü ürünler tercih ediyor.