Yapılı Çevrede Herkes için Ulaşılabilirlik
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz ay "Yapılı Çevrede Ulaşılabilirlik" konulu uluslararası bir toplantı düzenlendi. Birleşmiş Milletler Dünya Engelliler Günü öncesi gerçekleşen toplantı, engellilerin kentte, yaşama katılımında karşılaştıkları güçlükleri farketmek ve yapılı çevrede ulaşılabilirliğin sağlanması için bireysel - kurumsal olarak yapılabileceklere dair önemli bir hatırlatma, kurulabilecek bireysel ve kurumsal işbirlikleri içinde belki bir fırsatlar alanı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Avrupa Konseyi Demokrasi Genel Müdürlüğü, İnsan Hakları ve Ayrımcılıkla Mücadele Müdürlüğü, Avrupa Konseyi Engelli Hakları Komitesi ve Bağcılar Belediyesi işbirliği kapsamında 29-30 Kasım 2012 tarihlerinde Uluslararası “Yapılı Çevrede Ulaşılabilirlik” Toplantısı düzenlendi.
Toplantı, Yapılı çevrede ulaşılabilirliğin sağlanması için gerekli değişikliklerin yapılmasını ve engellerin kaldırılmasını teşvik etmek, kamu kullanımına açık alanlarda ve binalarda planlama aşamasından başlayarak engellerden kaçınılmasını ve Avrupa Konseyi üye ülkeleri arasında ulaşılabilirliğin yaygınlaşmasını sağlamak, bu konuda yapılan iyi uygulama örneklerini paylaşmak, kamu ve sivil toplum örgütleri düzeyinde uluslararası işbirliğini teşvik etmek amacıyla gerçekleştirildi.
Toplantıya ait sonuç bildirgesini ilerleyen sayfalarımızda görebilirsiniz, ama bulgulardan bazılarının önemle altını çizmek istiyoruz:
Raporda da belirtildiği gibi Engellilik konusunun insan hakları çerçevesinde ele alınıyor olması önemli. Ayrıca raporda belirtilen, toplantının teması olan Ulaşılabilirliğin sadece mimarların sorumluluğunda bir konu olmayıp siyasilerin de yer alması gereken bir süreç olduğuna da kesinlikle katılıyoruz. Ama bu yapılı çevre üretiminde herkesin üstüne düşeni yapıyor olması gerçeğini elbette ki değiştirmiyor. Düzenledikleri toplantı vesilesiyle Bakanlığın bu konudaki görüşlerini, önceliklerini ve hedeflerini Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdür Dr. Aylin Çiftçi’ye sorduk
Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün (ÖYHGM) ulaşılabilirlik alanındaki çalışmaları ve bu alanında karşılaşılan sorunları bizim için kısaca özetleyebilir misiniz?
ÖYHGM: ÖYHGM’nin ulaşılabilirlik çalışmalarından ilki ülkemizde ulaşılabilirlik uygulamalarının standartlara uygun biçimde hayata geçirilmesi amacıyla verilen teknik eğitimlerdir. 2011 yılında çeşitli kurumlarla işbirliği çerçevesinde seminerler düzenlenerek 1.008 kişiye ulaşılabilirlik eğitimleri verilmiştir.
2012 yılında gerçekleştirilen 15 adet Ulaşılabilirlik Bölgesel Paylaşım toplantısına valiliklerden 256, kamu kurumlarından 892, belediyelerden 1820, diğer katılımcı olarak da 362 kişi olmak üzere toplam 3.339 kişi katılmıştır.
2012 yılında gerçekleştirilen bir diğer eğitim olan, bakanlıklara bağlı, ilgili, ilişkili tüm birim ve kurumların yöneticileri ile teknik personeller için iki aşamalı olarak düzenlenen 13 adet Ulaşılabilirlik Bilgilendirme toplantısına 293 yönetici ve 701 teknik personel olmak üzere toplam 994 kişi katılmıştır.
Ulaşılabilirliğin hayata geçirilmesi amacıyla yürürlükte bulunan mevzuatta atıf yapılan ve uygulamalar için gerekli ilkeleri belirleyen Türk Standartları Enstitüsü (TSE) standardları, yine TSE işbirliğinde hazırlanmaktadır. Mevcut standartların revizyonları tamamlanmıştır.
Mevcut yapılı çevre ve hizmetlerin ulaşılabilirlik düzeyinin belirlenmesi amacıyla kurum ve kuruluşlara kılavuzluk edecek soru listelerinden oluşan “Açık Alanlar Tespit Formu” ve “Binalar Tespit Formu” hazırlanarak tüm kurum ve kuruluşlara yapılacak tespitlerde bu formların kullanılması gerekliliği bildirilmiştir. Tespit formları Genel Müdürlüğümüzün www.ozurluveyasli.gov.tr internet adresinde yayınlanmıştır.
Ulaşılabilirlik alanında örnek uygulamalarıyla takdir toplayan 19 adet kurum ve kuruluşa 3 Aralık 2011 tarihinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Ulaşılabilirlik Kalite Teşvik Ödülü verilmiştir.
2011 yılında Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülen Ulaşılabilirlik Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı ile Haziran 2011’de “Herkes İçin Tasarım Çalıştayı” düzenlenmiş ve alınan kararlar neticesinde 22 Eylül 2011 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul toplantısında üniversitelerde “Herkes İçin Tasarım” konusunun müfredata dahil edilmesine ilişkin genelge YÖK tarafından tüm üniversitelere gönderilmiştir.
2012 yılında başlatılan ve 2013 yılında devam edecek olan Ulaşılabilirlik Destek Projesi (UDEP) çalışmaları yürütülmektedir. Projenin 15 Kasım 2012 tarihinde lansmanı ve protokol imza töreni gerçekleştirilmiş, Bilecik, Burdur, Çankırı, Kilis, Mardin, Rize ve Van illerinden gelen belediye, valilik yöneticilerine ve teknik personeline eğitim verilmiş, örnek uygulamalar için pilot alanlar belirlenmiştir.
Diğer yandan 5378 sayılı Özürlüler Kanunu ile Bakanlığımıza verilen ulusal izleme ve denetleme sistemi geliştirilmesine ilişkin koordinasyon görevi yürütülmektedir. İzleme sisteminin oluşturulması konusunda Çankırı ilinde bir pilot çalışmaya başlanmış, denetleme sistemine ilişkin yönetmelik çalışmalarına başlanmıştır.
Ulaşılabilirliğin sağlanması konusunda karşılaşılan başlıca sorunlar; yapılı çevre oluşturulurken veya kentsel hizmetler verilirken ulaşılabilirlik ilkelerinin göz önünde bulundurulmaması, yapılan uygulamaların standartlara uygun olmadığı için yanlış yapılması ve gerekli bütçenin planlanmaması, yöneticilerin ve teknik elemanların bilgi ve bilinç eksikliği, üniversitelerin teknik eğitim verilen kurumlarında ulaşılabilirlikle ilgili derslerin var olmaması sayılabilir.
Türkiye’deki ulaşılabilirlik mevzuatını bizim için değerlendirebilir misiniz?
ÖYHGM: 1997 yılında 3194 sayılı İmar Kanununa Ek Madde 1 ile “Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanılabilir kılınması için, imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda TSE’nin ilgili standardına uyulması zorunludur” hükmü getirilmiştir. 1999 yılında 3194 sayılı İmar Mevzuatı kapsamındaki ilgili yönetmeliklere “ulaşılabilirliğin sağlanması için TSE standartlarına uyulması yükümlülüğü” getirilmiştir. Bu standartlardan 1990’lı yıllardan beri var olan açık alanlar ve binalarla ilgili olan standartlardan TS 12576, TS 9111 standartları 2011 ve 2012 yılları içerisinde revize edilmiştir. Görme engelliler için hissedilebilir yüzeylerle ilgili olan TS ISO 23599 standardı 2012’de, bu standardın Türkiye Uygulama Standardı olan TS 13536 numaralı standart ise 2013 yılı içerisinde TSE tarafından yayımlanmıştır.
2005 yılında kabul edilen 5378 sayılı kanunun Geçici 2. maddesinde “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir” hükmü yer almaktadır. Kanunun Geçici 3. maddesinde “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir” hükmü yer almaktadır. Bu kanunun uygulanmasının sağlanması için 2006 tarihli bir Başbakanlık Genelgesi ve 2008 tarihli bir Başbakanlık talimatı bulunmaktadır. 2012 yılında illerde oluşturulacak komisyonlar tarafından ulaşılabilirliğin izlenmesi ve denetlenmesi, ulaşılabilirliği yerine getirmeyen sorumlu kişi ve kurumlara idari para cezası kesilebilmesiyle ilgili bir yönetmelik hazırlanmasını içeren 6353 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir.
Toplantının engelli bireylerin haklarını ve topluma tam katılımını sağlamaya yönelik olarak hazırlanan Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı’nın (2006 – 2015) 6. Eylem Alanı olan Ulaşılabilirlik ve Evrensel Tasarım kavramı ışığında hazırlandığını söylemişsiniz. Söz konusu planın Türkiye için de izlenebilir bir yol haritası sağladığını söylemek mümkün müdür?
ÖYHGM: Söz konusu toplantıda özellikle ulaşılabilirliğin mevzuatımızda yer alması ve standartların zorunlu standart haline getirilmesiyle ilgili olarak toplantıya katılan diğer ülkelerden daha ileri bir seviyede olduğumuzu söyleyebiliriz. Ulaşılabilirliğin izlenmesi konusunda diğer ülkelerin uygulamalarından faydalanarak bir yöntem geliştirilebileceğinde hemfikiriz.
Konferansın gelenekselleşeceğini düşünebilir miyiz?
ÖYHGM: Uluslararası Yapılı Çevrede Ulaşılabilirlik Toplantısı hem Avrupa Konseyi’nden katılımcılardan, hem izleyicilerden almış olduğumuz geri bildirimlere göre çok faydalı olmuştur. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Irena Kowalczyk, bu toplantıyı Türkiye’de Genel Müdürlüğümüz işbirliği ile gerçekleştirmekten çok memnun olduğunu ve eğer tekrar talep edersek bu konuda bir toplantının yeniden gerçekleştirilmesinde işbirliği içerisinde bulunmaktan memnuniyet duyacaklarını belirtmiştir.
Avrupa, Amerika ve diğer ülkelerdeki gelişmelerden, yapılmış-yapılmakta olan çalışmalardan bahsedebilir misiniz? Uluslararası alanda Türkiye için model teşkil edebileceğini düşündüğünüz –teknik, politik, stratejik, hukuki vb. alanlarda- ne gibi çalışmalar yapılıyor?
ÖYHGM: Avrupa ve Amerika’da ulaşılabilirlik konusunda mevzuat ve standartlar kapsamında bir eksiğimiz bulunmamakla birlikte yapılı çevrede ulaşılabilirliğin sağlanması açısından ülkemizde daha önce belirtmiş olduğumuz sorunlar sebebiyle uygulamada birtakım aksaklıklar bulunmaktadır. Bu aksaklıkların Genel Müdürlüğümüz tarafından verilen eğitimlerle, teknik eğitim veren fakültelerde ulaşılabilirlikle ilgili derslerin ülke çapında müfredata dahil edilmesiyle bilgi ve bilinç düzeyinin artmasıyla çözülebileceğini düşünmekteyiz. İzleme ve denetlemeyle ilgili olarak hazırlanan yönetmeliğin ve verilecek idari para cezalarının da zorlayıcı bir etken olacağını düşünmekteyiz. Bu konuda Avrupa ülkelerinde uygulanan izleme ve denetleme yöntemleri Genel Müdürlüğümüz tarafından incelenerek ülkemiz için bir model oluşturmak üzerinde çalışılmaktadır.
Önümüzdeki yıllara ait kısa, orta, uzun vadeli hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
ÖYHGM: Genel Müdürlüğümüzün kısa vadeli hedefleri arasında ulaşılabilirliğin sağlanmasının izlenmesi ve denetlenmesi konusunda hazırlanacak yönetmelikle denetimin usul ve esaslarının belirlenmesi, ulaşılabilir uygulamaları hiç yapmamış olan ya da doğru uygulamalar yapmamış olan kişi ve kurumlar hakkında idari para cezasının uygulanması, her ilde oluşturulacak komisyonlarla bu denetlemelerin ülke çapında yürütülmesi, Ulaşılabilirlik Destek Projesi (UDEP) ile proje kapsamında seçilen illerde ulaşılabilir pilot alanlar oluşturulması ve bunun çevre illere yaygınlaştırılması sıralanabilir.
Orta vadeli hedefimiz olarak ulaşılabilirlik teknik eğitimlerine devam edilmesi, özellikli binalarda ve kullanımlarda uyulması gereken ulaşılabilirlik ilkelerinin özel olarak belirlenmesi sayılabilir.
Kısa ve orta vadeli hedeflerimizin gerçekleşmesiyle uzun vadeli bir hedef olan “Herkes için Ulaşılabilir bir Türkiye” hedefimizin diğer paydaşların da konuya olan duyarlılığının artmasıyla gerçekleşebileceğini düşünüyoruz.
Yeşil bina ve kentler aracılığıyla daha yaşanabilir kentler ve binalar hedefleniyor ve konuya ilgi giderek artıyor. Kentin tüm sakinleri için ‘erişilebilirlik’ yeşil hareket’in de önemli bir parçası. Yani daha yeşil bir yapılı çevre, engelli vatandaşların kente ve yaşama katılım imkânlarının da desteklendiği bir yapılı çevre anlamına geliyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
ÖYHGM: Ortaya çıkarılacak yapılı çevrenin fonksiyonel, ekonomik, ekolojik ve estetik değerler çerçevesinde değerlendirilerek planlanmış, tasarlanmış olması, fonksiyonun diğer unsurlardan öncelikli olarak ele alınması hem kullanıcılar açısından, hem ülke ekonomisi açısından önemli kazanımlar sağlayacaktır.
Mimarların, yatırımcıların, Sivil Toplum Kurumları’nın (STK) ve diğer sektör paydaşlarının engelli vatandaşlar için alınması gereken tedbirler konusunda tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
ÖYHGM: Mimarlar ve konuyla ilgili şehir plancısı, peyzaj mimarı, inşaat mühendisi gibi diğer teknik elemanlar, tasarımlarında ve projelerinde ulusal mevzuatımızda yer alan ulaşılabilirlikle ilgili hükümlere ve TSE’nin ilgili standartlarında ki ölçülere yer verirlerse ve estetiği fonksiyonellikten sonra değerlendirirlerse daha ulaşılabilir bir yapılı çevrenin oluşmasına büyük katkı sağlayacaklardır. STK ise konuyla ilgili sorunlarını ve taleplerini ilgili mercilere iletirlerse bu konuda farkındalığın oluşmasına katkı sağlayacaklardır. Diğer sektör paydaşları mevzuatın gereklerine uygun olarak faaliyetlerde bulunurlarsa ulaşılabilirliğin önündeki engeller daha kısa sürede aşılabilecektir.
Kişi-kurumlara düşen sorumlulukların yerine getirilebilmesi için kimlere ne gibi önerileriniz olabilir?
ÖYHGM: Kurum ve kuruluşların ulaşılabilirliğin sağlanması için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirebilmeleri için öncelikle ne yapmaları gerektiğini bilmeleri gerekmektedir, bu konuda tespitler yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Tespitlerin yapılmasında kolaylık sağlamak üzere hazırlanmış olan Açık alanlar ve Binalar Tespit formlarımızdan yararlanılabilir. Bu formlar Genel Müdürlüğümüzün www.ozurluveyasli.gov.tr web sitesinde “Formlar” kısmında “Ulaşılabilirlik Tespit Formları” adı altında yer almaktadır. Tespit formlarının doldurulmasından sonra “hayır” cevabı verilen soruların bulunduğu alanlarda standartlara göre tadilat ya da değişiklik yapmak üzere gerekli bütçelemeyi yapmalı ve imalatlar için ihaleye çıkılmalıdır. Uygulama aşaması konu hakkında yeterli bilgiye sahip olan bir kontrol mühendisi tarafından sürekli kontrol edilmeli ve uygulamanın doğru yapılması için gerekli müdahalelerde bulunulmalıdır.
Kamu kullanımına açık gerçek kişilerin hizmet sağladığı mekânlarda ise yine konu hakkında yeterli bilgiye sahip teknik elemanların bilgisine başvurulmalıdır.
ULUSLARARASI “YAPILI ÇEVREDE ULAŞILABİLİRLİK” TOPLANTISI SONUÇLARI (29-30 Kasım 2012)
1. Engellilik konusunda; tıbbi modelden sonra sosyal model benimsenmiş son olarak da 1990’lı yıllarda insan hakları çerçevesinde engellilik konusu ele alınmıştır.
2. İnsan Hakları yaklaşımı Avrupa Engellilik Eylem Planı’nın temelidir.
3. Özürlülük evrensel bir olgudur ve bütün toplumların sorunu ve sorumluluğudur.
4. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 4 temel ilkesi olan eşitlik, bağımsızlık, ayrımcılığa karşı mücadele ve engelli örgütlerinin etkin ve tam katılımı bir gerekliliktir. Pozitif ayrımcılık uluslar arası literatürde reddedilmiş, bunun yerine makul uyumlaştırma kabul görmüştür.
5. Her ülke ayrımcılıkla mücadele yasasına sahip olmalıdır.
6. Ulaşılabilirlik sadece mimarların sorumluluğunda olmayıp, siyasilerin de yer alması gereken bir süreçtir.
7. Ulaşılabilirlik mevzuatlarının birbirine uyumlaştırılması; yerel, ülke ve uluslar arası düzeyde koordinasyon, uygulama ve değerlendirme, ulaşılabilirlik için önemli unsurlardır.
8. Engellilerin sosyal hayata katılımının sağlanması amacıyla kamusal alanda ve ulaşımda ulaşılabilirliğin sağlanmasında bilgi, eğitim, bilinçlendirme ve toplumsal tavrın değişimi gereklidir.
9. Ulaşılabilirliğin sağlanması için mutlaka yerel eylem planları yapılmalı, tasarım ve altyapı işlerinde çalışan tüm meslek grupları konu hakkında bilinçlendirilmelidir.
10. Ulaşılabilirliğin sağlanmasında yeni engellerin oluşması önlenmeli, tasarımda herkes için yaklaşımı benimsenmeli ve evrensel tasarım mevzuata entegre edilmelidir.
11. Yapılacak çalışmalarda “ne?” “kim için” ve “ne zaman” sorularına yanıt verecek planlamalar yapılmalıdır.
12. Ulaşılabilirliğin sağlanması için genel çözümler tercih edilmelidir. Özel çözümler genele destek ve tamamlayıcı olmalıdır.
13. Ulaşılabilirlik bir zincirdir, uygulamalar bütüncül, çözümler sürdürülebilir olmalıdır.
14. Ülkelerin standartlarında Dünya’da ve Avrupa’da kullanılan standartlar minimum düzeyde sağlanmalıdır. Yerelde değişiklikler yapılabilir ancak tüm dünya ülkelerinin ortak kullanabileceği standardın oluşturulması gerekmektedir.
15. Ulaşılabilirliğin izlenmesi ve değerlendirilmesi için farklı ülkelerde çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların yapılacak iyileştirmeler için yol gösterici olması amacıyla, ne amaçla izlenme ve değerlendirme yapılması gerektiğinin belirlenerek yöntemin seçilmesi önemlidir. Bu değerlendirme aynı zamanda yakın gelecekteki çalışmaların planlanması için bütçelemeye de yardımcı olacaktır.
16. Üniversite müfredatlarında engelliler için ulaşılabilirlik ve evrensel tasarım derslerinin yer almasına yönelik normlar bulunmaktadır ancak durum her ülkede farklıdır.
17. Evrensel tasarımın eğitim kurumlarında yerleşebilmesi için, tüm öğretim elemanlarının desteği ve katkısı gereklidir. Ayrıca bu yaklaşım bütün müfredata entegre edilmelidir.
18. Ulaşılabilirlik konusunda alınacak önlemler güvenli, kullanılabilir, kolay, hızlı ve ekonomik olmalıdır.
19. Kültürel mirasın ulaşılabilir hale getirilmesinde koruma ilkeleri ile ulaşılabilirlik ilkeleri arasında denge sağlanmalıdır.
20. Kültürel mirasın ulaşılabilirliği için ekip çalışması şeklinde gerçekleştirilen pilot uygulamalar son derece yararlı sonuçlar vermektedir.