Yeniden Yapılanma Süreci Tartışıldı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve Yuva Projesi iş birliğiyle düzenlenen "Coming Together & Building Back Better" sempozyumu, doğal afetler sonrası şehirlerin yeniden inşa süreçlerine odaklandı. Pritzker Ödüllü Şilili mimar Alejandro Aravena, sempozyumda yaptığı konuşmada, "Bir kenti yeniden inşa etmek yalnızca bina yapmak değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutları da kapsayan çok yönlü bir süreçtir." dedi.

Depremler Sonrası Yeniden İnşa Süreci ve Dayanıklılık

Türkiye’de 6 Şubat 2023'te meydana gelen yıkıcı depremler, şehirlerin fiziksel yapısında büyük tahribat yaratırken toplumsal dayanıklılık ihtiyacını da gündeme getirdi. Bu kapsamda düzenlenen sempozyum, mimarlar, şehir plancıları, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve politika yapıcılarını bir araya getirerek dirençli kentler oluşturma, sosyal dayanışmayı güçlendirme ve risk azaltma stratejilerini ele aldı.

AURA-İstanbul ve SAMET’in desteğiyle gerçekleşen açılış konuşmasını yapan Alejandro Aravena, 2010 Şili depremi ve tsunamisinin ardından hayata geçirilen şehir planlama stratejilerini ve kriz yönetimi yaklaşımlarını anlattı. Aravena, "Depremler yalnızca bina ölçeğinde değil, kent ölçeğinde de ele alınmalı. Binaların güçlendirilmesi önemli ancak her şeyi tamamen depremden korumak imkânsız. Şili'de hasarı belli bir seviyeye kadar kabul eden ve bunu kontrollü şekilde yöneten bir sistem geliştirdik. Önceliğimiz insanların hayatta kalmasını sağlamak." dedi.

Kamu-Özel Sektör ve Halk İş Birliği ile Kapsamlı Çözümler

Şili’de Constitución kentinin yeniden inşa sürecinde görev alan Aravena, sürecin yalnızca mimarlıkla sınırlı olmadığını, mühendisler, iletişim uzmanları ve turizm danışmanları ile birlikte çalıştıklarını belirtti. "Kamu-özel sektör iş birliği kritik bir rol oynadı. Hızlı hareket edebilmek için ihale süreçleri esnetildi ve özel sektör devreye alındı. Aynı zamanda yerel halkın katılımını sağlamak için toplantılar düzenledik. Bu süreçte 4P modeli ile ilerledik: Kamu (Public), Özel Sektör (Private), Kişiler (People) ve Katılımcılık (Participation)."

Yarım Ev Modeli ile Uzun Vadeli Barınma Çözümleri

Aravena, afet sonrası konut çözümlerine örnek olarak geliştirdikleri "Yarım Ev (Half-a-House)" modelinden bahsetti. "Bu modelde, evler iki bölüme ayrılıyor. İlk etapta temel barınma ihtiyacı karşılanırken, ikinci bölüm uzun vadede kullanıcıların kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirebileceği şekilde bırakılıyor. Bu yöntem, hem ekonomik hem de sürdürülebilir bir çözüm sunuyor."

Uzun Süreli Geçici Yaşam Alanlarının Önemi

BİLGİ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şebnem Yalınay Çinici, afet sonrası dayanıklılığın ve uzun vadeli barınma çözümlerinin önemine değinerek, "6 Şubat depremleri, hepimize afet öncesi hazırlık ve afet sonrası organizasyon konusunda öğrenmemiz gerekenleri gösterdi. Çadır ve konteyner yerleşimleri yetersiz kalıyor. Bu nedenle sosyal alanları ve hizmetleri içeren, sürdürülebilir, uzun süreli geçici yaşam alanlarına ihtiyacımız var." dedi.

Yuva Projesi Kurucu Ortağı ve Mimar Tuba Şehitoğlu ise afet sonrası dayanışmanın önemine dikkat çekti: "İnsan onuruna yakışır ve çevre dostu alternatifler geliştirerek gelecekteki afetlere karşı daha hazırlıklı olmayı hedefliyoruz."

Afet Sonrası Toplumsal Dayanışma ve Mimarlık

Sempozyumun ikinci gününde, İhtiyaç Haritası Yönetim Kurulu Üyesi Esra Arslan, BİLGİ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Itır Erhart ve UCLA Mimarlık ve Kentsel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hitoshi Abe afet sonrası dayanışma süreçlerini ele aldı.

Prof. Dr. Hitoshi Abe, "Mimarlık sadece bina inşa etmek değildir. İnsanları, kültürel yapıları ve topluluk dayanışmasını da kapsar. Japonya’da küçük balıkçı köylerinde halkın ihtiyaçlarına uygun sürdürülebilir çözümler geliştirdik. Afet sonrası sadece barınak sağlamak yeterli değildir, toplulukların kendi vizyonlarını hayata geçirmelerine de destek olmak gerekir." dedi.

Sempozyumun kapanış panelinde, Türkiye’de afet öncesi hazırlık süreçlerinin iyileştirilmesi ve acil yardım mekanizmalarının geliştirilmesi üzerine çözüm önerileri tartışıldı. Tüm paydaşlar, sürdürülebilir ve uzun vadeli çözümler üretmek amacıyla iş birliklerini devam ettirme kararı aldı.