Yeşil İç Mimarlık Nedir?
Turizm Yapılarında ‘Yeşil’ İç Mekan: HAPTİK OTEL
Tuğba Salman Gürcan, Y. İç Mimar
İç mimarlığın anahtar kavramları artık sadece 'seçkin', 'çağdaş', ‘şık’ değil; aynı zamanda ‘sürdürülebilir’, ‘geri dönüşümlü’, ‘zehirli olmayan’, ‘yerel kaynaklı’, ‘yenilenebilir’ ve ‘organik’. Buna bağlı olarak iç mekandan beklentilerde değişiyor. Mimarlara düşen ise bu beklentileri karşılayacak projeler ortaya koymak. Haptik Otel bu konuda incelemeye değer bir proje olarak karşımıza çıkıyor...
Hepimizin iç mimarlığın ne olduğu hakkında bir fikri vardır. Bu, evinizin içi için bir görünüş yaratmakla ilgilidir. İster çağdaş, geleneksel, etnik isterse minimal bir şekilde olsun, iç mimarlık ile insanlar kendi evleri ya da odaları için, kendi seçtikleri mobilya, kumaş, aksesuar, duvar kaplamaları ve döşeme ile bir tema yaratmaya çalışırlar. İç mimarlık, öncelikle estetik ile uğraşan bir tasarım alanıdır. Yani, neyin güzel ve neyin çirkin, neyin görsel olarak ‘işlediği’ ve neyin ‘işlemediği’ ile ilgili seçimler yapmaktır.
Öte yandan yeşil iç mimarlık, öncelikle etiktir. Yeşil iç mimarlık, insanların sağlığı, çevre ve enerji tasarrufu için neyin iyi ve neyin kötü olduğu ile ilgilidir. Elbette moda diğer tüm alanlarda olduğu gibi yeşil iç mimarlıkta da etkili olmaktadır, ancak bir yere kadar. İç mimarlığın anahtar kavramları artık sadece 'seçkin', 'çağdaş', ‘şık’ değil; aynı zamanda ‘sürdürülebilir’, ‘geri dönüşümlü’, ‘zehirli olmayan’, ‘yerel kaynaklı’, ‘yenilenebilir’ ve ‘organik’tir. Örneğin; İtalyan deri kanepeler, şıklıkta son söz olabilir, ancak yeşil bir iç mimar, derinin organik bir kaynaktan olup, olmadığı, ahşabın sürdürülebilir bir şekilde yönetilen bir ormandan alınıp alınmadığı, mobilyanın yapımında kimyasal tutkalların kullanılıp, kullanılmadığı ve İtalyan kanepenin Avrupa’dan nakliyesinde oluşan karbon salınımının ne olduğu ile daha fazla ilgilenir.
Özetle, yeşil iç mimarlığın, enerji ve su tasarrufu yollarını ve sera gazı emisyonlarını azaltmanın yollarını bulmak, iç mekânı zehirli kimyasallardan arındırmak ve en çevre dostu malzemeleri kullanarak, bir binanın iç mekanının bütün yönlerini, parçalarını incelemek ve iyileştirmekle ilgili olduğunu söyleyebiliriz.
Malzeme Seçiminin Önemi
Bir binanın doğaya verdiği toplam karbon miktarının yaklaşık %10’u yapıldığı malzemeler ile ilgilidir. Bu aynı zamanda gömülü enerji olarak da bilinir. Gömülü enerji, görünmeyen, gizli enerjidir. Malzemeleri üretmek için kullanılan enerjiyi, kullanılan yakıtın karbon yoğunluğu ile çarpılması sonucu bulunur. Gömülü karbon olarak da adlandırılabilir. Gömülü karbon, genellikle, fabrika kapısından çıkana kadar, malzeme ve ürünleri çıkarmak, işlemek ve üretmek için gerekli enerjiyi kapsar ve ‘beşikten kapıya’ olarak adlandırılır. Dolayısıyla, eğer bir üretici işlemlerini yenilenebilir enerji ile yaparsa, bu bir malzemenin gömülü karbonunu önemli derecede azaltır.
Ayrıca dünyanın kalan kaynaklarını dikkatle ve idareli kullanma gerekliliği, iç mekanlarımızda hızlı sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerin ve mobilyaların kullanılması gerektiği anlamına gelmektedir. Çevreyi olumsuz etkilemeden hızlı bir şekilde büyüyen doğal malzemelere örnek olarak; bambu, hint kamışı, su sümbülü, mantar ve hindistan cevizini verebiliriz. Bu doğal malzemelerin hasadı kolaydır ve olgunluğa ulaşması birkaç yıl sürer. Oysa sert tahtalı ağaçların olgunlaşması 50-130 yıl sürer. Bunlar, orman eko-sistemlerinin omurgasıdır. Yeşil iç mimarlığın önemli noktalarından biri, dünyada ormanların yok edilmesine katkıda bulunmamaktır. Bir müşteri gürgen, meşe ağacından bir mobilya istiyorsa, o zaman yeşil iç mimar antika veya geri dönüşümlü malzemelerden üretilmiş mobilyalar kullanmayı önerecektir. Bir müşteri parke döşeme istiyorsa, o zaman yeşil iç mimar, sürdürülebilir bir biçimde yönetilen bir ormandan alınan ahşap, ya da geri dönüşümlü malzemeden farklı bir döşeme kullanmayı tavsiye edecektir. Bu temelleri akılda tutarak, tasarımcı, daha sonra, müşterinin şıklık ve güzellik kavramlarına uyan bir yaşam alanı yaratabilir.
İç Mimarlar ve Tasarımcılar için Ana İlkeler
Projenizin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesini yapın
Yaşam döngüsü değerlendirmesi, bir malzeme ya da ürünün elde edilmesinden (beşik), ömrünü tamamlamasına (mezar) kadar olan süreç boyunca, çevresel etkisini dikkate alır. Bu, genellikle, çıkarılması ve üretilmesi için kullanılan gömülü enerji ve karbonu içerir. Ayrıca ekolojik kaynak kullanımı ve malzemenin çıkartılması, üretimi ve yapımı sırasında oluşan kirlilik, yıkım esnasında atıklarının yok edilmesine kadar diğer parametreleri de içerir. Projesinin yasam döngüsünü değerlendirerek tasarım yapan bir iç mimar, duyarlılığı ile müşterilerinin de farkındalığını arttırır.
Yeniden kullanım için tasarım yapın
İnşaat atıklarının arasında en çok malzeme ve ürünlerin ambalajları yer alır. Bunu, ahşap ve plastik ürünler ile beton izler. Ancak, eğer bina, ömrünün sonunda kolay sökülebilecek şekilde tasarlanmışsa, malzemeler yeniden kullanılabilir. Ekolojik bir projenin uzun ömürlü kullanıma fırsat verir ve ileride yapılacak değişikliklere de sürdürülebilir katkı sağlar. Bugün Kapadokya vadisinde yüzlerce yıl önce kayalar oyularak inşa edilmiş evin, günümüzde otele dönüştürülmesine rağmen içerisindeki taştan sedirin hala kullanılabiliyor olması bunun en güzel örneği olsa gerek.
Yerel malzemeler ve ürünler kullanın
• Malzeme ve ürünlerin yerel olanını kullanmak, fabrikadan şantiyeye getirmek ile ilgili ulaşım kirliliğini azaltır.
• Tüm bakir ve yeni malzemelerin kaynağının 100 km yarıçapı içinde olmasını hedefleyin.
• Uzaktaki ve ağır hacimli malzemelerden kaçının, onlar yerine mümkün olduğunca yerel, hafif malzemeleri belirleyin.
• Bulunduğunuz kıta dışından ürün veya mobilya ithalatından kaçının.
Geri dönüştürülmüş malzemeler kullanın
Geri dönüşümlü malzeme kullanımı ile, inşaat sektörünün çevreye olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak mümkün. Bu nedenle bu konuda bilinçsiz olan ülkemizde sınırlı hammaddeye olan bağımlılığı azaltma ve çevrenin korunması için; malzemelerin geri dönüştürülerek kullanılmasının daha fazla teşvik edilmesi gerekiyor. Geri dönüşümlü malzemelerin mimar ve tasarımcılar tarafından projelerinde geniş çapta kullanımı; enerji tasarrufunun yanı sıra atıkları ve nakliye masraflarını azaltmak, kirlilik oranını düşürmek, doğal kaynaklar ve biyoçeşitliliği korumak gibi pek çok yararı olacaktır. Ayrıca mekanın kullanıcıları da bu konuda farkındalık kazanacaktır.
Haptik Otel Suite Pasif Tasarım, İç Mekan ve Çevre Kalitesi
• Haptik, günümüzdeki bir çok otel odasının aksine mekanik havalandırma sistemine sahip değil, tasarımında tamamen doğal havalandırma ilkeleri esas alınmış.
• Açık hava salonuna açılan portatif duvar taze havanın içeri girmesine olanak sağlıyor ve alabildiğine açık bir manzara sunuyor.
• Açık hava salonunun üzerindeki gölgelik, daha sıcak aylarda odayı serin tutmak ve kışın mekânı ısıtmak için güneşi getirmek üzere tasarlanmış.
Enerji & Atmosfer
• Enerji tasarruflu LEDler, renk tonu ve düzey açısından, mekâna maksimum uyum sağlayarak, aydınlatma güç yoğunluğunu azaltıyor.
• Akıllı, programlanabilir bir termostat oda sıcaklığını kontrol ediyor.
• Duşta bir tulumba su duvarı, duş suyunu ısıtmak ve enerji tüketimini azaltmak için güneş enerjisi kullanıyor.
• Çatıdaki PV panellerden elektrik ihtiyacı karşılanıyor.
Su Verimliliği
• Düşük akımlı bir duş başlığı dakikada 6.6 litre su kullanıyor.
• Düşük akımlı bir musluk dakikada 3,8 litre su kullanıyor.
• Musluğun üzerindeki otomatik sensor kendi kendine şarj oluyor.
• Sessiz tuvalet düşük basınç teknolojisi ve sifon çekme başına 3.8 litre su kullanıyor.
• Duşlar için kullanılan su, aynı zamanda, bitişikteki otları sulamada kullanılıyor.
Malzemeler & Kaynaklar
• Mobilyalar ve malzemeler yerel olarak tedarik edilmiş, böylelikle yerel toplum, ekonomi ve ekosisteme destek sağlanmış.
• Masanın altında, konuklar için özel tasarlanmış geri dönüşüm kutuları yer alıyor.
• Orman yönetimi sertifikalı ve doğal boyalarla boyanmış ve kimyasal içermiyor.
• Odanın halısı geri dönüştürülmüş yün keçeden yapılmış.
• Dışarıdaki bahçede mantar döşeme ve nehir kayaları var.
• Banyo lavabosu geri dönüştürülmüş süt kutularından yapılmış.
• Özel banyo duvarları, taş ocaklarından çıkartılmış taşların çevre dostu bir alternatifi olan çevreye makineyle zarar vermeden elle toplanmış Miami plajının çakılları ile tasarlanmış.
• Yatak geri dönüştürülmüş çelik yaylar ve soya köpükten yapılmış.
• Kirleticileri azaltmak için uçucu organik bileşkeler içermeyen boya kullanılmış.
• Kirleticileri azaltmak için tüm mobilyalarda düşük uçucu organik bileşkeler içeren yapıştırıcılar kullanılmış.
• Yatak çarşafları, nevresim ve havlular, sürdürülebilir bir kaynak olan okaliptüsten yapılmış.