Yeşil Mimari Adına Umutlu Değil; Eminim

Profesör Rainer Schmidt

Yeşil politikalar ekonomi ile aynı çizgide ilerledikleri sürece çok iyiler. Bununla birlikte, trendler gösteriyor ki yeşil politikalar ekonominin taşıyıcı gücü haline geliyor. Bugün, öğrencilerİn bir şeylerin farkına vardırtılmaları gerekiyor, bir kez bunu yakaladılar mı, gerisi geliyor.

Öncelikle Ormanada Projesi’nden bahsedelim isteriz. Çalışma ile alakalı kararlarınız nasıl şekillendi?

Kararlarım, özgün halinde ağaçlı ve engebeli bir alana yerleştirilmiş inşa formunun konseptine uygun olarak şekillendi. İsminin de açık ettiği gibi, Ormanada doğa ile bir arada yaşamayı hedefliyor.


İnşa formlarının uyarlamasında da bunun yansıması var; kişiye özel binalar farklı büyüklük ve ölçülere sahip hususi bahçelerin içinde yer alırken arada kalan herkese açık alanlar topografyaya gönderme yaparak farklı bölgeler arasında sınırları belirliyor ve uyum içerisinde genel alandan ayrılıyor. Manzara bağlantıları iyi konumlanmış durumda, sokaklar bitki örtüsü sayesinde canlılıkla çerçevelenmiş, ağaçlar şimdiden gölge sağlıyor ve cep parkları genel yoğunluğu dengeliyor. Projenin en güçlü yanı ise binaların açık alanlara çerçeve misali konumlandırılmış olması. Ortak alanlarda kullanılan yüzey ve duvar materyalleri bu değeri destekler nitelikte. Doğa ile birlikte yaşama konsepti şahsi alanlarda şehir bahçeciliği, geçiş alanlarda cep parklar, sokak ve meydanlarda ise çiçek açan ağaçlar üzerine kurulu.

İlaç ve gübre kullanmadan, tamamen yerli tohum ve fidelerle, doğal tarım yapılan Adabostan doğal tarım uygulamasıyla birlikte projede toplam 25 dönümlük bir alan yeşillendirildi

Çalışma yapacağınız alanın niteliklerini ve özelliklerini doğru okumak çok önemli olmalı çalışmalarınız için…

Evet, elbette. Sürdürülebilirlik; arazi, su, iklim ve topografya gibi doğa bileşenlerine saygı duymaya dayanır. Kentsel ve peyzaj konseptleri açısından bu bileşenlerin bütüncü bir yaklaşım ile dengelenmesi hem mekan hem de atmosfer algılarında hissedilebilecek bir biçimde bölgenin karakterine yansır. Eğer mekan ve atmosfer insanları çekmek için güçlü faktörler ise; bu denge Ormanada’da başarıyla yakalanmış durumda. Süreç yine de konsepti meydana koyduktan ya da gerçeğe dönüştürdükten sonra bitmiyor. Yaşam alanının kullanıcılarının ya da ikamet edenlerinin ilgisi, muhafaza etmek ve sahiplenmek için harcayacakları efor, elzem nitelikte. Bu, yetkili firma tarafından da gayet iyi bilinen bir gerçek. Öyle ki; ev sahiplerine, orada ikamet edenlere bahçecilikle alakalı aletlerle dolu çantalar dağıttılar…
Siz aynı zamanda bir akademisyensiniz. Mimari teorisi ve pratiği arasındaki farkla alakalı neler söyleyebilirsiniz bize?
Mimarinin teori ve pratiği yönetimde olan kültüre bağlıdır. Böyle bir kültürün olmadığı zamanlarda uygulanacak bir teori de bulamazsınız. Bununla birlikte; kültür eksikliğinin yaşandığı her dönem, yeni bir kültürün ortaya çıkmasına sebep olacak köklerin atılmasına vesile olur.

Sürdürülebilirlik; arazi, su, iklim ve topografya gibi doğa bileşenlerine saygı duymaya dayanır.

“Öğretmeyi bilmeyenler yapar, yapmayı bilmeyenler öğretir” sözü ile alakalı bir yorum yapmak ister misiniz?

Hayır, bu tam anlamıyla bir ön yargı. Benim her iki taraf için de hissettiğim şevki, dediğime kanıt olarak alabilirsiniz. Yine de pek çok mimar bu iki parçayı bir araya getiremiyor. Yalnızca küçük bir mimar topluluğu “gizli” yapıyı ve şartların “son derece aşikar” yönünü görüp öğretmeyi ve uygulamayı bir araya getirmeye uygun.

Yeşil mimari ve gezegenimizin çevresel durumu ile alakalı nasıl hissediyorsunuz? Umutlu musunuz?

Umutludan öte eminim. Pek çok akım çevre kalitesini önemsemeye başlamış durumda ve peyzaj mimarisi inşaat piyasasının bir numaralı faktörü olmaya çabalıyor.

Kararlarım, özgün halinde ağaçlı ve engebeli bir alana yerleştirilmiş inşa formunun konseptine uygun olarak şekillendİ. İsminin de açık ettiği gibi, Ormanada doğa ile bir arada yaşamayı hedefliyor. İnşa formlarının uyarlamasında da bunun yansıması var; kişiye özel binalar farklı büyüklük ve ölçülere sahip hususi bahçelerin içinde yer alırken arada kalan herkese açık alanlar topografyaya gönderme yaparak farklı bölgeler arasındaki sınırları belirliyor ve uyum içerisinde genel alandan ayrılıyor.

Hem öğreten hem de uygulayan bir mimar olarak işin tam olarak mutfağında yer alıyorsunuz. Sürdürülebilirlik, yeşil politikalarla birlikte her geçen gün mimari dünyasında daha belirgin bir konuma geliyor. Bu konuyla alakalı ne düşünüyorsunuz? Dahası, müstakbel mimarları olan öğrencileriniz neler düşünüyor?

Yeşil politikalar ekonomi ile aynı çizgide ilerledikleri sürece çok iyiler. Bununla birlikte, trendler gösteriyor ki yeşil politikalar ekonominin taşıyıcı gücü haline geliyor. Bugün, öğrencilerin bir şeylerin farkına vardırtılmaları gerekiyor fakat bir kez bunu yakaladılar mı, gerisi geliyor. Bu yüzden kentsel değerlere tasarım konseptleriyle ulaşan çevrecilik yaklaşımlarını fark ettiklerinde önlerinde uzanan, vadedilmiş başarıya ulaşmak için kendileri de çalışmaya başlıyorlar.

Ormanada bünyesinde 4 bin adet; çınar, meşe, gürgen, süs elması, manolya, ıhlamur, kırmızı yapraklı süs eriği, lale ağacı, defne, dut, akçaağaç, dişbudak, servi, 39 bin adet; alev çalısı, kartopu, lavanta, karayemiş, güzellik çalısı ve 11 bin adet; orman sarmaşığı, mum yasemin, Amerikan sarmaşığ 100 bin adet funda çalısı, Cezayir menekşesi, dağ muşmulası yer alıyor.

Pek çok akım çevre kalitesini önemsemeye başlamış durumda ve peyzaj mimarisi inşaat piyasasının bir numaralı faktörü olmaya çabalıyor.

Ormanada arazisinde yer alan 233 ağaç taşınıp doğal tarım alanı Adabostan’da ekilmesinin yanı sıra sayısı 4 bine ulaşan yeni bir ağaçlandırma projesi yürütüldü. Benzeri az görülen bir konsept olan ve adabostan adı verilen 5 dönümlük bir doğal bostan alanı projeye dahil edildi. İlaç ve gübre kullanmadan, tamamen yerli tohum ve fidelerle, doğal tarım yapılan Adabostan doğal tarım uygulamasıyla birlikte projede toplam 25 dönümlük bir alan yeşillendirildi.
İşletmesini Kanyon yönetiminin yaptığı projenin bostanlarında yetişen 12 bin sebze fidesi, 11 bin meyve fidesi ve 100 meyve ağacının organik meyve ve sebzeleri, Ormanada dahilinde kurulan pazarda satılacak.

Toplam 44 bin m2 çim alana sahip Ormanada, Zekeriyaköy’de, dört bir yanı orman ve yeşil alanlarla kaplı, doğanın içinde bir hayat sunuyor.

Projenin peyzaj çalışmalarını yöneten Rainer Schmidt Landscape Architects’in kurucusu Profesör Rainer Schmidt ile merkeze Ormanada’yı alan, mimaride peyzajın ve sürdürülebilirliğin mimari eğitim içindeki önemini ele alan bir röportaj gerçekleştirdik.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)