Zaman Ölçeği Dahilinde Bir Yaşam Alanı: HEP İSTANBUL
Projede, dış mekân kurgusu ile iç mekânlar arasındaki sınırlar, gerek kullanım gerekse görsel olarak esnetilmiştir. Proje kent içinde kendine dönük bir yapılaşma olarak değil, zaman ölçeği dahilinde bir yaşam alanı, komşuluk ilişkilerine imkân tanıyan bir proje olarak tasarlanmıştır.
Esenyurt’ta, D100 ve TEM bağlantı yollarının kesiştiği vadinin tam ortasında bulunan Tekfen Emlak Geliştirme’nin projesi olan HEP İstanbul, yaklaşık 57 dönüm arazi üzerinde yer almaktadır.
1326 konuttan oluşan proje, öncelikli olarak çevre verileri gözetilerek kurgulanmıştır; yön, ulaşım, rüzgâr, ışık, ses kriterleri dikkate alınarak bütün konutların en iyi şekilde ışıktan faydalanması, açık alanlar ve daire içlerinin havalanması, kötü hava koşullarından korunma, yakındaki ana yol bağlantılarından yaya ve taşıtla hızlı ve kolay ulaşım, bu yol bağlantılarının gürültü gibi kötü etkilerini minimize etmek amaçlı bir tasarım yapılmıştır.
Projede yüksek ve az katlı blokların bir arada dengeli bir bütün oluşturması amaçlanmıştır. Peyzajın, arazi eğiminden faydalanarak, oluşturulan setlerle hareketli ve kendi içinde sürprizli çeşitlenmeler yaratması düşünülmüştür. Basketbol/voleybol sahaları, açık havuz, çok amaçlı amfi tiyatro, çocuk oyun alanlarıyla her yaş kitlesi için aktivitelere olanak veren, maksimum yeşil alan sağlayacak şekilde oturum alanının azaltıldığı, sert zeminden çok bitkisel örtünün ön plana çıktığı bir peyzaj kurgulanmıştır, bu amaçla 57 dönüm arazinin yaklaşık 42 dönümü yeşil alan olarak bırakılmıştır.
Alçak katlı blokların çatıları da görsel bütünlüğü sağlamak için yeşil çatı olarak düzenlenmiştir. 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 olarak istenilen konut birimleri için her daireye en az bir, 3 oda bir salon ve 4 oda bir salon gibi nispeten büyük dairelere iki adet otopark ayrılması düşünülmüştür. Site içinden de ulaşılabilen ama esas olarak dışarıya dönük ticari birimlerle, site hayatının desteklenmesi istenmiştir.
Projede, dış mekân kurgusu ile iç mekânlar arasındaki sınırlar, gerek kullanım gerekse görsel olarak esnetilmiştir. Proje kent içinde kendine dönük bir yapılaşma olarak değil, zaman ölçeği dahilinde bir yaşam alanı, komşuluk ilişkilerine imkân tanıyan bir proje olarak tasarlanmıştır.
Çevre dostu yeşil bina standartlarına uygun olarak inşa edilen proje, bölgesinde konut kategorisinde Amerikan Yeşil Binalar Konseyi tarafından verilen LEED Sertifikasına sahip ilk proje olacaktır.
CM Mimarlık'ın Altını Çizdikleri
56.000 m² arazi alanı dahilinde imar durumunda verilen TAKS değeri max. %40’dır. Öneri projemizde TAKS oranımız %28 olarak kabul edilmiştir. Bir çok analiz neticesi yerleşimde alçak katlı yoğunluk ile yüksek katlı yoğunluk bir arada kullanılmıştır. Aslında yapı yoğunluğunun düşeyde kısmen artırılması ve nokta tipoloji dahilinde yüksekliklerin kontrollü bir şekilde düzenlenmesi denilebilir. Yüksek katlı bloklar yön, gölge, rüzgâr ve çevre ulaşım etkilerine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Max. 25 katlı değişken yükseklikteki blokların arasında yine değişken gabariye sahip Kuzey-Güney doğrultusunda yerleşen düşük katlı sıra bloklar yer almaktadır. Bütündeki bina ayak izi, kullanıma en fazla yarar sağlayacak kıymette, ebatta bir avlulama, açık ve yeşil alana imkân tanıyacak şekilde yerleştirilmeye çalışılmıştır.
Yoğun trafik ağının ortasında yer alan arazi, topografik olarak da kentsel yüzey düşünüldüğünde düşük kotta kalmaktadır. Arazi çevresinde “vista” teşkil eden bir kentsel ya da doğal öğe yoktur. Dolayısıyla bakılacak bir “dış” olmadığı için gündelik hayat, sosyal ilişki, komşuluk, yeşil alan ve rekreasyon yoğunluklu bir iç yaşam kurulmaya çalışılmıştır. Projenin yönlenebileceği bir bağlama sahip olamaması nedeniyle kendisi “bağlam” olarak kabul edimiş ve ardılları için bir bağlam oluşturma gayesi güdülmüştür.
Mekânsal kurgu analojisi “rizomatik”, yatay ve dikey ilişkisi ile tanımlanabilir. Proje “tek merkezli” değil “çok merkezli”, aslında herhangi bir merkez teşkil etmeyen ya da gizli merkez içeren harekete sahiptir.
Proje alanına, kuvvetleneceği düşünülen güney yolundan ve bu girişin diyagonal aksında yer alan bir diğer girişten nüfus edilir. Batı Çarşı ve Doğu Çarşı yerleşke içerisinden ve istenirse ait olduğu mahalleden de kullanıma imkân tanımaktadır. Kapalı sosyal donatılar, yerleşkeye bağlı yönetim ve muhasebe ofisi gibi işlevler topografyadan kaynaklanan avantaj ile kuzey tarafı gömük güney cepheleri açık bir şekilde arazinin kuzey bölgesine konuşlanmıştır.
Kuzey güney doğrultusunda yerleşen yapısal kurgu doğu yönünde gabari düşürmektedir. Doğu güneşinin güneyi tarayan hareketi nedeniyle tüm avlular gün ışığından sebeplenmektedir. Batı tarafı kütleselleşmesi gerek batı güneşinin yarattığı olumsuzluk gerekse de otoban bağlantısı nedeniyle gabari farklılaşmasına uğramıştır.
Kuzey güney doğrultusunda geniş iki avlu alanı paylaştırırken, merkezileşmeme gayesi ve müstakil, yarı özel açık alanlar, 2. Derece avlular yaratmak istememizden dolayı aralarında ikincil lineer pasajlar kurgulanmıştır. Bu avlulardan doğu-batı doğrultusunda farklı kot ulaşımları, hava sirkülasyonlarını sağlayan yırtıklar, blok ve diğer yapı girişleri sağlanarak gizli bir girdaj içerisinde söz konusu rizomatik kurgu oluşturulmuştur.
Yapı alanında iki tipoloji hakimdir. Nokta tipolojiye sahip bloklardan bir tanesi 25 kat diğerleri 10 kata kadar düşen toplam 14 adettir. 25 kat sınırı efektif kabul edilmiştir. Strüktürel aksları 650/650 olan bloklar 26m. X 26m. kontura sahiptir. Kat bazında 4 ilâ 6 arası bağımsız bölüm bulunmaktadır. Birimler konteyner mantığında oda sayısı ve çeşitlemesine bağlı olarak tasarlanmış ve merkezi ortak alan, çekirdek sabit olarak değişkenlik içerecek şekilde kurgulanmıştır. Cephe tasarımını da bu baz tasarım noktası ve ilişkisi verir. Bağımsız adedi ve kütlenin son oluşumunu bu tümevarım dizgisi oluşturur.
Sıra ev veya lineer teraslama olarak tanımlayabileceğimiz yükseklikleri 12.50 m. ilâ 18.50m. arasında değişen sistem blok kurgusunun benzeri bir örgü ile oluşmaktadır. Kurgu dahilinde birbirleriyle ilişkileri yatay ara yüzler ortaya çıkarmakta ve bunlar ortak ya da bağımsız bölümler ile ilintili kat bahçeleri olarak işlevlenmektedir. Bu aynı zamanda yatay yüzeylerin bir ekolojik sertifika dahilinde çatı bahçesi olarak kullanımına imkan tanır. Benzer prensip yüksek katlı bloklarda da vardır. Bulunduğu kota bağlı olarak yükseklikleri değişir.
Dört yöne yüz veren yüksek blokların yönlere bağlı cephe porozitesi ve karakteri değişkenlik oluşturmaktadır. Kuzey ve güney cephelerinin porozitesi düşük iken doğu cepheler yüksektir. Batı cephesi yine kontrollü bir boşluk oranı ile kurularak güney batı güneş kuvvetini bertaraf etmeye dönük olarak yapısal çıkıntı ile cam yüzeyleri gölgelenmektedir.
Kuzeydoğuda önerilen koru ile kışın yerleşke içerisinde hissedilecek olan poyraz engellenmek istenmiştir. Hakim rüzgar yönü olan kuzeybatı ise bir blok ile engellenmiş ve yerleşke içerisine, ortak açık alanlara sirayet etmesi önlenmiştir.
Özellikle yaz aylarında güney batıdan esen sirküle edici, temizleyici hava akımı/rüzgarı kesilmemeye çalışılmıştır.
Proje Künyesi:
Proje Adı: Tekfen Hepistanbul
Proje Yeri: Esenyurt / İstanbul
Ofis: CM Mimarlık – Cem Sorguç
Tasarım Ekibi: Cem Sorguç, Tolga Yağlı, Sezin Ergene, Amina Rezoug, Özlem Yılmaz, Gizem Candemir, Deniz Gezgin, Elvan Çakıt, Çiğdem Yalırsu, Tutku Sevinç, Gizay Özüm, Ege Adaş, Cüneyt Şentürk, Serra Ayhan, Eda Aytekin
İşveren: Tekfen Emlak Geliştirme
Proje Tipi: Karma Kullanım
Toplam İnşaat Alanı: 253.000 m2
Fotoğraflar: Cemal Emden