10 Seçilmiş Yeşil Ofis Projesi
Ülkemizde de kutlanan ‘Dünya Yeşil Binalar Haftası’ nedeniyle bu sayımızda TOP 10 bölümümüzde küçük bir değişiklik yaptık. Yeşil Ofis projelerini ele aldığımız dosyamızla bağlantılı olarak dünyadan örnekler vermek yerine sürdürülebilir özellikleri ile dikkat çeken Türkiye’nin son dönem yeşil ofis projelerine yer verdik.
Bir yapının en üst seviyedeki yeşil bina sertifikalarına hak kazanacak şekilde renove edilmesi, Erke Ofis Binası
Proje, Çamlıca/Kısıklı’da bulunan 400 m2 inşaat alanına sahip 4 katlı bir yapının çağdaş bir mimarlık anlayışı ile farkındalık yaratacak ve aynı zamanda en üst seviyedeki yeşil bina sertifikalarına hak kazanacak bir şekilde renove edilmesidir.
En öncelikli mimari yaklaşım, yeşil bina kriterleri için de büyük önem taşıyan, mevcut yapıların mümkün olan maksimum oranda korunabilmesi prensibi olmuş.
Bundan yola çıkaraktan ana tasarım kriteri, mevcut yapıda yalnızca sağlıklaştırma için ihtiyaç duyulan müdahaleleri yaparak bu yapıya monolit bir kabuk giydirmek suretiyle çağdaş ve radikal bir mimari kütle elde etmek olmuş.
Bina kütlesi dışında kalan dinlenme ve otopark alanlarının üstüne yeşil çatı uygulaması yapılmış, yine bu yeşil çatı içinde bulunan ışıklık ile bodrum katta en karanlık noktalara günışığını taşımak mümkün olmuş.
Kullanılan malzemelerin en belirleyicisi cephe ve çatıda devamlılık gösteren çinko kaplama olmuş.
Yeşil bina kriterlerinde önemli bir yer tutan çatı tasarımı konusunda projede, ana kütlede bulunan beşik çatının yüzde 60’lık kısmında elektrik üreten PV paneller, yüzde 10’luk kısmında günışığını almamıza imkan veren çatı pencereleri kullanılmış, çatının yalnızca yüzde 30’luk bölümünde kaplama malzemesi olarak çinko kullanılmıştır. Buna ek olarak, bina girişi olarak kullanılan cam tüp ve güney cephesindeki beyaz mesh, mimari konsept ve pasif strateji çözümlerinin bir arada uygulanmasına yönelik tasarımda yer almıştır.
Malzeme seçimlerinde, hem yeşil bina kriterlerine hem de mimari konsepte en uygun tercihler yapılmış ve uygulanmıştır. Bu seçimlerin doğru tasarım kriterleri ile en üst düzeyde verimli olması sağlanmış ve binanın gerek enerji tasarrufu gerekse kullanıcı konforu olarak üst seviyede olması hedeflenmiş.
Sonuç olarak bu proje ile, çevremizdeki sayısız sağlıksız, verimsiz ve tartışmalı yapılaşmanın bir örneğinin, çağdaş, radikal ve en ileri yeşil bina kriterlerini sağlayabilecek bir tasarım ile yeni bir kimlik kazanması sağlanmış.
Sahiplex’de Öncelik! çalışan konforu
Sahibinden.com’un 2012 yılı Ağustos ayında taşındığı ve Sahiplex adı verilen bina, mimarlık ofisi Erginoğlu & Çalışlar tarafından tasarlanmış. Bina 2 kattan oluşuyor, sağladığı konfor ve sosyal olanaklarıyla da çalışan dostu olma özelliği taşıyor. Yeni ofisin lokasyonunu tüm çalışanlarının oturdukları yerleri dijital bir harita üzerinde işaretleyerek belirleyen sahibinden.com, bu uygulamayla çalışanların ulaşım sorunlarını da en aza indirgemeyi hedeflemiş.
Ofis tasarlanırken, çalışanlar için aynı zamanda bir yaşam alanı da inşa edilerek, seçilen mobilyalardan, duvar renklerine, aydınlatmadan en küçük aksesuarlara kadar en ince detaylara önem verilmiş. Çalışanların kendi aralarındaki iletişimlerini güçlendirmek için sosyal alanlar yaratmaya özen gösterilmiş. Sonuç olarak çalışanların, günlerinin büyük bir bölümünü keyifle geçirebilecekleri, kendilerini evlerindeki gibi huzurlu hissedecekleri bir çalışma ve yaşama alanı ortaya çıkmış.
Çalışanları rahat hissettirmek ve yaratıcılıklarını artırmak için pek çok özel alanın oluşturulduğu yeni ofisi 250 m’lik bir tartan pist çevreliyor. Gün içerisinde çalışanların yürüyüş ya da koşu yapabildiği pistte, zaman zaman “ginger”larla tur atanlara da rastlanıyor. Yoğun iş temposu arasında zihinlerini tazelemek ve rahatlamak isteyenler Play Station odalarında oyun oynayarak stres atabiliyor.
Akıllı ofis uygulamalarına da özen gösterilen binada, tüm aydınlatma sistemi otomasyon ile kontrol ediliyor. Ofiste kullanılan aydınlatma renk tonu insan gözünü en az yoran ve gün ışığına en yakın ton olarak belirlendi. Sistem günün belirli saatlerinde verilen komutlarla otomatik olarak açılıyor ve kapanıyor. Sistem sensörler sayesinde dışarıda gün ışığı şiddetini algılayarak içeride en uygun ışık şiddetini dimlenebilen armatürler sayesinde ayarlıyor. Fancoiller de gün içerisinde en uygun sıcaklık derecesine set edilerek sıcaklık otomatik olarak ayarlanıyor.
Doğal Ürünlerin Verdiği Etki ve Sakinlik Uğur Çadırcı İnşaat Satış ve Yönetim Ofisi
Proje Yeri: Şanlıurfa
Proje Tipi: Mağaza / Showroom
İşveren: Uğur Çadırcı İnşaat
İç Mekan Projesi: Baba Mimarlık
Proje Başlangıç Yılı: 2012
Proje Bitiş Yılı: 2013
Baba Mimarlık tasarım ekibi tarafından Mart 2012’de başlatılan çalışmalar, Nisan 2013’te tamamlanarak nihai kullanıcı ile buluştu. Uğur Çadırcı İnşaat Satış ve Yönetim Ofisi, kendi bölgesinde adından oldukça söz ettiren bir yapı hayali ve heyecanı ile ortaya çıkıyor.
Önerilen proje, işveren, çalışan ve Baba Mimarlık tasarım ekibinin bölgenin klasik yapısından bir adım sıyrılan ama kesinlikle kopmayan, yenilikçi ve dinamik bir çalışma ortamı ortaya çıkarmak istemesi ile şekilleniyor. Bu sebeplede şu anki zaman diliminde en modern malzemelerin bir araya gelmesi ile proje hayata geçiriliyor.
Dış cephede özgün mimari anlayışın, modernlikle uyumu gözetilmiş. Dış cephe, bina girişi ve iç mekan zemini aynı dilde tüm projeye yayılıyor.
Ferah ve kontrol edilebilir cam bölücüler ile oluşturulan mekanlar, şirketin şeffaf yüzünü simgeliyor. İç dekorasyonda seçimler fonksiyonel ve estetik ürünlerinin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş. Hobi alanlarında doğal ürünlerin verdiği etki ve sakinlik çalışanların sosyalleşmesinde ve rahatlamasında büyük rol oynamış.
LEED Gold Sertifikası Adayı Garanti Bankası Bölge Yönetim Merkez Binası
Özer+Tulgan Mimarlık tarafından sürdürülebilirlik esaslarına uygun olarak tasarlan Garanti Bankası Bölge Yönetim Merkez Binası’nın inşaat çalışmalarına başlandı. Ankara, Kızılay’da yer alan ve 5,520 m2 toplam inşaat alanına sahip olan 15 katlı ticari tesis, zemin seviyesi üzerinde 8 kat, zemin seviyesi altında ise 7 kattan oluşuyor. Projenin zemin seviyesi altında kalan kısmında 40 araç kapasiteli 5 katlı bir otopark, bir teknik kat ve bir banka şubesi yer alıyor. Zemin seviyesinden itibaren ilk 2 kat Garanti Bankası şubesine tahsis edilirken, sonraki 5 kat ofis alanı olarak planlanmış.
Garanti Bankası Bölge Yönetim Merkezi Binası’nın mimarisinde, iç içe geçerek kenetlenen bir dizi bağlantı birimi, cepheyi hareketlendiren çeşitli bitimlerle sokaktan bakıldığında ilgi çeken bir bina formu oluşturmuş. Pürüzsüz mat duvarlarla kontrast oluşturan geniş camlar ofis çalışanları için açık hava terasları yaratmak üzere geriye çekilmiş.
Çift cephe sisteminin kullanıldığı güney ve doğu bölümlerinde, kışın binanın ısıtma sitemini destekleyen tampon bölgeye yer verilmiş. Yaz aylarında tampon bölgedeki sıcak havanın, hareketli cam panjur yardımıyla tahliye edilmesi sayesinde, iç mekanlarda çalışanlar için daha keyifli bir çalışma atmosferi tasarlanmış. Bu tampon bölge ayrıca sokaktan gelen seslerin yalıtımına da yardımcı olmuş.
LEED Gold Sertifikası’na Aday Proje…
LEED Gold sertifikasını hedefleyen Garanti Bankası Bölge Yönetim Merkezi Binası’nda sürdürülebilirlik unsurlarını daha da desteklemek için ısı pompaları, yağmur suyu toplama ve depolama sistemleri, yeşil çatı ve binanın dış aydınlatması için elektrik sağlayan fotovoltaik paneller kullanılacak.
İç aydınlatmanın ise ışık seviyesini ölçen ve gerekli parlaklık şartlarına ulaşmak için LED lambalarını aktive eden hassas ışık sensörleriyle kontrol edilmesi planlanmış.
Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri’nde “Highly Commended” ödülü alma başarısını gösteren Garanti Bankası Bölge Yönetim Merkezi Binası, 1-4 Ekim 2014 tarihlerinde Singapur’da düzenlenecek olan Dünya Mimarlık Festivali’nde (WAF) “Ofis Projeleri” kategorisinde finalde yarışacak.
Türkiye’nin ilk yüksek katlı LEED platin sertifikası Rönesans Tower’ın
Proje Sahibi: Rönesans Gayrimenkul
Projenin Yeri: Ataşehir, İstanbul
Kapalı Alanı: 85.000 m2
Sertifika Tipi: LEED NC Platinum
Sertifika Danışmanı: ERKE
Rönesans Tower Türkiye’nin ilk yüksek katlı LEED Platin sertifikası alan binası oldu.
Rönesans Tower’da yenilenebilir enerjiden malzeme kullanımına, konfor şartlarından su tasarrufuna kadar birçok sürdürülebilirlik stratejisi göz önünde bulundurularak tasarım ve uygulamalar gerçekleştirildi.
Proje alternatifli bir toplu taşıma ağına sahip ve insanın günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği gelişmiş bir çevrede konumlanmakta. Proje sahasında tasarım aşamasında insanların rekratif ihtiyaçalarını karşılamak amacı ile peyzaj ve açık alanlar tasarlanmış. Tasarlanan peyzajda ise yerel bitkiler seçilmiş ve yağmur suyu kullanılıyor. Böylece peyzajda yüzde 100 su tasarrufu sağlanmış oluyor. Bina içerisinde ise su tasarrufunda seçilen vitrifiyeler sayesinde yüzde 45 oranı yakalanmış. ASHRAE’nin tavsiye ettiği döşeme altı ısıtma-soğutma sistemi, enerji verimli elektromekanik sistemler ve yüksek performanslı cephe tasarlanarak kullanıcı konfor şartlarından taviz vermeden binada ASHRAE’ye göre yüzde 26’lık enerji maliyetinde tasarruf gerçekleştirilmiş. Şantiyeden kaynaklanacak çevre kirliliğini minimuma indirmek için gerekli olan çalışmalar, yapılara ve sahaya iletilmiş. Yine inşaat sırasında çıkan atıklarda ise yüzde 82 oranında geri dönüşüm oranı yakalanmış.
Bina malzeme kullanımında düşük VOC değeri, malzeme hammadde kaynakları gibi sürdürülebilir kriterlere dikkat edilerek daha çevreci malzemeler tercih edilmiş.
Doğayı Ofislere Davet Eden Yaklaşımlar Albaraka Türk Genel Müdürlük Binası
İç Mimari Proje: Mehpare Evrenol
İşveren-Mal sahibi: Albaraka Türk
İnşaat Alanı: 2.240 m2
Ümraniye’de inşa edilen, iç mimari tasarımını Mimarlar-Workshop’un yaptığı Albaraka Türkiye Merkez Binası, ülke ekonomisinin canlı yapısını yansıtan eğrisel formu ve iç mekandaki özgün çözümleriyle kullanıcılarına farklı mekansal deneyimler kazandıran bir yapı.
Tasarımda öncelikli kararlarında finans sektörünün hayata bakışındaki netliği ile maddi dünyayı yumuşatmaya ve zenginleştirmeye dönük, doğayı iç mekanlara davet eden yaklaşımlar geliştirmek fikri etkili olmuş.
AlbakaraTürk Genel Müdürlük Binası giriş lobisi ve yönetim katları için geliştirilen iç mimari ve dekorasyon projesi, bina kabuğunun iç mekanda sağladığı mekansal etkiler uzantısında, ofis programının modernize edildiği tasarım ilkeleri çerçevesinde geliştirilmiş. Öneride banka-ofis programının standart formlarından ve bunun yarattığı tekdüzelik, kapalılık gibi mekansal etkilerden uzaklaşmak amacıyla iç bahçeler oluşturulan projede malzeme seçimlerinden aydınlatma elemanlarına ve mobilyalara kadar eğrisel formlar kullanılmış.
Projede, yeşille bütünleşen şeffaf toplantı salonları ile bir bahçeye serpiştirilmiş hissini veren ahşap çalışma üniteleri göze çarpıyor. Tüm yapıya görsel olarak estetik değer katan ve kullanıcıları için nefes alma alanları sağlayan iç bahçeler ise ofis programının teknolojik ve mekansal olarak günümüz değişen ihtiyaçlarına yanıt verebilen, bildik kütlesel iç mekan çözümlerinden farklı olanaklara sahip olarak yorumlanmış.
Katlardaki şeffaf toplantı odaları ve ahşap çalışma birimleri bir hol ya da koridor doğrultusunda sıralanmak yerine tekil birer hacim olarak ele alınmış, binanın eğri formunu takip ederek ikinci bir “iç hacim” oluşturan bahçelerin arasına yerleştirilmiş, zeminden ve tavandan kopartılarak “boş”luğun içinde adeta yüzen birimlere dönüştürülmüş.
LEED Core & Shell Gold sertifikaLI Torun Tower
Proje Sahibi: Torunlar Gayrimenkul
Projenin Yeri: Gayrettepe, İstanbul
Kapalı Alanı: 93.000 m2
Sertifika Tipi: LEED CS Gold
Denizbank’ın genel müdürlük binası olarak kullanacağı, Torunlar tarafından inşa edilen Torun Tower, LEED Core & Shell Gold sertifikasını almaya hak kazandı.
Binada tasarım aşamasından inşaat bitimine kadarki tüm LEED süreci ERKE danışmanlığında gerçekleşti. Binanın bulunduğu lokasyon ile alternatifli ulaşım olanakları sağlanırken, otoparkların yer altında konumlandırılması ile ısı adası etkisi azaltılmış oldu.
Bina içerisinde seçilen armatürler sayesinde baz binaya göre toplamda yüzde 49 oranında bir tasarruf sağlanmış. Bina peyzajında ise yerel ve adaptasyonlu bitkilerle yapılan tasarım sayesinde yüzde 50 oranında bir su tasarrufu elde edilmiş.
Enerji verimli elektromekanik sistemler ve yüksek performanslı cephe sistemi ile enerji maliyetinde ASHRAE’ye göre yüzde 28 tasarruf sağlanırken havalandırma sisteminde ASHRAE standartlarına göre yüzde 30 artırılmış taze hava stratejisi uygulanarak konfor şartlarında iyileştirilme yakalanmış.
Proje inşaatı sırasında uygulanan atık yönetimi ile yüzde 80 oranında şantiye atığı çöpe gitmekten kurtulmuş. Kullanılan malzemelerde ise yüzde 30 oranında yerel malzeme ve yine yüzde 30 oranında geri dönüştürülmüş malzeme kullanılmış.
Torun Tower binasının LEED Core & Shell Gold sertifikasını almasının yanı sıra, Denizbank için LEED’in yeni versiyonu olan v4 Commercial Interior Gold sertifikasını alacak ilk bina olma hedefi bulunmaktadır.
LEED Gold Sertifikalı Danone Hayat Büyükhanlı Plaza Ofisi
Proje Sahibi: DANONE HAYAT
Projenin Yeri: Ataşehir, İstanbul
Kapalı Alanı: 1000 m2
Sertifika Tipi: LEED CI Gold
Danone Hayat’ın Büyükhanlı Plaza’daki ofisi ERKE danışmanlığında LEED Commercial Interiors Gold sertifikası almaya hak kazandı.
Danone çalışanlarına ait otopark alanında bisiklet park yerleri ve soyunma/duş olanağı sağlanmış. Doğal günışığının tüm yaşam alanlarına girebilmesi için gerekli görülen mahallerde yarı saydam bölücüler kullanılarak iç mekanda yüzde 80 oranı yakalanmış.
İç mekanda kullanılan malzemelerde ise düşük emisyonlu malzemeler tercih edilmiş böylece VOC (uçucu organik bileşen) kaynaklı insan sağlığına verilecek zararın önüne geçilmiş.
Danone Hayat Ofisi’nde yeni alınan elektrikli cihazların yüzde 100’ü ENERGYSTAR uyumlu, enerji verimli cihazlardan seçilmiş. Aydınlatma armatürlerinde ASHRAE’ye göre yüzde 15 enerji tasarrufu sağlanmış. Açık ofislere ve toplantı odalarına karbondioksit sensörleri yerleştirilerek iç mekan hava kalitesi kontrolü sağlanmış.
Bütün bu uygulamaların ardından ise işletmeden kaynaklanabilecek aksaklıkların önüne geçmek için Danone çalışanlara özel olarak uygulanmış yeşil bina stratejileri hakkında bilgi verildi.
LEED BD+C: Core and Shell V3 Sertifika Adayı Tarlabaşı 360 OFİS
Kentsel dönüşüm projesi kapsamında GAP İnşaat tarafından inşa edilen Tarlabaşı 360 projesi, 30 bin metrekarelik alan üzerine 7 katlı ofis bloğu olarak tasarlandı. Beyoğlu’nda ilk LEED Sertifikasına aday gösterilen projenin mimari tasarımı ise SKM Projescts tarafından yapıldı. 54 adet ofisin bulunduğu Tarlabaşı 360 Ofis projesi LEED BD+C: Core and Shell v3 sertifika adayı...
Tarlabaşı 360 projesinin yapım amacı; eski yapıların yenilenerek, bölgenin turizm ve ekonomisi açısından gelişimini sağlamak... Tarihi yapıların dokularını koruyarak, çağdaş yaşam alanları hazırlamak amacıyla tasarlanan proje, tarihi dokularda 21.yy’ın teknolojisini yansıtmayı hedefliyor.
Tasarımların buna göre gerçekleştiği Tarlabaşı 360 projesinde, yaşam alanlarında sağlık ön planda tutuldu. Tarlabaşı bölgesinde yaşanan park sorunu ve yeşil alan problemleri ortadan kaldırılabilecek şekilde her konutun altına otopark ve yeşil alan için yerler ayrıldı. Özel güvenlik önlemlerinin alınacağı projede son sistem inşaat teknolojileri kullanılarak kent içi yaşam kalitesi artırıldı. Beyoğlu Belediyesi ve Çalık Gayrimenkul işbirliğinde gerçekleştirilen Tarlabaşı 360 projesi, Avrupa’nın gayrimenkul alanındaki en prestijli ödüllerinden biri olan “International Property Awards - Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri”nde Avrupa’nın 6 önemli projesi arasından “Kentsel Yenileme” kategorisinde birincilik ödülü kazandı.
LEED Platin Sertifikalı Müteahhitler Birliği Binası
Avcı Architects tarafından tasarlanan Ankara’daki Türkiye Müteahhitler Birliği Merkez Binası, uzun bir değerlendirme sürecinin ardından, LEED BD+C: New Construction kategorisinde, LEED Platinum Sertifikası’nı resmi olarak almaya hak kazandı.
TMB Binası’nın bulunduğu yerle olan ilişkisi ve kaynak kullanımı konularında aldığı yüksek puanlar ile tasarımda yenilikçilik kategorisinde aldığı puanlar Platinum Sertifikası’na hak kazanmasında etkili oldu.
Projede, tasarım çalışmaları kapsamında tüm disiplinlerin mimar tarafından koordine edilmiş. Yapının en dikkat çeken özelliklerinden biri olan termal labirent sistemi Ankara’nın tipik iklim özelliği olan gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkını kullanarak önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlıyor. Binanın cephesinde kullanılan ve paslanmaz çelik malzemeden üretilen mesh (ağ) sistemi, güneşe açık yüzeylerde aşırı ısınmayı önlüyor ve binanın aldığı gün ışığını optimize ediyor. Mekanik sistemler: Binada kütlesel ısıtma ve soğutma sağlayan betonarme döşeme içi borular, bina iklimlendirmesinde enerji tasarrufu sağlayan “chilled-beam” (soğuk kiriş) sistemi, su tasarrufu sağlayan vitrifiye elemanları, sıcak su sağlanmasında kullanılan güneş kolektörleri, bahçe sulamasında ve tuvaletlerde kullanılmak üzere yağmur suyunun toplanması gibi ekolojik sistemler yer alıyor.
Yapının enerji ihtiyacının yaklaşık %5’i bina çatısına yerleştirilecek fotovoltaik panellerle karşılanıyor. Binada yer alan enerji tasarruflu LED aydınlatmalar, binanın fiziksel durumunu kontrol altında tutan otomasyon sistemi, gün ışığına ve harekete duyarlı aydınlatma seviye otomasyonu ve gökyüzünde ışık kirliliğini azaltan dış aydınlatma tasarımı binanın önemli ekolojik unsurlarını oluşturuyor.
Peyzaj tasarımında az su tüketen endemik bitkiler tercih edilerek bütünsel bir yaklaşım elde ediliyor. Sulama gerektirmeyen bitkilerin kullanılacağı yeşil çatı sistemi su tasarrufu sağlarken yaz aylarında binanın ısınma gereksinimini azaltarak enerji tasarrufuna da katkıda bulunuyor.