4000 Adet Yüz Maskesinden Geri Dönüştürülmüş Tabure Tasarımı

Yeni normalimizde kullandığımız mavi ve beyaz yüz maskeleri, pandemi döneminin bir simgesi haline geldi. Tek kullanımlık maskelerini çoğu zaman kaldırımlarda, masaların üstünde veya bitkilerin dallarına tutunmuş bir şekilde görüyoruz. Dallar ve plastik atıklar arasında sıkışıp kalan tek kullanımlık yüz maskeleri, geri dönüştürülmemeleri sebebiyle, birçok insan için enfeksiyon ve viral olarak bulaşma riski taşıyor. İngiltere Joe Slatter isimli bir tasarımcı, Londra sokaklarını biriken mavi ve beyaz maske çöplüğünden kurtarmak için “geri dönüştürülebilir” bir çözüm olan “veil stool” (duvak taburesi)” ortaya koyuyor.  

Maskeler Üzerinde Bir Deney

Slatter, ilk olarak Londra sokaklarından yaklaşık 4.000 adet maske topluyor. Ardından maskeleri ozon spreyi ile kaplıyor ve dört hafta boyunca doğrudan güneş ışığına maruz bırakarak dezenfekte ediyor. Temizlenen maskeler, girişimin bir sonraki adımına hazır hale geliyor. Bu adımda Slatter, maskeler üzerinde deneyler yapıyor. Deneyleri sonucunda ise, üç katlı yüz maskelerinin yumuşak bir ipliğe dönüşebileceğini veya yoğun bir polipropilen yapı halinde eritilebileceğini keşfediyor.

Yüz maskelerinden çıkarılan iplikler bükülerek yumuşak bir iplik haline getiriliyor. Daha sonra eritilerek, üç ayaklı bir taburenin üzerine monde ediliyor. Slatter'ın geri dönüştürülmüş taburesi, yalnızca yüz maskelerinin yumuşak, yoğun, destekleyici doğasını değil; aynı zamanda kirlilik gibi yıkıcı bir sorunla yüzleşmenin getirdiği güzelliği de vurguluyor.

“Veil” İsmi Nereden Geliyor?

Slatter için bu proje, sadece basit bir geri dönüşüm tasarımı değildir. Bu tasarım, aynı zamanda, sanatçı için hem çevresel hem de kültürel olarak önemli bir buluştur. Tek kullanımlık yüz maskelerini bir tabureye dönüştürmenin hem çevresel hem de kültürel önemine dikkat çeken Slatter: ““Veil(duvak)” adı, yüzü gizlemek için bir yüz maskesi gibi kullanılan ve ince bir malzeme olan tülden geliyor. Duvaklar genellikle güzel kabul edilir. Bu nedenle “veil” ismi, yüz maskesi gibi genellikle göz ardı edilen bir nesnede bile güzelliği görmenin mümkün olabileceğini ima eder.”