Akdeniz Esintili Bir Balık Restoranı
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Bu kış her gastro meraklısı için yüksek profilli bir etkinlik, Alexander Vorobyov'un yeni bir projesinin açılışı olacak. Ivanka balık restoranı, Moskova şehrindeki Neva Kuleleri kompleksinin dördüncü katında inşa edilmiş. Alexander için bu tamamen yeni bir restoran konsepti: gastronomik deneylere odaklanan kaliteli bir restoran… Yenilik ana özelliği dinamik bir gösteri programı ile muhteşem akşamlar olan The Toy ve "Oblaka" adlı restoran işletmecisinin önceki kuruluşlarının aksine hissediliyor.
Archpoint Bureau mimarları, projeyi her zaman ki düşünce derinliğiyle uygulayarak iç mekanı tasarladı. Restoranın içi dışarısı tropikal bir iklimmiş gibi kremsi renk paletine sahip zengin bir Akdeniz villasını andırıyor ve duvarlar 50 dereceye kadar ısınıyor. Daha yakından bakarsanız kafanızda başka bir karşılaştırma ortaya çıkar, özel bir desenle serilmiş açık tonlar ve terrazzo karolar lüks Hermes butiklerine benzer…
Restoranın içi gösterişsiz, sakin…. Gözleriniz salonda akıcı bir şekilde gezinerek, renk ve doku tonlarında uyumun verdiği hazzı yakalar. Ancak restoranın deniz temasını hatırlatan tasarımcı sanat objeleri resmi tamamlıyor. Ana salonun girişinde alçı bloklardan yapılmış deniz ürünlerinin bulunduğu büyük bir buzul, bar tezgahında büyük bir istiridye kabuğu şeklinde bir enstalasyon ve tavanda 3D yazıcıda basılmış büyük bir deniz düğümü asılıyor. Giriş alanı boyunca bir alçı perde yönü belirler ve konukları salona girmeye davet eder. Tüm dekor mimarlar tarafından keşfedildi ve sanat atölyelerinde somutlaştırıldı.
Tıpkı süslü bir villada olduğu gibi iç mekanın lüksü de detaylarda. Fransız moda evine atıfta bulunan terrazzo zeminler örgü efektiyle yapılmış. Fayanslar karmaşık bir desende ortaya konan parke ile dönüşümlü… İç mekanda çok pahalı ve eşsiz mermer var, uzun bir bar tezgahı, bir şömine, banyoda bir lavabo ondan yapılmış. Duvarlardaki sıva sıcak bal renkli anigre kaplama panellerle serpiştirilmiş.
Tüm mobilyalar yumuşak sandalyeler, masalar, resepsiyon masası mimarların eskizlerine göre yapılmış. Masalar yazarın seramikleriyle servis edilen kar beyazı masa örtüleriyle kaplı… Kanadalı Molo Design firmasından dokunmamış tekstillerden yapılmış bulut lambalar tavanın altında yüzer. Güneşli havalarda panoramik pencerelerden odaya çok fazla ışık girer. Restorandaki banyolar mimarlar tarafından selfie bölgesi olarak tasarlandı. Mermer lavabolar, yarım daire biçimli kemerli aynalar, arka plana boyanmış devasa nilüfer yaprakları, selfie severler fotoğraf çekmeden mekanı terk etmekte zorlanacak.
Yaza yaklaştıkça restoran terası açılacak. İçi genel konsepti devam ettirecek. Deniz ürünlerini temiz havada tatmak için harika bir fırsat olacak.
Restoran Akdeniz'de bir tatil serinliği hissi yaratır ve aynı zamanda iç konseptler rahat bir evi anımsatır. Burada pencerenin dışında kavurucu bir güneş olduğunu hayal etmek kolay ancak içeride sakince nefes alabilir, rahatlayabilir ve en iyi deniz ürünleri yemeklerini tadabilirsiniz. Akşamı güzel, zevkli ve mantıklı derecede estetikle geçirmek için buraya gitmeye değer!