Biyoklimatik Tasarımla İnşa Edilmiş Bir Kule
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Fransız mimarlık stüdyosu Hamonic+Masson & Associés, kuzey Fransa'nın Le Havre kentinde bulunan ve beton yapısıyla dikkat çeken Alta Kulesi'ni tamamladı. 55 metre yüksekliğindeki (180 fit) bu konut kulesi, Fransız mimar Auguste Perret’nin II. Dünya Savaşı sonrası Le Havre’nin yeniden inşası için geliştirdiği ve 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası olarak ilan edilen ünlü kent planlamasının merkezinde yer alıyor. Kule, aynı zamanda Brezilyalı mimar Oscar Niemeyer’in ünlü Le Volcan kültür kompleksine de yakın bir konumda bulunuyor. Alta Kulesi’nin burgu formundaki geometrisi, Niemeyer’in mimarisinin eğrisel formunu temel alıyor; kule, çevresiyle bir akış ve bağlantı hissi yaratırken aynı zamanda güçlü bir mimari duruş sergiliyor.
Le Havre liman kenti, II. Dünya Savaşı sırasında ağır bombardımanlara maruz kaldı. Savaşın ardından Auguste Perret, şehrin yeniden inşası için görevlendirildi. “Dünyada lider ve betonarme inşaat konusunda uzman” olarak tanımlanan Perret, Le Havre’nin savaş sonrası planlamasında betonun inşaat potansiyelini sonuna kadar kullandı: Şehrin modernist merkezi, 1945 ile 1964 yılları arasında yeniden inşa edildi. Hamonic+Masson & Associés, “[Alta Tower için] yarışma briefi, Perret'nin Le Havre'ı yeniden keşfetmesi üzerine inşa edilecek ve Niemeyer'in kendine özgü kıvrımlı beton binasını Perret'nin kentsel tasarımının sıkı modern şebekesiyle birleştirecek bir konut kulesi talep ediyordu.” dedi. Perret’nin orijinal şehir planında, bu alan için bir konut kulesi düşünülmüştü. Hamonic+Masson & Associés bu nedenle, “kentin geçmişiyle bağını korurken, kendini yeniden yaratacak bir şehir vizyonunu yansıtan önemli bir çağdaş mimarlık eseri yaratmayı amaçladı.”
Alta Kulesi, Perret’nin şehir planı ve Niemeyer’in Le Volcan’ı arasında ortak payda olarak betonu kullanıyor. Hamonic+Masson & Associés, “Alta Kulesi, güçlü bir mimari yaklaşım ve yenilikçi inşaat yöntemlerinin sonucu oluştu.” dedi. Kule, katlar arasındaki etkileşimle tanımlanan benzersiz burgu formuyla öne çıkıyor — dönme hareketiyle yerleştirilen balkonlar ve eğimli prefabrike beton kolonlar, binanın 17 kat boyunca yükselirken burgu ve dönme hareketini vurguluyor.
Bu konut binası, 64 daire, bir kreş ve bodrum katında bir otoparktan oluşuyor. Hamonic+Masson & Associés, ihtiyaca göre yeniden düzenlenebilecek kolon içermeyen iç mekanlar tasarladı. Stüdyo, “Bu açık plan düzeni, büyük dönme hareketli balkonlarla birlikte, sakinlere tasarım aşamasından itibaren evlerini özelleştirme özgürlüğü tanıyor; yeni düzenlemeler yapma ve tekli daireleri birleştirerek daha büyük alanlar oluşturma imkanı sağlıyor,”dedi.
Alta Kulesi’nin biyoklimatik tasarım girişimleri arasında, doğrudan güneş ışığını azaltan ve enerji verimliliğini artıran güneydoğu ve güneybatı cephelerinde kullanılan güneş kırıcılar bulunuyor; üst katlardaki balkonlarda tenteler yer alıyor. Balkonlardaki cam bariyerler, rüzgar kırıcı olarak işlev görüyor. Proje, Fransa’nın RT — Réglementation Thermique — 2012 standartlarına göre (termal yalıtım, havalandırma ve yenilenebilir enerji odaklı) 76.30’luk bir BbioMax değeri ile “Bbio Geleneksel İklim Gereksinimi” ile uyumlu. Isıtma, bir bölgesel ısıtma ağı üzerinden sağlanıyor.