Kenneth Yeang'ın Eko Tasarım Stratejileri
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Küresel kentlerin üzerinde yükselen modern gökdelen, uzun zamandır ekonomik büyümenin ve çevresel çöküşün simgesi olmuştur. Senelerdir çevreciler tarafından kontrolsüz enerji tükettikleri için yerden yere vuruldu. Malezyalı mimar Kenneth Yeang gökdelenin modern kentlerde bir zorunluluk olduğunu kabul etti ve aksi takdirde sürdürülemez olan yapı tipolojisini yeşillendirmek için faydacı bir yaklaşım benimsedi. Yeang'ın biyoklimatik gökdelenleri alan ekonomisini sürdürülebilirlik ve gelişmiş hayat şartlarıyla birleştiriyor.
Güneydoğu Asya'da sürdürülebilir mimarinin savunucularından biri olan Kenneth Yeang'ın çalışmaları ekoloji temelli bir yaklaşımla yürütülüyor. Yeang'ı yerel mikro iklime göre tasarım yapmaya yönlendiren İskoç peyzaj mimarı Ian McHarg'ın öğrencisiydi. En çok yeşil mimarisi ve ana planlarıyla tanınan Yeang'ın tasarımları, geleneksel sınıflandırma sistemlerinin ötesinde işlev gören kendine özgü bir yeşil estetik sergiler. Portföyünde birçok başarılı proje bulunan Yeang, hızla büyüyen Güneydoğu Asya'da gökdelen tasarımını yeniden tasarlamasıyla ün kazandı.
Kenneth Yeang gökdelen tasarımı üzerine birkaç kitap yazmış ve pratiğini teori ile uygulamanın kesiştiği noktada şekillendirmiş. "The Skyscraper Bioclimatically Considered" başlıklı yazısında Yeang biyoklimatik mimariyi bina yapılandırması, gölgeleme, komponent yerleşimi, malzeme seçimi, güneş ve rüzgarla ilişkili yönlendirme, doğal havalandırma, 'gökyüzü avluları' ve dikey peyzaj gibi pasif, düşük enerjili tekniklerin kullanımı olarak tarif eder. "The Green Skyscraper: the Basis for Designing Sustainable Intensive Buildings"' de Yeang'ın gelişen şehirlerde ekolojik geliştirme aracı olarak gökdelenlere odaklanma gerekçelerini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor.
"Yeşil yüzlü kapital" olarak nitelendiren Yeang, sürdürülebilir kalkınmayı müşterilere ve geliştiricilere pazarlamayı başardı. Pasif araçlar kullanarak iklimle uyumlu tasarım yapmanın, yapıların toplam enerji tüketimini azalttığını ve işletme maliyetlerini daha da düşürdüğünü kanıtladı. Sonuç olarak elektrik enerjisi kullanımının azaltılması yenilenemeyen fosil yakıtların, karbondioksit emisyonlarının, hava kirliliğinin ve sıcaklık değişimlerinin azaltılması anlamına gelir. Bu konular kalkınmanın Asya'da gelişen ekonomiler için son derece önemli olan çevre duyarlılığı çerçevesinde devam etmesini sağladı.
Yeang'ın biyoklimatik mimari tanımı pasif teknikler, çevresel geliştirme ve yerel ifade yazılarında ve inşa edilmiş yapıtlarında öne çıkan bina stratejileri aracılığıyla gerçekleştirilmiş.
EDITT Kule: Merkez
Singapur'da bulunan Ecological Design In The Tropics Tower, Güneydoğu Asya bağlamında ekolojik yeniliğin bir örneğidir. Kenneth Yeang'ın hava akışını artırma ve sıcaklıkları düşürme konusundaki stratejisi, yapının etrafı boyunca yerleştirilen bir dış çekirdek şeklinde. Bu doğal havalandırma ve buharlaşmayı destekleyerek genişleyen ve daralan dikey bir avlu olarak içerideki alanı açar. Ayrıca dış çekirdek günün en sıcak saatlerinde ısı kazancına karşı bir kalkan işlevi de görür. EDITT kulesi dikdörtgen bir şaft içinde merkezi bir çekirdeğin sabit kabul edildiği geleneksel gökdelen tasarımını başarılı bir biçimde yeniden yorumlar.
Nara Kulesi: Dikey Yeşillik
Kenneth Yeang'ın Tokyo için tasarladığı inşa edilmemiş projesi Nara Kulesi, şehrin yoğunlaşmasının neden olduğu biyolojik dengesizliği ortadan kaldırmak için bitkilerden yararlanıyor. Enerji tasarruflu yapı, iç ve dış alan havasını filtrelemek ve temizlemek için eko tasarım ile dikey peyzaj konseptlerini uygular. Yeşil alan kulenin akciğerleri olarak çalışmasının yanı sıra katlar arasında bir gürültü kesici işlevi de görür. Nara Kulesi, 'çevre dostu bir gökdelen' için yerel bir anlatım ve estetik oluşturmak üzere değişen form, kesintisiz peyzaj ve gömülü teknolojilerin bir kombinasyonuna sahip.
Menara Mesiniaga: Gökyüzü Avluları
Menara Mesiniaga kulesi ile Yeang dikkatini gökdelen tasarımındaki teknolojik gelişmelerden kullanıcıların fiziksel esenliğine çeviriyor. Malezyalı mimarın yüksek yapılar için pasif stratejiler üzerine yıllar süren araştırmalarının zirvesi olan kule, biyoklimatik tasarım ilkelerini tam anlamıyla hayata geçirdi. Yeang projeyi düzlemsel şehir peyzajlarının dikey bir yorumu olarak tasarladı ve binayı "yerden kopuk zemin kaplamalarını yeniden insanileştirmek" için manzaralar, kamusal alanlar, sivil alanlar ve bağlantılarla donattı. Bunu silindirik cephenin etrafında dönen "gökyüzü avluları" ile başarmış. Gökyüzü avluları sadece gökdelenin içi ve dışı arasında bir geçiş alanı olarak işlev görmekle kalmaz, aynı zamanda serin hava akımlarını yapının çevresine ve içine yönlendirir.
UMNO Kulesi: Doğal Havalandırma
Malezya'nın Penang şehrindeki UMNO (Birleşik Malezya Ulusal Örgütü) Kulesi, eko-mimarın yapısal yaratıcılığının altını çiziyor. Yeang'ın tasarımı gökdelen inşaatının rüzgar yükü açısından genel bir mahsurunu avantaja dönüştürüyor. UMNO Kulesi, Güney Çin Denizi ve çevredeki dağlar gibi uzaktaki doğal özelliklerden gelen rüzgardan yararlanmak üzere tasarlanmış bir "dikey konsol kiriş" olarak durur. Yapı, yapay bir basınç alanı oluşturmak ve rüzgarı her ofis katına yönlendirmek için eğimli geniş bir "rüzgar kanadı" duvarı olarak tasarlanmış. Ortaya çıkan doğal havalandırma yapı sakinlerinin sağlığını iyileştirmek, fizyolojik algılarını geliştirmek ve enerji tasarrufunu desteklemek açısından çok önemliydi.