Gökdelen'de Yaşam Konseptleri

2019 eVolo Gökdelen Yarışması‘nın kazananları açıklandı. Uygulanabilirlik açısından pek güçlü olmayan tasarımlar, ilginç fikirler açısından ise oldukça zengin. Yarışma, uçan şehirlerden kirliliği filtreleyen gökdelenlere birçok fütüristik mimari konsepti bir araya getiriyor.

Her yıl düzenlenen eVolo Gökdelen Yarışması ilk kez 2006’da düzenlendi. Yarışma teknolojinin, malzemelerin, programların, estetiğin ve çevre düzenlemesinin yenilikçi kullanımı ile geliştirilen, dikey mimari anlayışımızı ve hem doğal hem de inşa edilmiş ortamlarla ilişkimizi değiştirmeyi hedefleyen vizyoner fikirleri bir araya getiriyor.

Üç derece, 27 mansiyon ödülü

Bu yılın jürisinde Melike Altınışık, Vincent Callebaut, Marc Fornes ve Mitchell Joachim bulunuyordu. Jüri toplam 478 başvuru arasından bir birinci, bir ikinci, bir üçüncü ve 27 mansiyon ödülü kazananı belirledi.

İlk sırayı alan Methanescraper adlı yapı Sırbistan’dan Marko Dragicevic tarafından tasarlandı. Belgrad için düşünülen bu konseptte atıklar yere gömülmek yerine modüler bir kulede biriktiriliyor. Bu kule hem atıklara ev sahipliği yapıp onları geri dönüştürebiliyor hem de geri dönüşüm sürecinde ortaya çıkan metan gazını elektrik üretmek için kullanabiliyor.

İkinci sırada Polonya’dan Klaudia Gołaszewska ve Marek Grodzicki tarafından tasarlanan Airscraper konsepti yer alıyor. Pekin gibi devasa şehirlerdeki ciddi kirlilik konularını gündeme taşıyan bu tasarım, baca benzeri bir gökdelen ve buna bağlı bir filtreleme sistemi ile havanın temizlenmesini öneriyor. Bina aynı zamanda 7 bin 500 kişiye ev sahipliği yapabilecek ve içinde de yeşil alanlar bulunacak.

Üçüncü sırada ise Birleşik Krallık’tan Zijan Wan, Xiaozhi Qi ve Yueya Liu tarafından tasarlanan Creature Ark: Biosphere Skyscraper adlı yapı yer alıyor. Bu bina entegre araştırma tesisleri ile birlikte bir doğal koruma alanı olarak hizmet verecek. İç kısmı birden fazla ekosistemi bir arada barındırabilen yapı, hayvanların ve bitkilerin büyüyüp gelişmesine imkan sağlıyor.

Mansiyon ödüllerinden bazıları da mimarların hayal gücünün sınır tanımadığını gösteriyor. Bunlardan biri, Zöe Russián Moreno tarafından tasarlanan Ka’ poy yepü Skyscraper. Bu yapı çok katlı bir araştırma merkezi olarak kullanılacak ve jeo-biyoloji eğitimine odaklanacak. Floating Egyptian City (Uçan Mısır Şehri) adlı bir diğer mansiyon ödülü kazananı ise antik Mısır kültüründen ilham alınarak hazırlanmış. Şehrin bir tür hidrojen uçuş cihazı kullanarak havada durması planlanmış.





Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)