Kıyı Şehirlerinde Arazi Islahına Su Nasıl Tepki Veriyor?

Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Denizden arazi dolgusu kıyı kalkınmasında yaygın bir durum haline gelmiştir. Kıyı bölgelerindeki arazi gereksinimi için en çok tercih edilen çözümdür ve taşkın kontrolü ve tarım da aralarında olmak üzere farklı kullanım alanları için uygulanmıştır. Bugünlerde kıyı şehirleşmesi, ekonomik faaliyetler ve global nüfustaki ani artışa karşı meşhur bir şehir tepkisi haline gelmiştir. Çin ve Hollanda gibi ülkeler geri kazanılan arazi alanı miktarında önde geliyor. Fakat günümüzde birçok ıslah projesi küresel güneydeki şehir merkezlerinde gerçekleşiyor. Batı Afrika, Doğu Asya ve Orta Doğu'daki şehirler bu yeni arazileri ticari sanayileri için ekonomik açıdan öncü ve lüks rezidanslara ev sahipliği yapacak platformlar olarak üretiyor.

Fakat dolgu alanların tasarımı ve üretimi ile okyanus çevrelerindeki suyun tepkisi arasındaki ilişki karmaşıktır. Stabilite için su kütleleri ile ortak bir ilişki gerektirir, fakat denize ihmal edildiğinde tabiat güçlerini tahrip edebilir. Gelgit oluşumu, deniz seviyesinin yükselmesi, sulak alanlarla ilişki ve suda biyoçeşitlilik gibi okyanus suyu hareketleri farklı bağlamlarda dolgu projelerinin başarısını ya da başarısızlığını sorgulayabilir. 

Kıyı Şehirlerinde Arazi Islahına Su Nasıl Tepki Veriyor

Arazi ıslahı farklı alanlarda çeşitli yöntemler kullanılarak asırlardır uygulanıyor.Geleneksel olarak şehirler sığ suları tutmak için setler kullanmış ve kuru arazi oluşturmak için setleri boşaltmıştır.  Bunun bir örneği Hollanda'daki Zuiderzee'dir. 1900'lerde Kuzey Denizi'ne barajlar inşa edildi ve artan nüfusu yerleştirmek için arazi oluşturmak üzere su çekildi. Günümüzde ise doğrudan okyanus çevrelerinde derin çimento karıştırma ve bunları kontrol altına almak için deniz duvarları inşa etme gibi daha somut uygulamalara geçilmiştir. Çin'deki Çin - Singapur Tianjin Eko Şehri bu modern uygulamanın geniş ölçekli bir örneği ve konut, sanayi projeleri ve liman tesisleri için 6,2 mil arazi oluşturarak şehrin büyümesini ve ekonomisini canlandırmıştır.

Örneğin Güney Kore'nin deniz kenti Busan kıyı dolgusunun bir sonucudur. Üç tarafı denize dönük şehirsel bir yapıya sahip ve lüks yüksek rezidanslara ev sahipliği yapıyor. 1980'lerde inşa edilen şehrin her tarafı bir deniz duvarı ile korunuyor. Fakat bu proje sadece kıyı şeridinin biçimini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda okyanusa sert toprak (beton ve asfalt) taşıyarak kenti büyük fırtınalara ve deniz seviyesinin artışına karşı daha hassas hale getiriyor. Son on yılda deniz şehri, dalgaların deniz duvarlarını taşmasına ve sokaklarını sular altında kalmasına sebep olan bir dizi fırtına yaşadı.

Bir başka örnek de Nijerya'nın Lagos kentindeki Eko Atlantic City'dir. Enteresan bir şekilde bu dolgu projesi kültür başkentini sel, erozyon ve yükselen deniz seviyelerinden korumak için kentsel bir önlem olarak düşünülmüş. Çevredeki okyanus tabanlarının taranmasıyla elde edilen toprak, Atlantik'e bakan 10,2 km'lik bir arazinin yeniden kazanılmasını sağladı. Bu alan 8,2 km'lik bir deniz duvarı ile çevrelenmiş ve şehrin artan nüfusunu barındıracak çok katlı konut projelerine ev sahipliği yapacak biçimde planlanmıştır. Lakin bu arazi dolgu projesinin olumsuz çevresel etkileri de olmuş. Daha önce kıyı alanları ile okyanus arasında bir koruma sağlayan sulak alanları ortadan kaldırdı ve etraftaki bölgelere su akışını değiştirerek kentin bu bölgelerinde daha fazla erozyona neden oldu. Ayrıca okyanus tabanının tarandığı kıyı alanları şu anda fırtına dalgalarına karşı hassas durumdadır ve yıllar içinde art arda sel baskınlarına uğramıştır. Bu örnekler su hareketlerine karşı duyarsızlığın ve arazi dolgu projelerinin yetersiz tasarımının çevre üzerinde uzun vadeli olumsuz etkileri olabileceğini gösteriyor.

Olumlu bir bakış açısından Çin'in Şangay kentinin arazi dolgu planı var olan kıyı koşullarını dikkate alan ve su hareketlerine karşılık veren bir plandır. Deniz duvarları inşa etme ve dip tarama gibi dolgu teknikleri yoluyla kent, 1985 yılından bu yana kıyı şeridine 580 kilometrekareden (220 mil kare) fazla alan katmıştır. Eklenen arazilerin çoğu kentin gelişimini desteklemek için liman, sanayi ve konut amaçlı olsa da büyük bir kısmı da parklar, ormanlar, iç göller ve sulak alanlar için ayrılmıştır. Şehir tasarımı okyanus suyunun inşa edilmiş engellere karşı tepkisini ve sulak alanların okyanus ile kara arasında bir denge unsuru olarak okyanusun gücünün çoğunu emmeye yardımcı olan görevini göz önünde bulunduracak biçimde dikkatle planlanmıştır. Sele ve gelecekteki iklim değişikliğine karşı hassas bir kent olarak bilinmesine rağmen Şangay, okyanusun etkisini azaltmak için hassas arazi ıslahı çalışmaları yürütür. 

Bu çeşitli dolgu örneklerinden de görüldüğü üzere sulak alanlar, kıyı şeridinin biçimi, okyanus yatağının yapısı ve yerel gelgit hareketleri gibi kıyı etkenlerinin hepsi arazi dolgu projelerinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunur. Sulak alanların doğal taşkın erozyon sistemlerinin kaldırılması daha fazla taşkına neden olabilir ve bir yerde taşkının önlenmesi suyun yeni bir yol bulmasına sebep olabilir, dolayısıyla bu da başka yerlerde taşkına yol açabilir. Sulak alanlar sadece sel ve erozyon için tampon değil, aynı zamanda benzersiz su canlıları için de habitattır. Bunlar mercan resifleri, at nalı yengeçleri, deniz yosunu yatakları ve kıyıya yakın diğer türlerin bulunduğu deniz ekolojisi bölgeleridir. Bu organizmalar okyanusun besin zinciri üzerinde önemli bir etkiye sahip ve genel biyoçeşitliliği kontrol eder. Bunların tahrip edilmesi uzun süreli ekolojik yıkımlara yol açabilir. Bu sebeple onları yaşatmak için çevresel bir yükümlülüğümüz var ve arazi ıslah projelerine uysun diye yaşam ortamlarını tahrip edemeyiz.

Kıyı Şehirlerinde Arazi Islahına Su Nasıl Tepki Veriyor

Okyanus suyunun kıyı alanlarındaki arazilerin tasarımı ve ıslahına verdiği tepkiyi kuşatan tartışma giderek genişledi. Suyun gelgit hareketlerine önem vermenin yanı sıra bu alanları geniş ekolojik canlı türlerine ev sahipliği yapan yerler olarak görmeliyiz. Okyanuslarda alınacak karar ve konumdan kıyı şeridi tasarımına, deniz ekolojisinin muhafazasına, okyanus yapısına, yerel gelgitlere ve sulak alanlara kadar arazi ıslahı projelerinin tüm yönleri sürdürülebilir bir kıyı çevresi için hassasiyetle incelenmelidir.

Kıyı Şehirlerinde Arazi Islahına Su Nasıl Tepki Veriyor

Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)