Mısır Koçanı Tuğlaları ile Sürdürülebilir İnşaat Yöntemleri
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Araştırmacı Tavs Jorgensen, düşük karbonlu bir biyomalzeme olan mısır koçanının tuğla şekillerine ekstrüzyon edilmesine yönelik yenilikçi bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem, mısır koçanı malzemesinin inşaatta daha erişilebilir hale gelmesini hedefliyor.
Mısır koçanı, su, toprak ve lifli materyallerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan doğal ve geleneksel bir malzemedir. Jorgensen, 3D yazıcı ile üretilen kalıplar kullanarak, farklı mısır koçanı örneklerini tuğla şeklinde istiflenebilir yapı elemanlarına dönüştürüyor. Bu süreç, University of the West of England'ın Centre for Print Research'te yürütülen bir araştırma projesinin parçasıdır.
Jorgensen, sürdürülebilir inşaat teknikleri konusundaki bilgi eksikliğinden dolayı bu projeye yöneldiklerini belirtti. Jorgensen, “Mısır koçanı ile çalışmaya hevesliydik çünkü bu malzemenin ekstrüzyonu konusunda sınırlı bilgi mevcut. Ayrıca, sürdürülebilir ve düşük karbonlu inşaat yaklaşımlarını geliştirme fırsatını değerlendirmek istedik.” dedi.
Mısır koçanı, su, toprak ve lifli malzemelerin birleşiminden oluşur ve pişirme gerektirmez. Jorgensen, “Lifler, mısır koçanı bileşenlerini birbirine bağlar, bu nedenle pişirme gerekli değildir. Pişirme yapılmadığında, mısır koçanı tuğlaları son derece düşük karbonlu bir yapı malzemesi haline gelir.” dedi. Ayrıca Jorgensen, “Pişmemiş mısır koçanı tuğlaları, bileşenlere ham haline kolayca geri döndürülebilir; yani temel olarak sadece toprak ve kompostlanabilir liflerden oluşur. Bu da tam malzeme döngüselliği sağlar ve atık oluşumunu önler.” dedi.
Geleneksel mısır koçanı işleme yöntemleri, monolitik duvarlar oluşturmayı gerektirirken, Jorgensen, mısır koçanını tuğla şeklinde üretmenin bu malzemeyi daha erişilebilir hale getireceğine inanıyor. Jorgensen, “Ekstrüzyon süreci, tuğlaların ve diğer mimari inşaat bileşenlerinin üretilmesinde en verimli endüstriyel yöntemlerden biridir. Bu nedenle mısır koçanı tuğlalarını bu şekilde üretmek, hız ve düşük maliyet açısından önemli avantajlar sunuyor.” dedi.
Çeşitli Mısır Koçanı Karışımları
Jorgensen, farklı mısır koçanı karışımları üzerinde deneyler yaparak hem hafif hem de ağır tuğla versiyonları geliştirdi. Hafif mısır koçanı tuğlaları, iki ölçü sıvı kil ve üç ölçü kenevir lifi ile yapılırken, ağır tuğlalar bir ölçü kum ve bir ölçü kil ile oluşturulup arpa samanı ve su ile karıştırılıyor.
Mısır Koçanı Tuğlalarıyla Yeni Tasarım ve Estetik Olanaklar Mümkün
Jorgensen, kalıpların inşaatta harç kullanma ihtiyacını ortadan kaldırdığını belirtti. Jorgensen, “Ekstrüzyon süreci, hava boşlukları içeren tuğlalar gibi daha karmaşık geometrilerin üretimine olanak tanıyor.” dedi.
3D yazıcı ile üretilen kalıplar, yeni tasarım ve estetik olanaklarını hızlı ve düşük maliyetle keşfetme imkanı sağlıyor. Jorgensen, “Harç kullanma gerekliliğini ortadan kaldırdık ve bu tuğlalarla sürdürülebilir inşa etme yollarını araştırmak istedik.” dedi.
Sürdürülebilir İnşaatın Geleceği
Arts and Humanities Research Council tarafından desteklenen ve Research England Expanding Excellence in England fonuyla hayata geçirilen bu araştırmanın, toprak tabanlı inşaat tekniklerinin endüstriyel alanda benimsenmesini teşvik edecek. Jorgensen, “İnşaat sektörü, karbon ayak izi, toksik malzeme kullanımı ve bileşen döngüselliği açısından hala son derece sürdürülemez durumda. Ham toprakla inşa etmek, en düşük çevresel etkiye sahip inşaat yaklaşımlarından biridir ve çevresel sorunları ele almaya çözüm sunuyor.” dedi.