Ölü Ağaca Hayat Katan Sürdürülebilir Tasarım
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Tabiat kendi adına konuşur, sanat ise tabiatın söyleyeceklerini pekiştirir. Sanatçı Luca Gnizio tabiatın iletişimini güçlendirmek konusunda kendine bir alan açmış durumdadır. Son projesi Forsoultree kelimelerin ifade edebileceğinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Ancak bu bir sanatçının yaratıcılığının ötesine geçen bir projedir. Ölü bir ağacın gövdesinde tabiatın yüz yıldan uzun bir süredir devam eden çalışmalarını barındırıyor.
Proje tabiat tarafından yıkılmış asırlık bir Holm meşesi ağacının gövdesinin kazara keşfedilmesiyle başladı. Villa San Michele'nin arazisinde bulunan gövde, Leonardo da Vinci'nin uçan makineleri için testler yaptığı Monte Ceceri Monumental Park'ının bir kısmında bulunuyor.
Leonardo'nun bizi binlerce cevapsız soruyla baş başa bırakan sanatının tersine, Forsoultree en başından itibaren kayda geçirilmiş. Gövde bulunduğu andan itibaren, koruma ve belgelemeye ilişkin bilinçli çalışmalar başladı. Luca Gnizio'yu çağırma kararı anında alındı. Çağrıldığında aklına derhal ölü gövdeye yaşam vermek geldi.
Forsoultree ölü bir ağacı etrafıyla birleştirerek ondan yaşam ve anlam oluşturmaya çalışıyor. Gnizio geçtiğimiz on yıl içinde tabiatla iş birliği yapan yepyeni bir sanat formu yaratarak adından söz ettirdi. Çalışmalarında üç şeye odaklanıyor: azalt, yeniden kullan ve geri dönüştür.
Forsoultree onun sanatsal anlayışının farklı yönlerini ele alıyor. Bu projenin hedefi yalnızca yeniden kullanmak değil, aynı zamanda muhafaza etmek ve hayat vermekti. Ölü bir gövdeye yaşam vermeye çalışmanın sebebi ancak eserin kendisinde anlaşılabilir. Sahneye bakan herkes bunun kurgulanmış olduğunu düşünerek aldanabilir.
Geleneksel olarak bu tip ahşaplar atık olarak değerlendirilir. Gnizio'ya göre birçok insanın atık olarak adlandırdığı şey, yaşama daha fazla mana katmak için yeniden kullanılabilir. Gnizio gövdeyi doğal ortamla birleştirerek ve odak noktası olarak kullanarak yeni bir güzellik seviyesi oluşturmayı başarmış.
Bilhassa bagajın parçalarının koltuğa dönüştürülmesidir. Gövde hala birincil konumundayken iki eşsiz koltuk oluşturmayı başarmış. Koltuklardan biri Floransa'nın hayranlık uyandıran manzarasını yansıtırken, diğeri direkt olarak eski taş ocağının kayalık duvarlarına bakıyor. Gövdenin çevresi doğal alanı seven herkes için parkın nefes kesici manzaralarına sahip.
Ölü bir gövde üzerinde oturmanın can sıkıcı olacağını düşünüyorsanız, banyo yapmaya ne dersiniz? Şu an için su hayali ama havza gerçek. Gnizio yeterli dinlenme alanına sahip derin bir havza oymayı başarmış. Bir yetişkin havzanın tabanına uzanıp yukarıya bakabilir ve etrafındaki dingin doğanın keyfini çıkarabilir. Maalesef havza yalnızca sanatsal amaçlar içindir. İçinde yıkanamayabilirsiniz ama manzaranın tadını çıkaracağınızdan şüpheniz olmasın.
Luca Gnizio, "Forsoultree güzellik ve saygıdan söz ediyor ve bize yalnızca gelip geçen misafirler olduğumuz bu dünyada hiçbir şeyin bize ait olmadığını hatırlatıyor. Ağaca fiziksel olarak girerek, doğuştan gelen bu parçamızla samimi ve duyusal bir diyalog kurabiliriz." dedi.
1981 yılında Lodi'de doğan Gnizio kendine has sanat anlayışıyla birçok kişiye esin kaynağı oldu. Geleneksel anlamda reddedilmiş olarak nitelendirilebilecek şeyleri kullanıyor ve onları anlamlı bir sanata dönüştürüyor. 2009'dan bu yana ECOSOCIAL olarak tanınan yeni bir sanat alanını tanıttı. Bu yeni alan artık uluslararası alanda kabul görüyor ve diğer sanatçılar tarafından toplumdaki çeşitli sorunları anlatmak için sıklıkla kullanılıyor. Çalışmalarının çoğu birçok kişiyi ekolojik ve toplumsal olarak bilinçli olmaya iten geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış.
Gnizio sanatın etrafımız hakkında daha fazla bilgi edinmemiz ve hayatı olduğu gibi kabul etmemiz için bir olanak sunduğunu belirterek, "Forsoultree bizi ilkel hislerin doğduğu derinliklere çekiyor ve duyularımız aracılığıyla bizi sonsuzluğun bir parçasına bağlıyor." dedi.