Pandemi Sosyal Mesafeli Mimariyi Doğurdu
Sosyal mesafenin hayati önem taşıdığı koronavirüs salgını, hem bireysel hem de kamusal alanların yeniden gözden geçirilmesine neden oldu. Önümüzdeki süreçte kent ve konut tasarımlarında beklenen dönüşümü The Best International Furniture Designer 2020 Almanya ödüllü Mimar Ceylan Ateş değerlendirdi.
Önemi her geçen gün daha artan sosyal mesafe kuralları, gündelik hayatımızda pek çok alanı olduğu gibi sosyal ve bireysel yaşamı da etkiledi. Kamusal alanlardaki kalabalıktan kaçan insanlar, özel alanlarına daha fazla yönelirken bu durum mekan tasarımlarında da etkisini göstermeye başladı. Sosyal mesafenin bir yaşam tarzı olarak kent ve konut mimarisine yansıyacağını belirten CEYLANATES DESIGN kurucusu Mimar Ceylan Ateş, “Yakın dönemde pandemiyi atlatsak bile mekanların temastan kaçınmaya elverişli olması hem mimarların, hem tasarımcıların hem de bireylerin öncelikli tercihi olacak. Sosyal hayata kalıcı bir etki bırakabileceğimiz bu durum ile sosyal mesafeli bir mimari doğduğunu söylemek mümkün” dedi.
Yaptığı çalışmalarla Almanya’da The Best International Furniture Designer 2020 ve The Best Luxury Residential Design Project 2020 ödüllerinin sahibi olan Ceylan Ateş, mimari açıdan dünyayı nelerin beklediğini anlattı.
Elektromobilite artacak
Kent mimarisinde çevre ve tasarımın pandeminin etkisiyle daha da önem kazandığına dikkat çeken Mimar Ceylan Ateş, “Salgının bizi yönlendirdiği başlıca davranış, kamusal alanlarda tanımadığımız insanlara yanlışlıkla da olsa temas etmemek oldu. Bu noktada dünyanın çeşitli yerlerinde g.rdümüz ama uygulanması uzun zaman alacak olan birtakım yeni tasarımların hayatımıza girmesi söz konusu. Çünkü özellikle Türkiye’de kamusal alanların genel olarak dar oluşu, sosyal mesafenin yükselişe geçmesiyle ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak için zaman zaman yeterli gelmeyebiliyor. Henüz erken olsa da geniş caddelerin ve Çin’deki gibi katlı sürüş yollarının yaygınlaşmasını bekliyoruz. Aynı zamanda pandemiyi doğanın bize verdiği bir ders olarak nitelendirerek fosil yakıtlar yerine özenle tasarlanmış elektrikle çalışan sistemlerin geliştirilmesi olarak tanımlayabilecek elektromobiliteyi de artıracağını öngörüyoruz.” şeklinde konuştu.
Uzaktan yönetilebilir sistemler revaçta
Temastan kaçınma halinin yalnızca halka açık alanlarda değil, iş yeri ve konut gibi bireysel alanlarda da süreceğini ifade eden Ceylan Ateş, “Son yıllarda ofis ve konut projelerinde bireysel konforu ön plana alan bir yaklaşımın hakim olduğunu g.rüyorduk. Salgının etkisiyle hijyen anlamında da yenilikleri daha sık görmeyi bekliyoruz. Dokunmadan çalışan ve uzaktan kontrol edilebilen sistemler giderek yaygınlaşacak. Özellikle lavabolarda ve kapı kollarında bu teknolojilere daha çok rastlayacağız. Üstelik yalnızca iş yeri gibi insanların küçük topluluklar halinde bulunduğu mekanlarda değil, özel konutlarda da göreceğiz. Sosyal mesafenin devamlılığı için ise metrekare olarak daha geniş mekanların tercih edilmesi giderek yaygınlaşacak. Uzun vadede bir diğer alternatif olarak da bulunduğumuz mekanları çevreleyen transparan sistemleri görebiliriz.” dedi.