Peyzajın Turizm Yapılarındaki Yeri
Y. Peyzaj Mimarı, Arzu Nuhoğlu, Peyzaj Mimarı, Begüm Özerk
Nuhoğlu ve Özerk, mesleki disiplinlerden bakarak yeşil gündemi yorumladıkları “Peyzajın Turizm Yapılarındaki Yeri” başlıklı yazıda turizm yapılarında ve daha sürdürülebilir bir yapılı çevreye ulaşma hedefinde peyzaj mimarlığının taşıdığı potansiyele dikkat çekiyor.
Peyzaj mimarlığı, yerleşimler içinde kendini bulan, insanoğlunun doğaya müdahalesinin sınırları zorladığı noktada ortaya çıkan bir meslek disiplini. Adeta doğa ile yarışan ama aynı zamanda ona boyun eğen, gücünü kabul ederek yöneten fiziksel, sosyal, ekonomik planlama ile paralel çalışan doğa terzilerinin mesleği.
Güncel platformda doğal ve kültürel bileşenlerin ve çevrelerin koruma – kullanım dengesi gözetilerek; ekolojik, ekonomik, estetik ve işlevsel ölçütlere uygun planlaması, tasarımı, onarımı, korunması ve yönetim konularında bilim ve sanat temelinde proje üretilebilen bir meslek olarak onanan peyzaj mimarlığının sürdürülebilirlik kavramının mükemmel uygulayıcısı olduğu düşünülebilir. Pratik, bu çok bileşenli çalışma arenasında etkin sonuçlar elde edebilmek için peyzaj mimarlığı mesleğinin, ilgili tüm aktörleri ve senaryoyu özümseyerek, üst ölçekten başlayan projeksiyonların alt ölçeğe kadar kesintisiz devamlılığını sağlayan projeler zinciri içinde belirli halkalarda yer almasını gerektirmektedir.
Yeşil gündem içinde Peyzaj Mimarlığı “yeşil” kavram tanımını karşılayan açılıma sahip ama biz yeşil projelerde, yapı ölçeğinde, yeşil bezemenin ne olacağını tarifleyen teknik altyapıya sahip tasarımcılar olarak görev alıyoruz. Çatı bahçeleri, dikey bahçeler, kat bahçeleri, yeşil avlular ve daha da türetebileceğimiz yeşil parçaların bileşen ve kesişimlerini çözümlemek ve entegre etmek üzere teknoloji oryantasyonlu ve yapı odaklı çalışmalar üretiyoruz.
Mesleğin doğası bütüncül yöntemle çevresel plan ve tasarım kararlarının üretilmesidir. Bu yaklaşımla sosyal devamlılık için kimlikli, aidiyet sağlayan, sahiplilik bilinci geliştirecek, yaşam kalitesi kazandırılmış mekanlar yaratılması hedef olmalıdır. Değişim ve dönüşümünün kaçınılmaz olduğu yaşam döngüsünde devamlılık için fiziksel, sosyal ve ekonomik göstergelerin iyi yorumlanması, uygulamaya geçirilme modellerinin geliştirilmesi gereklidir. Sürdürülebilirliğin kendisinin kültürel bir kavram olduğu unutulmamalıdır. Yerel hareketle küresel dönüşüm için bu ilkelerin hatırlanarak meslek uygulama pratikleri egzersiz edilmelidir.
Yeşil Sertifikalar, ekolojiye saygılı, kaynakların korunarak-dönüşerek kullanıldığı, doğal dengesi sağlanmış, enerji tasarrufu sağlayan, yerel özellikleri barındıran projelerin onanma belgesidir. Mesleğimizin özü ve etik söylemenin esası olan bu kapsam ise bize sadakat kavramını akılda tutmanın altını çizmektedir. Kollektif çalışmanın ürünü olan projelerimizin yeşil kimlikleri, ulusal politikalar, yatırımcı vizyonu, işletme modelleri, planlamacı ve tasarımcı yaklaşımları, amaç, hedeflerle ve belki de en önemlisi projeye ayrılan finans ile ortaya çıkmakta. Diyebiliriz ki yeşillin tonlarını çalışıyoruz. Bizim Peyzaj Mimarı olarak paydamız da öncelikle arazinin mevcut durumunun iyi analiz edilmesi ve geliştirilecek projenin olumlu ve/veya olumsuz etkilerinin saptanarak durumun değerlendirilmesini sağlamakla başlıyor. Sonrasında ise projeye göre doğal ve kültürel kaynakların korunduğu ya da geliştirildiği modeller üzerinde çalışarak, diğer meslek disiplinleri ile koordineli gelişmeleri yürütmek oluyor. Bu kapsamda proje alanına ulaşılabilirlik, proje alanı içinde ulaşım sistemleri, kullanılan yapısal malzemelerin yeşil sertifika için gerekli standartlar içinde yer alması, bitki seçimlerinde tür zenginliği, yaban yaşamı başlatacak yeşil doku zenginliği oluşturmak, su kullanımını minimize etmek ve/veya suyun dönüşümünü sağlayacak tasarımlar geliştirmek... Kısaca sürdürülebilirlik yasalarını uygulayan planlama ve tasarım ilkelerini araç olarak kullanmak diyebiliriz.
Sürdürülebilir Turizm temeline bakıldığında;
- Önceliklerin yerel halka verilmesi
- 12 ay turizm
- Toplu taşıma
- Toplumsal katılım
- Temiz enerji kullanımı
- Eylem durumunda dinlenme
- Gerçek yaşamın sahnelenmesi
- Mevcut yapı stoğunun sağlanması
- Toplumsal ve kültürel kimliğin korunması
- Turizm yatırımlarının esnek, gelişmeye açık ve uzun vadeli olması, özellik olarak sıralanabilir.
Turizm projelerinde eğer sürdürülebilir veya yeşil sertifikalı projeden bahsediyorsak, yukarıda sıralanmış olan özellikleri barındıran bir proje olması gerekir. Bizim geleneksel olarak çalışmakta olduğumuz turizm projelerinde ise yapı ile çevresi arasındaki ilişkilerin çözümü; yapılan turistik tesis yapı/yapılarının iç mekan kullanım programları ile dış mekan geçişlerin ilişkilendirilmesi, işletme modellerini destekleyici mekansal kullanımlar geliştirilmesi bunun yanı sıra zengin bitkisel tasarım yapılarıyla çekim merkezi haline getirilmeleri beklenmektedir.
Bizim izlediğimiz yöntem; projelendirmemiz için verilen alanların çevresiyle ve kamusal alanlarla entegrasyonunu sağlamak, bu sayede kullanım bütünlüğü yaratmak, kent içinde kesintisiz dolaşım sistemleri, açık ve koyu yeşil örtü sistemleri yaratmak olarak tariflenebilir.
Otel Projeleri
Ataköy Sheraton Oteli projesi çevresindeki marina, Galeria alışveriş merkezi, Holiday Inn ile birlikte bir bütün kompleks olarak düşünülmüş, otel yapısının yakın çeperinden başlayıp dışarı doğru açılan halkalar halinde zonlara ayrılmıştır. Peyzaj tasarımı, mimari konseptin tamamlayıcısı olarak geliştirilmiş, ana kararlar aşamasında mimari ofisle yürütülen çalışma toplantıları ile fikirler olgunlaştırılmıştır. Kent ile bağlantı ve kıyı ile bağlantı noktaları programlanmıştır. Bu arayüzlerde yaratılan yeşil alanlarda kamu kullanımı gözetilmiştir.
Binanın oturumunda ana giriş ile arka bahçenin direkt olarak bağlantısı olmakla birlikte bu ilişkinin birincil derecede kullanılması, otel misafirlerinin mahremiyetini korumak açışından teşvik edilmemiştir. Ana girişten sonra lobi alanı ile bahçe arasındaki bağ görseldir. Otel ortak kullanım alanlarından dış mekana ulaşım platformları vardır. Arka bahçede alan kullanım sınırları Yeşil Adalar ile sağlanmıştır.
Yeşil Adaların Fonksiyonu:
1. Otel kullanım alanı ile yarı kamusal mekan arasında sınır olması
2. Fonksiyondan uzaklaşmış - görsel öğeler (aydınlatma) taban olması
3. İkincil olarak ise kullanıcıya herhangi bir program empoze etmeyen serbest alan olarak tasarlanmıştır.
Yeşil adaların sınırları ise ağaç, ağaççık ve çalı grupları ile çizilmiştir. Sert zeminde bırakılan ağaç yerleri, otel kullanım programı nedeni ile iptal edilmiş ve mekanda çatı görevini üstlenecek ağaçlar dikilememiştir.
Proje, işveren ve otel işletme grubuna iki aşamada sunulmuş, etaplı zon grupları ve bağlantı noktaları fikirleri hakkında ikna edilmiştir. Karşılıklı alınan görüşler ve katkılarla avan proje aşamasına geçilmiştir. Konsept; projenin kapsamı, kimliği çok katılımlı, interaktif çalışma süreci ile belirlenmiştir.
Adana Sheraton Oteli de turizm yapıları kategorisinde bir kent otelidir. Otelin peyzaj projesi tanımlanırken bulunduğu coğrafi konumu dikkate alınmıştır. Otelin dış mekan kullanımının nehir ile bağlantısı düşünülmüş, kamusal kullanıma katma değer katması konusunda yatırımcı ile hemfikir olunmuştur. Bu sayede kıyı kullanımı kesintiye uğratılmamış ve yeşil alan dokusu parçalanmamıştır. Peyzaj tasarım kararlarında nehir ekosistemini destekleyen topografya ve bitki türlerine öncelik verilmiştir.
Summa Retreat projesi diğer örneklerden farklı bir proje süreci geçirmiştir. Yatırımcının vizyon netliği, alanın üst ölçekten başlayarak planlanmasını olanaklı kılmış ve altyapısı sağlam bir senaryo geliştirilmiştir. Moldova’nın tarım kültürü, bağcılık, şarap, yerel sürdürülebilirlik kriterleri proje kapsamında öncelikli olarak değerlendirilmiştir.
Mai Otel’in açık alan kullanımı daha çok içe dönük bir şekilde programlanmıştır. Bursa’nın sağlık turizmi, rehabilitasyon hizmetleri içerisinde yerini almış bir rehabilitasyon bahçesi olarak düzenlenmiştir. Çevre, yeşil sistemler ile bağlantı kurmaya olanak vermeyen lokasyonu dolayısıyla, kent içinde bir niş olarak tanımlanabilir. Sağlık turizmine hitap eden bir yapıdır. Bursa’nın kültürü, yer altı termal suları gibi geleneksel ve kültür odaklı noktalara değinilmesi açısından önemli ve sosyal sürdürülebilirlik kapsamında değerlendirilecek potansiyele sahiptir.
Edition Otel, İstanbul’un finans merkezinde şehirleşmenin en yoğun olduğu bölgede konumlanmaktadır. Kendisi kentin imgelerinden biridir ve kent belleğindeki yeri dönüşmüş bir proje olması nedeni ile de özelliklidir. Buradaki yeşil alan stratejileri, konum ve yapının alanda düşey olarak şekillenmesi sebebi ile “nokta”sal olarak çözülmüştür. Kamudan ziyade kullanıcısının deneyimlediği “yeşil” konsept hatırlatılmalıdır.
Yeşil Sertifika Gerçeği
Ulusal ölçekte yeşil sertifikalı proje olarak tasarlanacak turizm projelerinin çevre duyarlığı olabilmesi ülke turizm kaynaklarının doğru planlanması sonucunda oluşacak uzun vadeli ve sağlıklı bir planlama rehberi ile olasıdır. Bu yaklaşımın vizyonunu veren Türkiye Turizm Stratejisi (2023) çalışması okumalarının dikkatli yapılması gerekmektedir.
Peyzaj Mimarlığı ve Turizm / Turizm Sektörünü ile ilgili görüşleri ile Eylem Planında nasıl yer alınabileceği ile ilgili fikirleri paylaşan ve değerlendirme yapılan TMMOB Peyzaj Mimarları Odası "Türkiye Turizm Stratejisi (2023) ve Türkiye Turizm Stratejisi Eylem Planı (2007/2013)"Raporu (1) tespitleri bu açıdan önemlidir.
Rapor, Peyzaj Mimarlığı meslek disiplininin çalışma alanlarını tanımlarken ”... doğal kaynakları ekolojik ve ekonomik verimlilik ilkesine bağlı olarak sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde koruyan ve kullanan, taşıma kapasitelerini aşmadan, turizm kaynaklarını koruma ve dengeli kullanma anlayışı içinde kullanan planlar hazırlayan... “ özelliğine atıfta bulunarak; planlama stratejisinde, ekonomik gelişimi destekleyen, fiziksel düzeyde uygulanabilir, toplum yönelimli ve sürdürülebilir turizm ilkesini içeren bir planlama yaklaşımının ortaya konmasında; ana plan karaların alınması gereken çalışma kadrosu içinde yer almamız gerekliliğini savunmaktadır.
Multidisipliner bir çalışma gerektiren turizm alanındaki projelerde görev paylaşımı konusunda yerimizi, ilgili yasa ve yönetmeliklerle açıklayarak çalışma modeli geliştirilebilecek önemli ipuçları da vermektedir.
Yerel ve bölgesel kalkınmada turizmin güçlü bir araç olarak kullanılması hedefinden hareketle belirlenen eylemlilik planı içindeki "Turizmin Çeşitlendirilmesi" ana başlığı altında yapılan tanımlarda; “TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİNİN öngördüğü gelişimlere paralel olarak EYLEM PLANINDA 9 kültür ve turizm bölgesi, 7 turizm gelişim koridoru, 10 turizm kenti, 11 kruvaziyer liman, 9 yat limanı, 27 balıkçı barınağı+yat limanı, 1 yeni havaalanı, yeni demiryolu ve karayolu hatları ve eko turizm yer almaktadır.
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak; yerel ve bölgesel kalkınmada turizmin güçlü bir araç olarak kullanılması hedefinden hareketle belirlenen eylemlilik planı içindeki "Turizmin Çeşitlendirilmesi" ana başlığı altında tanımları yapılan:
Turizm Gelişim Bölgeleri oluşturulması (tematik bölge özellikleri kullanılarak Frigya, Troya, Kapadokya vb. gibi),
Turizm Gelişim Koridorları oluşturulması (zeytin koridoru, kış koridoru, ipek yolu koridoru, inanç koridoru, kıyı koridoru, yayla koridoru, Trakya kültür koridoru),
Turizm Kentleri oluşturulması ( içinde birden fazla turizm türünün yer alması, büyük ölçekte nitelikli turizm merkezlerinin ortaya çıkması),
Eko-Turizm bölgeleri oluşturulması (doğa temelli turizmin planlı gelişi) olarak belirlenen tematik ve yönlendirici nitelikte yaklaşımlar’’ yer almıştır.
Peyzaj mimarlığı disiplini içerisinde bölge planlamaları içinde yer alan önemli alan /plan kullanım kararları ve buna paralel hazırlanacak uygulamaya yönelik tasarım konularına da dikkat çekmiş ve akademik bilgi arşivi potansiyelinin de varlığı hatırlatılmıştır.
Mevcut duruma bakıldığında aşağıdaki saptamaları yapmak mümkündür:
GERÇEK 1: Yukarıda açıklanan çerçeve örnek olmak üzere Planlama Stratejilerinin geliştirilerek üst ölçekten tasarım ölçeğine indirgenme metotlarının çalışılması,
GERÇEK 2: Sertifika ölçeğinin yapı bazında olması, yerleşim, kentleşme alanı sınırları içinde konunun ele alınmıyor olması. Kentleşmedeki hız ve global ölçekte kaynakların kısıtlı olmasından doğan sorun alternatif tasarım yaklaşımları arayışları için baskı yapmaktadır. Bu bakış açısının getirdiği Ekoloji ve Kent bileşenleri çözüm metotları içindeki alanımızı iyi tanımak,
GERÇEK 3: Doğal ve Kültürel kaynaklarımızı korunması için geliştirilen ve çalışılan hukuksal süreçlerin takipçisi olmak,
GERÇEK 4: Yerelliği bağlam, teknik, kaynak olarak öğrenmek –anlamak- uygulamak. r