Sele Karşı Alınacak Tasarım Önlemleri Nelerdir?
Nüshet Çamuşoğlu / nushet@ekoyapidergisi.org
Aşırı sel olaylarının ardından dayanıklı tasarım ve inşaat yaklaşımları, yalnızca koruma değil, hızlı toparlanmayı sağlamak için kritik hale geliyor. Uzmanlar, Florida’da iki hafta içinde yaşanan iki “100 yıllık” selden çıkarılan dersleri paylaşıyor.
Sel Riskiyle Yüzleşmek Gerekiyor
100 yıllık sel olayları artık nadir değil, sık yaşanan bir gerçeklik. Güneybatı Florida’daki Helene ve Milton Kasırgaları sırasında, beklenenden çok daha yüksek seviyelerde fırtına dalgaları ve saatlerce süren tehlikeli su yükselmesi yaşandı. İklim değişikliğiyle birlikte deniz seviyelerindeki yükselme ve değişen yağış düzenleri, kıyı ve iç bölgelerde daha sık ve şiddetli sel risklerini artırıyor.
Geleneksel sel koruma yöntemleri artık yeterli değil. Bu yeni normalde, yalnızca sel sularının girişini önlemek değil, aynı zamanda toparlanma sürecini hızlandıracak dayanıklı çözümler geliştirmek gerekiyor.
Su Yönetiminde Yenilikçi Yaklaşımlar
Sel sularının tamamen engellenemediği durumlarda, su yönetimi hayati önem taşıyor. Özellikle Florida gibi bölgelerde, suyun binadan etkin bir şekilde uzaklaştırılmasını sağlayan çukur pompaları, çevre drenaj sistemleri ve yedek güç kaynakları gibi çözümler, hasarın azaltılmasında kritik rol oynuyor.
Ticari mülklerde ise, elektrik, HVAC ve sıhhi tesisat gibi sistemlerin hızla çalışır hale getirilmesi, kesinti sürelerini azaltarak mali kayıpları en aza indiriyor.
Altyapı Sorunları ve Çözüm Önerileri
Altyapı yetersizlikleri, binaların dayanıklılığını doğrudan etkiliyor. Florida’daki birçok topluluk, mevcut yağmur suyu drenaj sistemlerinin ve yolların, artan su hacmini yönetmekte başarısız olduğunu görüyor.
Bireysel mülk sahipleri, yerel yönetimlerle iş birliği yaparak altyapı iyileştirmelerine öncülük etmelidir. Yağmur suyu yönetim sistemleri, geçirgen kaldırımlar ve biyolojik su kanalları gibi çözümler, sel sularını yönlendirme ve emme kapasitesini artırarak mülk sahiplerinin üzerindeki yükü azaltabilir.
Dayanıklılık Odaklı Tasarım
Sel dayanıklılığı, tasarım, inşaat ve yenilemenin her aşamasına entegre edilmelidir. Bu kapsamda:
Suya dayanıklı malzemelerin kullanılması,
Kritik bina sistemlerinin potansiyel sel seviyelerinin üzerine çıkarılması,
Değişen sel risklerine uyum sağlayacak esnek tasarımlar geliştirilmesi önceliklidir.
Yeni projelerde sürdürülebilir kamu altyapısı çözümleri yüzey suyu akışını azaltabilir. Mevcut yapılar için ise, elektrik sistemlerini yükseltmek, dayanıklı malzemeler kullanmak ve yedek güç sistemlerini kurmak, hem güvenlik hem de dayanıklılık açısından gereklidir.
Düzenli denetim ve değerlendirmelerle, binaların doğal afetlere karşı hazırlıklı olup olmadığının önceden belirlenmesi, uzun vadeli riskleri azaltabilir.
Sel Sonrası Hızlı Toparlanma İçin Önlemler
İklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının artışı, dayanıklılığın proaktif bir önlem olarak ele alınmasını zorunlu kılıyor. Mülk sahipleri, suyun girişini tamamen engellemek yerine, suyun içeri girdiği durumlarda hızlı toparlanmayı sağlayacak sistemleri devreye almalıdır.
Su yönetim sistemlerinin entegrasyonu, altyapı iyileştirmeleri ve dayanıklılığa odaklanan tasarım uygulamalarıyla riskler azaltılabilir ve uzun vadeli yatırımlar korunabilir.
Dayanıklılığın Başarı Ölçütleri
Dayanıklılık stratejilerinin etkinliği, birkaç temel ölçütle değerlendirilebilir:
Binaların selden sonraki 72 saat içinde tekrar kullanılabilir hale gelmesi,
Maddi hasarın 20.000 doların altında tutulması,
İç mekan su seviyesinin, dış sel yüksekliğinin %15’ini geçmemesi.
Bu önlemler, yalnızca sigorta taleplerini ve ekonomik yükü azaltmakla kalmaz, aynı zamanda dayanıklılık planlamasının maliyet etkin bir çözüm olduğunu kanıtlar. Dayanıklılık, hem bireysel mülk sahipleri hem de topluluklar için bir gereklilik değil, uzun vadeli bir yatırım stratejisidir.