Slateford Green Toplu Konutları
Edinburgh kentinin banliyösünde bulunan, önceden tren yollarına ait olan ve sonradan bir “brownfield”* olarak kalan alana belediye mimari bir fikir yarışması düzenledi. 1996’da gerçekleşen yarışmada, Hackland ve Dore Mimarlık ofisinin tasarımı olan "Slateford Green Konutları" birinci seçildi. Projenin sürdürülebilir ulaşıma destek vermesi ve enerji verimli tasarımı ile öne çıkması uygulanmasını sağladı.
Tasarımın genel şeması Edinburgh'un geleneksel apartman bloklarından yola çıkılarak oluşturuldu. Blokların korunaklı avlu formu araziye uyarlanmış ve iklimden maksimum düzeyde fayda sağlamak üzere geliştirildi.
Tasarım iki, dört ve altı kişinin yaşayabileceği çeşitli büyüklüklerde toplam 120 daireden ve bir anaokulundan oluşuyor. Dairelerin 17'si duyma özürlüler ve 4'ü tekerlekli sandalye kullanıcılarına yönelik tasarlandı. Birimler 2–4 katlı bloklar halinde büyük bir avluyu çevreleyecek şekilde yerleştirildi. Avlusunda teraslandırılmış bahçeleri bulunan alanın etrafı ise doğal peyzaj ve bostanlarla çevrili.
Yapıyı çevreleyen yaya ve bisiklet yolu her bloğu arazinin var olan altyapısına bağlıyor. Projenin bulunduğu cadde, hizmet, yolcu indirme ve acil çıkış noktalarına ulaşımın her yerden rahatça sağlanması için kademelendirildi. Avluya aracın girişi yasak olmasıyla beraber, engellilerin yaşadığı daireler ve misafirler için minimum büyüklükte bir otopark yerleştirildi. Bütün merdiven boşluklarında bisiklet koyma yerleri ve çöp kutuları bulunuyor.
Daireler ve merdivenlerin arsayı çevreleyecek ve bir ana giriş sağlayacak şekilde tasarlanması, avluya güvenli geçişi sağlıyor. Her merdiven boşluğunda bir yük asansörü bulunuyor ve ihtiyaç durumunda buraya engelli asansörü de eklenebiliyor.
Engelli daireleri, kullanıcı için özel olarak tasarlanmış bahçelerin yakınında konumlandırılırken, yerleşimin tüm alanları engellilerin geçişine olanak tanıyacak ve tüm ortak mekânlara ulaşımı sağlayan rampalar içerecek şekilde tasarlandı.
Enerji Verimli Tasarım
Dairelerin iç cephelerinde düşük enerjili ısıtma sisteminin sağlanabilmesi için çift katlı "süper yalıtım" uygulandı. Bağımsız bir şekilde yapılan analiz raporu SAP (Stratejik Analiz Programı) değerinin %96 olduğunu gösteriyor. Bulundukları yere göre mekânların ısınmasını sağlayan yıllık toplam enerji masrafı ise 17–30 Pound arasında değişiyor.
Nefes alan duvar sistemi, nemsiz sağlıklı bir iç mekân atmosferi sağlıyor. Bu sistem ayrıca duvar çatlaklarında yoğuşmayı engellerken strüktürün uzun ömürlü olmasını sağlıyor.
Mutfak ve banyolar, çatı açıklığına bağlı bacadan ısınan havanın yükselmesi prensibiyle doğal şekilde havalandırılıyor.
Avlunun güneyine bakan yaşam alanlarına sahip birçok dairede kış bahçeleri bulunuyor. Zemin katlara maksimum miktarda güneş ışığı sağlamak amacıyla daireye dıştan eklenmiş kış bahçeleri, yaşam alanlarını pasif yolla ısıtıyor. Aynı zamanda özel olarak tasarlanmış seramik döşeme bitişleri ısıyı kısa süreli olarak depolarken, yalıtılmış kepenkler gece vakti iç mekân ısısını koruyor.
Yerleşimin kendine ait ayrı bir ısıtma sistemi fazladan maliyet yaratmadan, yer altına döşenen boru sistemiyle sağlanıyor. Bütün dairelere sağlanan imkândan yararlanırken, kullanılan enerjiyi ölçen saatler isteğe bağlı olarak edinilebiliyor.
Merdiven boşluklarına süper yalıtım yapılarak ısı kaybı en aza indirgenirken, güneş ışığını içeri alan pencereler sayesinde pasif olarak ısıtılıyor ve kurulan baca sistemiyle doğal havalandırma sağlanıyor. Ayrıca tasarım, iç ve dış aydınlatmanın güçlendirilmesi gerektiğinde fotovoltaik paneller eklenmesine imkan tanıyor.
Tasarım
Bölmelerden oluşan ve sürekli bir duvar şeklinde uzanan yapı bloğu kendi kendini taşıyan formuyla oldukça az dış katmana ihtiyaç duyuyor.
İnşaata şekli olarak hafif ve hazır birleştirici parçalarla kolay monte edilebilir strüktürler kullanıldı. Bunun sonucunda hızla yükselen ve yüksek inşaat kalitesinde bir yapı ortaya çıktı. Prefabrikasyon ve atık yönetimi de inşaatın maliyetinin düşmesini sağladı. İnşaatta kullanılan malzemeler çevreye olabildiğince az yük olmak fikriyle ilerde bakım gerektirmeyen, teknolojik olarak yeterli ve geri dönüşümlü malzemelerden seçildi.
Yapımda sıkıştırılmış ahşap duvar panelleri kullanıldı. Kirişleri kendi boyunca uzanan bu paneller, zemin hareketlerinden kaynaklanan akustik problemleri önlüyor.
İki daire arasındaki ortak duvarlar ses geçirmemeleri için çift katmanla izole edildi. Merdiven boşluklarına yerleştirilen tuğlalar yangına karşı korumalı sıvayla kaplandı.
Hafif alüminyum testere çatıyı destekleyen yapı, standart radye temel üzerine oturuyor. Radye temel, geri dönüştürülmüş malzemeler ve takviyelerden oluşan dolgu katmanının üzerine dökülmüş. Bölgenin iklim koşullarından dolayı süper yalıtım yöntemiyle ısı kaybı en aza indirildi. Yapının nefes almasını sağlamak amacıyla menfez kılıfı ve bu kılıfın içinde 175 mm ısı yalıtımı içeren bir katman giydirildi. Zemin kattaki birimler tuğla ya da kiremit ile örtülerek yağıştan korunurken, üst katlar için ise 'renderlath' sistemi uygulandı.
Pencereler çift camlı tasarlanmış ve doğal ahşaptan yapıldı. Çift katlı alçıpandan MDF süpürgelik, korniş ve pervazlarla iç mekân bitişleri uygulandı.
Çevresel Yaklaşım
Tasarım, çevresel faktörlerin çeşitlenmesini amaçlayarak gerçekleştirildi;
mKonutlar ve çevresindeki Gorgie Caddesi arasında kalan park alanı oyun ve eğlence alanı olarak kullanılıyor.
- Yerleşime ait küçük bostanlar, çalı duvarlarla ve yabani yaşam alanıyla ilişkilendirildi.
- Çocuk yuvasına ait oyun alanı küçük meyve ağaçları ile çevrildi ve tasarım alanın merkezinde bulunan “eğitim ağacına” yönlendirildi.
- Zemin kat dairelerine ait özel bahçeler sokaktan kayın ağaçlarıyla ayrıldı. Bu özel bahçeler avlunun etrafında teraslar oluşturuldu.
- Avluya bakan umumi teraslar, insanların boş zamanlarını geçirebilecekleri ve çamaşırlarını kurutabilecekleri alanlar olarak kullanılıyor.
- Üst katta bulunan avlu, engelli kişilerin boş zamanlarını geçirebilecekleri şekilde tasarlandı ve rahat hareket etmelerine olanak sağlamak amacıyla özel döşemeyle kaplandı.
mYöresel ağaç türlerinden oluşan koru içindeki alt katta bulunan avlu, sazlık ve göllerle merkezi oyun alanına kademelenerek ulaşıyor.
Geri Dönüşüm
Projede, çevresel etkiyi en aza indirmek üzere sürekli denetim altında olan bir su sistemi kuruldu. Toplanan gri su, saz yataklarında tekrardan kullanıldı. Gri su kullanımıyla ilgili diğer bir öneri de çatıda biriken suların yalnızca rekreasyonel amaçla kullanılması. Tüm yerleşimde bulunan su olukları, biriken yağmur sularını meyve sebze bahçelerine taşıyor.
Merdiven boşluklarında, çöp kutularının bulunduğu yere geri dönüşüm atık biriktirme üniteleri yerleştirildi. Ayrıca gübreleşmiş atıklar meyve sebze bahçelerinde kullanılıyor.l
*Brownfield: Islah gerektiren araziler.