Sydney Üniversitesi Hukuk Fakültesi Binası Gün Işığında Farklı Stratejiler

Uluslararası bir yarışma sonucunda, Francis-Jones Morehen Thorp (FJMT) firmasına tasarımı yaptırılan Sydney Üniversitesi'nin yeni hukuk fakültesi binası , AIA Architecture Urban Design and Sustainability ödülü de dahil olmak üzere pek çok ödüle layık görüldü. Proje, şehir ve kampus arasındaki mimari diyalektiğin yeniden tanımlanması ve yorumlanması için bir fırsat olarak görülmüş. Projede yayaların kullanımına ait alanın genişletilmesi için bina programının bir kısmı yeraltına alınmış. Projenin sürdürülebilirlik özellikleri arasında en çok cephe tasarımı ve yer altında kalan mekânlara gün ışığının ulaştırılmasında kullanılan farklı bir stratejiden söz ediliyor. Binanın yenilikçi dış cephe tasarımının benzerleri çok az. Yüksek performanslı pencereleri ve otomatik baca çekmesi doğal havalandırma ve otomatik gölgeleme elemanlarını birleştirerek üstün ısıl konfor sağlıyor. Bu sistem her ofiste doğal ya da mekanik havalandırma, içeri giren gün ışığının miktarı ve dışarının görünürlüğü konusunda seçenekler yaratırken aynı zamanda da trafik gürültüsüne karşı bir akustik perde görevi görüyor.

Açık otoparkın kamunun kullanımına uygun düzenlenmesi, kampüs alanının çoğunda yağmur suyunun toplanması gibi saha kullanımı ve şehircilikle ilgili kararlardan, pasif termal kontrol, enerji verimli altyapı ve sistemler, doğal aydınlatma ve havalandırma ve çevreye duyarlı malzeme seçimi gibi bina içerisinde uygulanan stratejilere kadar proje ile ilgili tüm kararlarda sürdürülebilirlik ilkeleri tasarıma dahil edilmiş. Kütüphanenin üzerinde yer alan ışık kulesi, gün ışığını içeri alıp yansıtarak kütüphanenin içlerine kadar aydınlatma sağlarken aynı zamanda eski ve ısınmış havayı da dışarı atıyor.

Enerji Verimliliği
Enerji tüketiminin azaltılması amacıyla tasarımda öncelikle yaz aylarında doğacak soğutma yüklerini minimize edecek pasif önlemlere odaklanılmış. Bu önlemler arasında kütüphanenin yer altında planlanması, çift kabuk cephe tasarımı, dış cephede otomatik gölgeleme elemanları, yüksek performanslı pencereler bulunuyor. Amortisman süresi çok uzun olduğu için binada yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı tercih edilmemiş. Binanın ısıl performansının doğru olarak belirlenmesi için dinamik ısıl modelleme programı TAS kullanılmış.

Öğretim görevlilerinin ofisleri, koridorlar ve fuayede doğal havalandırma olanağı yaratılmış. Mekanik havalandırma ekipmanları da yaz aylarında enerji kullanımını minimize edecek şekilde tasarlanmış. Kütüphanede, sadece kullanıcıların bulunduğu alanı soğutarak enerji tasarrufu sağlayan verimli deplasmanlı havalandırma (displacement ventilation) ve yine enerji verimliliği sağlayan konfor modülü (chilled beam) kullanılmış. Ofislerdeki sistemin karma mod (mixed mode) olması, uygun günlerde doğal havalandırmaya olanak sağlıyor, böylelikle enerji tüketimi azalıyor. Mekanik havalandırma sadece en sıcak günlerde devreye giriyor.

Güneşin cephedeki doğal ısıtma etkisi sayesinde kış aylarında da ısıtma ihtiyacı azalıyor. Ofis binasının çift kabuk cephesindeki havalandırma sistemi kapatıldığında, ısınan hava doğal bir şekilde içeride hapsoluyor ve bir battaniye gibi binayı sararak yalıtım görevi görüyor. Sabit gölgeleme elemanları kışın doğal ısınmaya olanak verirken mevsime uyum sağlayan otomatik dış gölgeleme elemanları kış aylarında daha fazla güneş ışığının geçişini sağlıyor. Aydınlatma tasarımında ise öncelikle doğal aydınlatma optimize edilirken enerji tüketimini azaltmak için tasarruflu aydınlatma elemanları seçilmiş. Tüm binada uygun olan bölümlerde T5 lambalar kullanılmış. Tasarımda Green Star standartları baz alınarak aşırı aydınlatmadan kaçınılmış, kullanılmayan alanlarda sensörler sayesinde gereksiz enerji tüketimi engellenmiş. Havalandırmada da benzer şekilde büyük salonlarda kullanıcı yoğunluğuna göre ventilation rate'i dengeleyen kontrol sistemi sayesinde enerji tasarrufu hedeflenmiş. Boş mekanların havalandırılmasını önlemek için tüm mekanlarda sensörler bulunuyor. Tüm otomatik sistemler hassas ayar ve enerji verimliliği için bina yönetim sistemi tarafından kontrol ediliyor. Yer altındaki kütüphaneye gün ışığının geçişi, aynı zamanda plazanın odak noktası olarak tanımlanabilecek etkileyici ışık kulesi sayesinde gerçekleşiyor.

Kullanıcı Konforu
Öğrenme ve konsantrasyona olan olumlu etkileri nedeniyle sürdürülebilir tasarım kriterleri belirlenirken taze hava miktarı ve gün ışığının optimizasyonuna odaklanılmış. Öğrenim yapılan tüm mekanlarda ve ofislerde kusursuz günışığının sağlanması için cephedeki otomatik gölgeleme elemanları da kullanılarak parlama ve fazla ısı geçişinin engellenmiş. Tüm ofislerde ve sınıflarda ya doğal havalandırma ya da artırılmış havalandırma miktarı (ventilation rate) olanağı sayesinde daha temiz ve taze hava sağlanıyor. Bu sayede kullanıcı sağlığı, öğrenme ve konsantrasyon yetisi geliştirilmiş oluyor. Lejyoner hastalığı riskini azaltmak amacıyla da binada soğutma kuleleri kullanılmamasına karar verilmiş. Verimli armatürler kullanılarak temiz su tüketimi azaltılmış aynı zamanda da kanalizasyona giden su miktarı da azaltılmış.

Malzeme Seçimleri
Malzeme seçiminde genel olarak dayanıklı ve zehirli gaz çıkışına neden olmayan malzemelere öncelik verilmiş. Ahşap malzemeler özel üretim ormanlarından, kullanılmış malzemelerden veya FSC sertifikalı ahşaplardan tercih edilmiş, PVC gibi toksik maddelerin kullanımı azaltılmış. Binada kullanılan ana malzemeler cam katmanları ve çelik halatlara asılı ahşap kontrplak güneş kırıcılar. Bu elemanlar, kullanıcı isteğine veya güneşin konumuna göre hareket edecek şekilde tasarlanmış. Kontrplakların eğimli yüzeyi hem malzemeye rijitlik kazandırıyor hem de gelen güneş ışınlarının içeriye yumuşayarak süzülmesini sağlıyor. Büyük ve küçük güneş kırıcıların bir arada kullanılması sayesinde doğu ve batıdan gelen kuvvetli parlamanın önüne geçiliyor ve içeride oturan kişilere dışarıyı görme olanağı sağlanıyor. Ana cephe elemanlarının bakım gereklerini ve sürdürülebilirlik özelliklerinin tam olarak anlaşılabilmesi için bu elemanlar ile ilgili yaşam döngüsü analizleri yapılmış. Yapılacak düzenli bakımlarının yapılması ömrünü uzatacak bu sayede parça değişiklikleri nedeniyle atık oluşumunun ve enerji tüketiminin de azalması bekleniyor. Ofislerde kullanıcılara mekanik veya uygun durumlarda doğal havalandırmayı kullanma seçenekleri sunularak kendi bulundukları ortamı kontrol etme şansı tanınıyor. Akıllı kontrol sistemi sayesinde de mekanların boş olduğu veya pencerelerin açıldığı zamanlarda mekanik sistemin otomatik olarak devreden çıkmasıyla enerji tasarrufu sağlanıyor.

Çevreye Olan Etkiler
ODP(ozon tüketme potansiyeli) faktörü sıfır olan soğutkanların kullanılması ve üretimi esnasında ozon tabakasına zarar veren maddelerin kullanılmayan ısı yalıtım malzemelerinin seçilmesi sayesinde hukuk fakültesi binasının ozon tabakası üzerindeki etkisi azaltılmış.

Peyzaj
Peyzaj tasarımında ise yayaların ön plana alınması, bisiklet yolları, yakındaki parkla bina ilişkisinin geliştirilmesine önem verilmiş ve etkin yağmur suyu yönetim stratejileri uygulanmış. Eskiden açık otopark ve sert zemin olan alan doğal peyzaj elemanlarıyla yer değiştirmiş. Yağmur sularının toplanarak sahada kullanılması ile bu yüzey akışlarının miktarı azaltılmış ve suyun kirliliği engellenmiş.

Atık Yönetimi
İnşaat esnasında, yükleniciden geniş çaplı bir çevresel yönetim planı uygulaması istenmiş. Atık miktarının, geri dönüşüm veya yeniden kullanım olanaklarını kullanarak, ağırlığının %60'ı oranında azaltması hedeflenmiş. Binanın yaşamı boyunca oluşturacağı atıkların azaltılması içinse uzun ömürlü, dayanıklı inşaat malzemeleri tercih edilmiş.

Binanın işletimi sırasında oluşan atıkların da çöp alanlarına gitmekten kurtarılması amacıyla geri dönüştürülebilir atıkların ayrıştırılarak toplanması için bir depo alanı ayrılmış.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)