Tasarım Sınırını Dijital Dünyaya Nasıl Uzatabiliriz?

Yeni fırsatlar sizi heyecanlandırıyor ama tasarımcı olarak nasıl oyuna katılacağınızı mı düşünüyorsunuz?

Oyun Endüstrisinden Öğrenin

Oyun, Metaverse'in ucudur. Oyunlar, meta veri deposunun en iyi taşıyıcısı olarak kabul edilir. Bundan dolayı, kesinlikle oyun sektörünü öğrenin. Özellikle de artık temel bir meta veri tabanı biçimine sahip olan ve giderek daha popüler hale gelen sanal oyunları tercih edin. GTA serisi, Minecraft, Fortnite, vb. gibi oyunların birçoğu, kullanıcılara yüksek oranda özgürlük sağlar. Birçok oyun tasarımcısı, oyun içeriğini zenginleştirmek için kendi kendine yapılan Mod genişletme içeriği üretir. Bu şekilde oyuna profesyonel araçlar sağlayarak oyunun ömrünü uzatır.

Tasarım Sınırını Dijital Dünyaya Nasıl Uzatabiliriz?

Oyun aynı zamanda mimarların çok fazla ilişki kurabileceği bir endüstridir. SimCity gibi oyunlar, birçok şehir tasarımcısının ilham verici bulduğu klasik bir şehir kurma video oyunudur. Oyunlardaki inşa edilen dünya, hayali bir dünya inşa etme sürecidir ve gerçek hayattaki tasarım sürecine çok benzerdir. Çevre sanatçısı, konsept sanatçısı tarafından oluşturulan 2 boyutlu sanatı, 3 boyutlu olarak inandırıcı bir ortama dönüştürür. Ticaretin araçları ise, mimarların az çok aşina olduğu 3D modelleme yazılımlarıdır: Blender, 3Ds Max, Maya, ZBrush, Substance Painter vb. Bu örneklere Unity ve Unreal gibi oyun animasyon programlarını da eklemek mümkündür.

Programlama Öğrenin

1.Bir Yazılım Geliştiricisi Gibi Düşünün

    Hesaplamalı tasarım, mimarlık alanında yeni bir konu değildir. Son zamanlarda üretken tasarım, parametrik tasarım, algoritmik tasarım gibi birçok terim gördük. Bu terminolojiler arasındaki farkları tartışmak istemiyorum. Genel olarak bu terimler,  yeni bir problem çözme yöntemidir. Tasarımcılar, sadece tasarımcıların sezgilerine ve deneyimlerine güvenmek yerine tasarım sürecini soyutlar. Büyük zorlukları daha küçük olanlara ayırır, tasarım çıktılarını etkileyecek parametreleri veya kısıtlamaları tanımlar. Tasarım iş akışlarını ve seçeneklerini yineler ve son olarak buna dayalı analitik gerekçelere karar verir. Hesaplamalı düşünme, tasarımınızı bir yazılım geliştiricisi gibi ölçeklendirmenin anahtarıdır.

    Grasshopper gibi araçlar mimari alanda zaten iyi bir şekilde benimsenmiştir. Hesaplamanın gücünü artırmak için, tasarım iş akışınızda hesaplama araçlarını uygulamak iyi bir yaklaşımdır.

    Kodlamayı öğrenmek istiyorsanız Processing, görsel sanatlar bağlamında programlama öğrenmek için iyi bir dil olabilir. Python ayrıca ele alınması nispeten kolay bir dildir ve veri analitiği/görselleştirme, yapay zekâ/makine öğrenimi, web geliştirme ve diğer genel kullanımlarda geniş uygulama alanına sahiptir.

    2.Prosedürel İçerik Üretimi (PCG)

      Bilgi işlemde PCG, veriyi mauel oluşturmanın aksine, algoritmik olarak oluşturma yöntemidir. Bilgisayar grafikleri alanında rassal üretim olarak da bilinir. Genellikle kaplama ve üç boyutlu model üretmek için kullanılır. Bilgisayar grafiklerinde de genellikle dokular ve 3B modeller (Wiki) oluşturmak için tercih edilir. Prosedürel oluşturma, geliştiricilerin daha büyük miktarlarda içerik üretmesine yardımcı olur. Bunun yanında, sonsuz içeriğe sahip oyunların olasılığına izin vermek için video oyunlarında ve filmlerde de sıklıkla kullanılır.

      Prosedürel olarak içerik oluşturmak için birçok yaklaşım vardır. Bu konuda GDC'de Kate Compton'ın harika bir sunumunu izlemenizi tavsiye ederim.

      Bağımsız oyunlardan biri olan Townscraper, PCG'nin bir örneğidir. Kullanıcılar, bir sudoku çözer gibi, karoların sahip olduğu kısıtlamalara dayalı olarak rastgele tıklayabilir ve güzel şehirler oluşturabilir.

      Tasarım Sınırını Dijital Dünyaya Nasıl Uzatabiliriz?

      Yine Houdini, prosedürelcilik söz konusu olduğunda harika bir araçtır. Bu araç, film, TV, video oyunları, sanal gerçeklik için yapılan 3D animasyonlar ve VFX alanında çalışan sanatçılar için tasarlanmıştır. Houdini, bu dünyaları tek bir güçlü platformda bir araya getiriyor. Houdini'yi diğer 3D animasyon yazılımlarından gerçekten ayıran şey, prosedürel doğasıdır. Houdini'nin açık bir ortamı vardır ve çeşitli API'ler aracılığıyla komut dosyası oluşturma olanağı sunar; ancak Python çoğu paket için tercih edilen dildir.

      Tasarım Sınırını Dijital Dünyaya Nasıl Uzatabiliriz?

      CityEngine, Esri R&D Center Zurich tarafından geliştirilen ve 3B kentsel ortamların oluşturulmasında uzmanlaşmış, ticari bir üç boyutlu modelleme yazılımı uygulamasıdır. Prosedürel bir modelleme yaklaşımı kullanarak, ayrıntılı ve büyük ölçekli 3B şehir modellerinin oluşturulmasını destekler.

      Tasarım Sınırını Dijital Dünyaya Nasıl Uzatabiliriz?

      3.Yapay Zekâ ile Tasarım

      Yapay zekâ, teknoloji sahnesinde sıcak bir konudur. Bu konuda, şu zamana kadar bilgisayarla görme, doğal dil işleme ve benzeri alanlarda birçok harika uygulama gördük. Tasarım bağlamında ise, yapay zekâ, yeni içerik oluşturmak adına mevcut içerikten makine öğrenimini eğitmek için kullanılabilir. Tüm makine öğrenimi platformları arasında GAN (Generative Adversarial Network), kesinlikle tasarım profesyonellerinin dikkatini çeken, yükselen bir yıldızdır. İşte ilham verici bulduğumuz bazı örnekler:

      Tasarım Sınırını Dijital Dünyaya Nasıl Uzatabiliriz?

      Stanislas Chaillou'nun tez projesi, farklı tarzlarda kat planları oluşturmak için GAN'ı kullanıyor.

      Tasarım Sınırını Dijital Dünyaya Nasıl Uzatabiliriz?

      Sanatçı Refik Andaol, soyut ve rüya gibi ortamlar yaratmak için veriye dayalı makine öğrenimi algoritmaları uyguluyor.

      Simon Fraser Üniversitesi ve Autodesk Research'ün yakın tarihli makalesi, mimarlar için otomatik ev düzenleri oluşturmak için GAN'ı geliştirdi. NVIDIA Research'ün kaputun altındaki GAN'ları içeren son modeli, oyun geliştiriciler, sanatçılar, tasarımcılar ve mimarlar için 2D görüntüleri 3D nesnelere dönüştürüyor.

      New Balance, yeni nesil spor ayakkabılarını tasarlamak adına, içerik oluşturucular için kullanıcı dostu bir ML aracı olan Runway'i kullanıyor.

      Tasarım Sınırını Dijital Dünyaya Nasıl Uzatabiliriz?



      Bu makale ilk olarak Medium'da yayınlandı ve orijinal olarak 23 Eylül 2021'de ArchDaily'de yayınlandı.


      Yorum yaz...

      Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
      Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
      • (Yayınlanmayacak)