Teknik Meseleler: Ahşap ve Su
NEIL SUMMERS
Su, ahşabın yaşamında çok önemli bir rol oynar. Bir ağacın öz su şeklinde suya ihtiyacı vardır ve fotosentez yardımıyla birlikte bu, ağacın büyümesini sağlar. Bu ağaçtan işlenen ahşap bir şeye dönüştürüldüğünde, her ne kadar öyle olduğunu düşünsek de, asla tüm suyunu kaybetmez.
Ahşabın farklı özellikleri ve bu özelliklerin, ahşabın işlenip kullanılmasında nasıl önemli bir rol oynadığını ele alan ‘Teknik Meseleler’ serisinin ikincisi olan bu makalede, nem içeriğinin önemini ve su ile ahşap arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışacağım. Su, ahşabın yaşamında çok önemli bir rol oynar. Bir ağacın öz su şeklinde suya ihtiyacı vardır ve fotosentez yardımıyla birlikte bu, ağacın büyümesini sağlar. Bu ağaçtan işlenen ahşap bir şeye dönüştürüldüğünde, her ne kadar öyle olduğunu düşünsek de, asla tüm suyunu kaybetmez. Yeni kesilmiş bir ağaç kolaylıkla %150 nem oranına sahip olabilir. 100’den fazla bir değere sahip olmanın nasıl mümkün olduğunu merak ediyorsanız, bunun nedeni ahşabın nem içeriğinin, hiç su içermemesi durumunda ahşabın ağırlığına kıyasla içerdiği suyun ağırlığının bir yüzdesi olarak ifade edilmesidir.
AHŞAP HİGROSKOPİKTİR KI BU, ETRAFINDAKİ ATMOSFERDE BULUNAN NEMLE ETKİLEŞİME GİREBİLECEĞİ ANLAMINA GELEN BİR ÖZELLİKTİR. AHŞAP BU ÖZELLİĞİYLE NEM KAZANMA VEYA KAYBETME POTANSİYELİNE SAHİPTİR.
Ahşabın bu kadar yüksek miktarda su içerebilmesinin nedeni, ağacın yapısının binlerce içi boş tüp benzeri hücreden oluşmasıdır ve tıpkı pipetler gibi, bunlar da öz su şeklinde suyla doludur. Bu suya ‘serbest’ su denir. Öte yandan hücre duvarları da moleküller halinde su içerir ki buna ‘bağlı’ su denir. Bir ağaç kesilir kesilmez su kaybetmeye başlar, bazen gövdenin ucundan kelimenin tam anlamıyla su/sap damladığını görebilirsiniz. Sıvı ya da ‘serbest’ su, ilk olarak buharlaşmayla kaybedilen nemdir ve kereste fabrikasında ağacın kabuğu çıkarılıp kütük paneller halinde kesildiğinde hızlanır. Doğal olarak buharlaşmaya bırakılırsa kurutma işlemi biraz zaman alabilir. Kurutma yöntemlerini başka bir makalede inceleyeceğiz.
Ahşap yaklaşık %28’lik bir nem içeriğine kadar kuruyana kadar hücrenin oyuk kısmındaki ‘serbest’ suyun tamamı gitmiş olmaz. Ancak bu hala hücre duvarı yapısında ‘bağlı’ su olarak kalan %28’i bırakır. Bu %28’lik rakam Lif Doygunluk Noktası (Fibre Saturation Point) veya kısaca ‘FSP’ olarak bilinir. Bu noktada ahşap çok fazla su kaybettiği için çok daha hafif olacaktır, ancak boyutsal bir değişiklik olmayacaktır. Diğer taraftan, ‘bağlı’ su hücre duvarından kaybedildikçe, hücreler birbirine yaklaşarak kalan moleküler boşluğu doldurur. İşte kurutma sürecinin bu noktasında ahşap enine kesitte fiziksel olarak küçülmeye başlayacaktır ki, boyuttaki bu ilk küçülmeye de büzülme denir. Ahşabı döşeme veya mobilya gibi ticari uygulamalarda kullanabilmek için kabul edilebilir bir nem içeriğine kadar kurutmamız gerekir. Peki ahşap ne zaman ‘ıslak’ olmaktan çıkar ve ne zaman kuru hale gelir? Belirli bir son kullanım için kabul edilebilir nem içeriği nedir? %18 mi, %15 mi yoksa %8 nem içeriği (MC) mi yeterlidir? Bu soruların cevabı, ahşabı hizmetteyken nerede kullanmayı planladığınıza bağlı olarak tüm bu nem içeriği seviyelerinin kabul edilebilir olduğudur. Örneğin, sürekli ısıtılan koşullarda içerideki ahşabın yaklaşık %10 nem içeriğine sahip olması gerekirken, dış doğrama senaryosundaki ahşap ideal olarak %16-18’e yakın olmalıdır. Dikkate alınması gereken sadece ahşabın ilk kurulum aşamasındaki nem içeriği değil, aynı zamanda ahşabın bir süre içinde bulunduğu ortama maruz kaldıktan sonra ulaşacağı uzun vadeli nem içeriğidir. Bu önemlidir çünkü ahşap higroskopiktir ki bu, etrafındaki atmosferde bulunan nemle etkileşime girebileceği anlamına gelen bir özelliktir. Ahşap bu özelliğiyle nem kazanma veya kaybetme potansiyeline sahiptir. ‘Islak’ ahşap daha kuru bir atmosferde nem kaybedecek ve tersine, ‘kuru’ ahşap daha nemli bir ortama maruz kaldığında nem kazanacaktır. Ahşabın nem içeriği dengesini bulması gerekir ve buna Denge Nem İçeriği (Equilibrium Moisture Content) veya kısaca EMC denir. Bu nedenle, ideal olarak, ahşabın çevresine uyum sağlayabilmesi için bir süre kalacağı bir ortama yerleştirilmeye çalışılması iyi bir uygulamadır. Buna havalandırma ya da koşullandırma denir.
Nem ve ahşap arasındaki etkileşim, monte edildiğinde veya hizmette olduğunda hareket olarak adlandırılır. Büzülme gibi hareketler ahşabın enine kesiti boyunca gerçekleşir ve ahşabın ömrü boyunca gerçekleşmeye devam eder. Ahşap, özellikle ısı veya suyun neden olduğu ani ve aşırı atmosferik koşul değişikliklerine maruz kaldığında her zaman hareket etme potansiyeline sahiptir ve bazen inanması güç olsa da hareket etmesi asla durmaz. Sürdürülebilir bir gelecek için ahşabı tercih etmenizi tavsiye ediyor, ahşabın nasıl kurutulduğunu inceleyen bir sonraki makalemizde buluşmayı diliyorum.