Türkiye'de Depremlerin Ardından Kültürel Miras Korunuyor
Türkiye’de depremden etkilenen bölgelerde yeri doldurulamaz kültürel mirası korumak amacıyla, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Hatay ve Kahramanmaraş Arkeoloji Müzelerine, ilk etapta 20 konteyner teslim etti. Bu teslimat, tam restorasyon yapılıncaya kadar, hasar gören eserlerin koruma altına alınmasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı destekleme çabalarının başlangıcını oluşturuyor.
6 Nisan 2023 tarihinde, Hatay Arkeoloji Müzesi’ne 18, Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi’ne ise 2 konteyner teslim edildi. Bu konteynerler, iki müzenin envanterinde yer alan paha biçilmez hazinelerin içinde hasarlı veya tahrip olmuş eserlerin koruma uzmanları tarafından restore edilerek yeniden halkın ziyaretine açılmasına kadar koruma altına alınmaları için kullanılacak.
Bu teslimat, 50.000’i aşkın insanın ölümüne, 3,3 milyon insanın yerinden edilmesine ve tahminen 103,6 milyar ABD Doları tutarında hasara neden olan iki büyük depremden iki ay sonra gerçekleştirildi.
“Bu konteynerler sadece bir başlangıç” diyen UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton sözlerini şöyle sürdürdü: “UNDP şu anda, hasar gören binlerce kültürel miras eserini tüm ihtişamlarıyla eski haline getirmeye yönelik daha kapsamlı bir çaba için fon arıyor. Bu çaba, sadece tarihsel belleğin kritik ögesi olan fiziksel eserlere yönelik değil, aynı zamanda bölgenin eşsiz kimliğini ve insan ruhunu yeniden canlandırmaya katkı yapmayı hedefliyor.”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın listelerine göre, depremlerin en ağır biçimde vurduğu 11 ilde kültürel miras niteliğinde 8.444 tarihsel yapı var. BM, AB ve Dünya Bankası’nın desteğiyle Türk Hükümeti tarafından hazırlanan Türkiye Deprem Toparlanma ve Yeniden İmar Değerlendirmesi (TERRA) raporuna göre, kültürel miras uzmanlarının inceleyebildiği 2.863 eserin yüzde 60’ından fazlası çeşitli düzeylerde hasar görmüş durumda.
UNDP Türkiye İyi Niyet Elçisi, Oyuncu Mert Fırat, “Antakya’nın büyük bir kısmı harabeye dönmüş durumda, kentimizin kalıcı simgelerinin her birini elimizden geldiğince korumalı ve restore etmeliyiz.” dedi. Ailesi Antakyalı olan Fırat, İhtiyaç Haritası’nın kurucusu olarak ilk günden beri deprem bölgesine yardım etmek için aktif olarak çalışıyor.
Antakya’nın tarihi, Osmanlı, Bizans ve Roma dönemlerine kadar uzanıyor ve Hatay Arkeoloji Müzesi’ndeki eserler, bölgenin tarihine ışık tutuyor. Müzedeki paha biçilmez hazineler arasında, 3.000 yıl önce hüküm süren Hitit Kralı Şuppiluliuma’nın iki tonluk heykeli, zengin bir Roma ve Bizans mozaikleri koleksiyonu ve M.Ö. III. yüzyıldan kalan muhteşem bir mermer mezar olan Antakya Lahdi yer alıyor.
Konteynerlerin yanı sıra, UNDP önümüzdeki haftalarda, kültür varlığı niteliğindeki yapılar ve müzelerde devam eden hasar durum tespit çalışmaları kapsamında, eserlerin hasar derecesinin belirlenmesi, hasarlı bölgelerin haritalandırılması, gerekli fotoğrafların çekilerek belgelendirilmesi ve eserlerin güvenliğinin sağlanması için ihtiyaç duyulan telsiz, drone ve tablet gibi ekipmanları sağlayacak.
UNDP, depremlerde tamamen çökmüş olan, Antakya itfaiyesi ve araçlarının bulunduğu binanın yerine geçici olarak kullanılmak üzere Hatay itfaiyesine daha önce 25 konteyner göndermişti.
Bu çalışmalar, UNDP’nin depremden etkilenen bölgelerde “erken toparlanma” çabalarına yaptığı katkılardan yalnız birkaçını temsil ediyor. UNDP ayrıca, deprem enkazının halk sağlığı ve çevreyi koruyacak biçimde yönetilmesine yardım etmek üzere atık yönetim ekipmanı, araçları ve malzemeleri sağlıyor; yaşlılar ve engelliler için mobil günlük bakım merkezleri kuruyor; yerel tarım ürünlerinin tedarik edildiği mobil mutfaklar kurmak üzere kadın kooperatifleri ile iş birliği yapıyor; ve diğer bölgelere taşınan depremzedeler için mesleki eğitimi yaygınlaştırma çabalarını destekliyor.