Türkiye’de İlk “Çevresel Ürün Deklarasyonu (EPD)”nu Gerçekleştiren Firma Ytong
Türk inşaat sektöründe sürdürülebilir yapı malzemelerinin yaygınlaşmasına öncülük ederek, düşük enerji tüketimi ve düşük emisyon düzeyine sahip ‘Yeşil Binalar’ın oluşturulmasında mimar ve yatırımcıların güvenilir çözüm ortağı olmaktadır.
“Bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme imkanını kısıtlamadan ve ödün vermeksizin karşılayabilmek” olarak tanımlanan “sürdürülebilirlik” kavramı günümüzde tüm dünyada ve özellikle AB ülkelerinde üzerinde en çok durulan, önem verilen kavramların başında yer almaktadır. Sürdürülebilir bina ise, enerji, malzeme, su, toprak ve benzeri kaynakların, dünyanın ekolojik dengesini ve gelecek nesillerin de ihtiyacını dikkate alarak, küresel ölçekte, dengeli kullanımı ile yapılan yapıları kapsamaktadır.
Esas olarak ulaşmamız gereken birinci koşul, toplumumuzun sürdürülebilirlik üzerinde ortak bir görüş oluşturması gerekliliğidir. Örneğin Almanya’da bugün bu toplumsal görüş birliği sağlanmış ve binalarda sürdürülebilirlik kavramına daha fazla dikkat edilmeye başlanmıştır.
Türkiye’de de yakın zamanda ülkemize ait bir yeşil bina sertifika sistemine sahip olmayı umuyoruz.
Yapı malzemelerinin “Sürdürülebilir Bina” yapımının temel unsuru olduğunu söyleyebiliriz. Yani yapıda her şey “yapı malzemesiyle” başlamaktadır. Sürdürülebilir binaların değerlendirmesini yapmak ve düzenli bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere, yapı malzemeleri üreticilerinin uygun bir bilgi sistemi içinde konuyla ilgili tüm verileri temin etmesi önemlidir. EPD ya da Türkçe adıyla Çevresel Ürün Deklarasyonları yapı malzemelerinin yaşam döngüsü analizlerini de içeren kapsamlı bilgileri içermesi açısından önemli bir araçtır.
Yapı malzemelerinin sürdürülebilir binalar için taşıması gereken kriterleri de şu başlıklar altında toplayabiliriz:
- Doğal kaynakları tahrip etmeyecek hammaddeler kullanmak ve bunları doğaya zarar vermeden elde etmek,
- Üretimde çevreyi kirletmemek ve minimum enerji kullanmak,
- Üretimde atık oluşmaması,
- Bina yapımında düşük fire oluşturması,
- Yapının kullanımı aşamasında, enerji tüketimi bakımından yönetmeliklere uygun olmasına imkan tanıması,
- İnsan sağlığına uygun ve güvenli mekanlar oluşturulmasına olanak sağlaması,
- Ambalaj atıkları ile doğaya zarar vermemesi,
- Binaların yıkılmasından sonra ortaya çıkacak atıkların geri dönüşebilir olması.
Görüldüğü gibi sürdürülebilir yapı malzemesi üretmek ve daha sonra da yapılarda sürdürülebilirlik sağlamak için önümüzde takip edilmesi, geliştirilmesi gereken birçok konu vardır.
YTONG ÇEVRESEL ÜRÜN DEKLARASYONU
Türk Ytong, bu konuda ülkemizde ilk adımı atmış ve Türkiye’nin ilk “Çevresel Ürün Deklarasyonu (EPD)”nu gerçekleştiren firma olarak, Türk inşaat sektöründe sürdürülebilir yapı malzemelerinin yaygınlaşmasına öncülük ederek, düşük enerji tüketimi ve düşük emisyon düzeyine sahip ‘yeşil binalar’ın oluşturulmasında mimar ve yatırımcıların güvenilir çözüm ortağı olmaktadır.
EPD’ler bir ürünün çevresel etki değerlendirmesinin iletişimini sağlayan ve ISO 14025’e göre standart hale getirilmiş belgelerdir. Kısaca bir ürünün eko-etiketidir. Yapı malzemelerinin ve yapı ürünlerinin, işlevsel verimliliklerinin yanında çevresel performansları hakkında bilgi temin ederler. “Beşikten mezara kadar” olarak tanımlanan yaşam döngüsü yaklaşımı ile sadece doğrudan yapı malzemesini üreten fabrikanın enerji ve hammadde tüketimini değil, birincil ürünlerin imalatı için gerekli kaynak tüketimi, bu ürünlerin taşınması ya da enerji üretimi de dikkate alınmaktadır. Bu durum imha edilecek atıklar için de geçerlidir.
Türk Ytong olarak zaten kuruluştan bu yana çevre ve enerji dostu üretim yapmaktayız. Bu çalışmalarımızı ve değerlerimizi kamuoyu ile paylaşmayı arzu ettik. İlk adım olarak, 2009 yılında hammadde kazanımından üretime, malzemenin işlenmesinden, binadaki kullanımına, nakliyeden, enerji tüketimine kadar detayları içeren bir ekolojik bilanço hazırlayıp ilan ettik. Bu çalışmadan sonra, müşterilerimizin ve sektörümüzün sürdürülebilir ürünlere gösterdiği ilgiyi dikkate alarak, ekolojik bilançomuzu bağımsız kuruluşlarca da onaylatmak istedik. Yapılan çalışmalarda Ytong’un yaşam döngüsü analiz edilerek; fiziksel değerlendirmesi yapılmış, hammaddeden, üretim özelliklerine ve ürünün kullanım ömrüne kadar çok yönlü incelenmiştir. Oluşturulan tüm bilgiler, bağımsız bir kuruluş olan Alman İnşaat ve Çevre Birliği IBU (Institut Bauen&Umwelt) tarafından onaylanmıştır.
Bu belge ile Türk Ytong fabrikalarında üretilen Ytong blok malzemelerinin, bugünün ve geleceğin yapılarında güvenle kullanılabilecek, sürdürülebilir bir yapı malzemesi olduğunu tescil ettirmiş olduk.
Türkiye’nin ilk Eko-Etiketini alan Ytong, yeşil bina sertifikasına aday projelerin tasarım ve inşaatından sorumlu mimar ve mühendislere ihtiyaç duydukları detaylı bilgileri şeffaf bir şekilde sunmakla kalmayıp, sahip olduğu çevre dostu özellikleri ile yüksek puanlar toplayarak hedefledikleri sertifikayı almalarına katkıda bulunmaktadır.
Gelecekte sürdürülebilir ve eko-etiketli inşaat ürünlerinin kamu kuruluşlarının ihalelerinde çok daha fazla dikkate alınacağını umuyoruz. Sürdürülebilirlik kavramı, sadece inşaat maliyetlerinde değil, binaların işletme ve bakım maliyetlerinde de önemli katkılar sağlayacaktır. Yeşil binalar, insan sağlığı ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından da daha çok önem kazanacaktır.
Sonuç olarak, çevre dostu inşaat ürünlerinin sağladığı fayda ve tasarruflar çok daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.