Volume İstanbul, Şehirle Diyaloğu Doğru Kuruyor
Proje Yeri: Pendik, İstanbul
Proje Tipi: Ofis
İşveren: Çalışkan Grup
Ana Yüklenici: Ncore Mimarlık
Mimari Grup: Studio Vertebra
Proje Yöneticisi: Gencer Yalçın, Dilşad Aslaner, Bahar Yücel, Efe Kağan Hızar
Modüler sistem çözümleriyle tasarlanan projede, aksların şaşırtılması İle kütle hareketliliği sağlanarak dinamik bir yapılaşma elde edilmiş.
Volume İstanbul projesi İstanbul Anadolu Yakası’nın en hızlı gelişen ve değerlenen Kurtköy bölgesinde konumlanmaktadır. Kurtköy, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda bulunan Pendik ilçesinin bir mahallesidir. Studio Vertebra’nın tasarladığı Volume İstanbul, Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakın olması sebebiyle ofis yapılarının yoğunlaştığı bir bölgede konumlanıyor. Komşu olduğu aynı işleve sahip yapıların önüne geçen, rekabetçi bir yaklaşımla tasarlanan projenin “hava mania” bölgesinde bulunması, farklı kotlara sahip bir arsada konumlanması, modüler bölünebilir kiralama alanlarının talep edilmesi gibi faktörler en önemli tasarım kriterleri olarak ele alınmış.
Yükseklik kurgusu, arsanın havalimanı hattı üzerinde yer almasından dolayı tasarımda etkin rol oynamış. Yapının asimetrik parçalara sahip olacak şekilde tasarlanması, Studio Vertebra’nın diyagonal bir hat olan yükseklik limitini maksimum kullanmasını sağlamış. Modüler sistem çözümleriyle tasarlanan projede, aksların şaşırtılması ile kütle hareketliliği sağlanarak dinamik bir yapılaşma elde edilmiş. Bu esneklik, satış ve kiralama gibi süreçleri kolaylaştırarak günün ihtiyaçlarına göre şekillenebilecek bir ofis yapısı oluşmasını sağlamış.
Zemin katlarda ticaret, üst katlarda ise ofis yapılarının yer aldığı proje, tüm birimlerde doğal aydınlatma ve iklimlendirmeye olanak sağlayan bir avluya sahiptir.
Giriş avlusunda vurgulanan peyzaj alanının üst katlardaki teraslara taşınmasıyla, yapının nefes alması sağlanmış. Kapalı cam kutu plazalar yerine, dışarıyla etkileşimi cesaretlendiren özel teraslar ve yeşil avluya sahip bir ofis projesi olan Volume İstanbul, giriş aksında yer alan avlunun hizmet ettiği tüm birimlere doğal aydınlatma ve iklimlendirme olanakları sağlamasıyla da öne çıkıyor.
Bölgede kentsel ölçekte bir meydan bulunmadığından, Studio Vertebra vaziyet planında yapıyı geri çekerek ana caddedeki hareketliliği içeriye çekmeyi amaçlamış. Bu sayede çevresiyle dinamik ilişki kuran bir meydan tasarlamış. Buluşma, kesişme noktası olarak kurgulanan meydan; kendine çekeceği insan trafiği sayesinde, çevresindeki ticari birimlere fayda sağlıyor. Studio Vertebra, böylelikle proje/kent ilişkisinde çift taraflı fayda sunan bir tasarıma imza atmış.
Yapının bazı bölümlerine ait cephelerde mesh paneller uygulanarak çift cephe sistemi elde edilmiş; böylelikle hem yapı içinde güneş kontrolü sağlanmış, hem de tasarımdaki hacimsel farklılıklar belirginlik kazanmıştır.
Tüm bu referanslardan beslenerek şekillenen Volume İstanbul; şehirle diyaloğunu doğru kurmuş bir proje olarak hayata geçiyor.