Bristol 2015’in En Yeşil Başkenti
Kent yaşamındaki çevresel sorunlara karşı çaba sarf eden şehirleri ödüllendiren ve iyi uygulamaların Avrupa’da yayılmasını sağlamak amacıyla verilen Avrupa Yeşil Başkent Ödülü, 2015 yIlında çevresindeki doğal güzelliklerle, yeşil ile iç içe yapısıyla dikkat çeken ve kentsel sorunlarla başarıyla mücadele eden teknoloji ve sanayi şehri Bristol’e verildi.
Ödülün ilk verildiği yıl olan 2010’dan bu yana sırasıyla; Stockholm, Hamburg, Vitoria-Gasteiz, Nantes ve Kopenhag’ın ardından Avrupa’nın en yeşil başkenti ünvanını alan Bristol, 440 bini aşan nüfusuyla Birleşik Krallık’ın 8.kalabalık şehri olarak ada ülkesinin güneybatısında yer alıyor. Atlantik Okyanusuyla Bristol Körfezi’nde buluşan Severn Nehri koyu ile Avon nehri kenarında konumlanan kent, Brecon Beacons Doğal Parkı gibi doğal güzelliklerle çevrili.
1542 yılında kentleşen Bristol, yüzyıllardır önemli liman kentleri arasında yerini koruyor. 20.yüzyılın başlarında uçak sanayisi ile öne çıkan şehir, 100 yıl sonra önemli bir finans ve teknoloji merkezi haline geldi. Günümüzde ise, dinamik araştırma ve geliştirmeyle desteklediği, dijital üretim, yüksek teknoloji, enerji verimliliği politikaları ve uçak mühendisliği ile birinci sınıf dünya standartlarında bir sanayi devi olarak öne çıkıyor.
2014 yılında İngiltere’de yaşanacak en iyi kent olmasıyla dikkat çeken Bristol’de nüfusun beşte biri 16 yaşının altında ve yarıya yakını (yüzde 43) yüksek öğretim düzeyinde eğitime sahip. Bristol nüfusu aynı zamanda 50 farklı ülkeden insanı, 45 dini inancı, 91 dili bünyesinde barındırıyor.
Gelişmiş sanayi şehri olarak öne çıkan liman kenti Bristol’un üçte biri yeşil alanlardan oluşuyor. İşlerine yürüyerek gidebilen Bristollüler’in yüzde 90’ı şehirde bulunan parklara ve yeşil alanlara 300 metre mesafede yaşıyor. Avrupa Yeşil Başkent Ödülü’nü Birleşik Krallık’ta ilk kez alan şehirde, 4 şehir çiftliği, 8 doğa koruma alanı ve 400’den fazla park alanı bulunuyor.
Enerji verimliliği ve karbon salınımı oranıyla Birleşik Krallık’ın en yeşil kentinde, 9 bin kişi düşük karbon ekonomisi sayesinde istihdam ediliyor.
İngiltere’nin ilk yeşil başkenti Bristol
Yaratıcı mimarisi, geniş yeşil alanları ve karbon salınımını azaltan politikasıyla İngiltere’nin ilk yeşil başkenti ünvanını almaya hak kazanan Bristol, kendi para birimine sahip. Bristol Pound’u kar amacı gütmeyen, kentteki ekonomik, sosyal, çevresel sürdürülebilirliği simgeleyen dünyanın en iyi gönüllülük esasına dayanan yerel finansal sistemlerinin başarılı örneklerinden. Başkent Londra hariç İngiltere’deki en iyi ekonomik performansa sahip şehir olan Bristol, İklim Değişikliğine Karşı Koruma ve Sürdürülebilirlik Stratejisi, 2026 Yerel Ulaşım Planı ile 2000 yılından beri şehirdeki çevresel şartları iyileştirmeye ve iklim değişikliğine şehrin katkısını azaltmaya çabalıyor.
Bristol’ün yapısal planlama yaklaşımı toplu taşıma ve bisiklet kullanım oranlarını yükselterek, özel araç kullanımını azaltmayı başardı. Bristol’de 16-74 yaş arasındaki 56 bine yakın insan işine bisikletle veya yürüyerek ulaşıyor; 2011 ölçümlerine göre, İngiltere ve Galler’deki en yüksek oran yüzde 17,6 ile Bristol’de. Elektrikli araçlarla ilgili olarak da yatırımlarına devam eden Bristol 100’ün üstünde şarj istasyonuyla karbon salınımının çevresel etkileriyle savaşmaya devam ediyor.
Avrupa için bir rol model olmaya çalışan Bristol, ulaşım iyileştirmeleri için 500 milyon Euro, 2020 yılına kadar yenilenebilir enerji yatırımları için ise 300 milyon Euro harcamayı planlıyor. 2005 yılından bu yana ekonomik olarak büyümeyi düzenli şekilde sürdüren Bristol, yapılan ölçümlerde karbon salınımını düzenli olarak azaltmayı başarmış durumda.
2030 yılına kadar dijital alanlarda ve düşük karbon salınımı sektöründe 17 bin yeni iş imkanı yaratarak Avrupa’nın düşük karbon salınımlı sanayi merkezi olma arzusunda olan şehir, 2012 yılında yeşil ekonomide yüzde 4.7 oranında büyüme kaydetti.
Avrupa Yeşil Başkent Ödülü’nü Birleşik Krallık’ta ilk kez alan şehirde, 4 şehir çiftliği, 8 doğa koruma alanı ve 400’den fazla park alanı bulunuyor.
Eko-yenileşim ve sürdürülebilir istihdam
Bristol Kent Meclisi, hareketleri inceleyen, karbondioksit salınımını haritalayan sürdürülebilir tedarik stratejisi Avrupa Birliği standartlarını dikkate alarak uyguluyor. Meclis yıllık sürdürülebilirlik raporu hazırlayarak çevresel hedeflere ne kadar ulaşıldığını değerlendiriyor. Aynı zamanda şehirdeki diğer kurumlar da çevresel faktörlerle ilgili kendi alanlarında raporlar yayınlıyorlar. Bu şekilde sanayinin çevreye etkileri kontrol altında tutulurken yeşil ekonomik büyüme güvence altına alınıyor.
Bu yeşil ekonomik büyüme çevresel olarak su kaynaklarının da iyi şekilde değerlendirilmesini gerektiriyor. Bu bağlamda kendi elektriğini üreten Bristol Atık Su Dönüşüm Tesisi, Avrupa’nın enerji verimliliği en yüksek tesislerden biri olarak öne çıkıyor. Bristol, nehrin ekolojik durumunu iyileştirme amacıyla Severn Nehri Yatağı Planı’na da katkıda bulunuyor.
Doğal hayatla iç içe bir kent hayatı
Doğal hayatı da içinde barındıran liman kenti Bristol, hem insanlara hem de doğaya faydalı olması için bir doğa ağı oluşturmaya çabalıyor. Liman kenti olmasının yanı sıra Bristol, çok işlevli yeşil alanlara sahip ve bu alanlar arasında kurduğu vahşi doğa ağı sayesinde geniş bir doğal park izlenimi veren bir sanayi şehri. Şehirdeki doğa ağı bağladığı doğa yalnızca vahşi hayatın ayakta kalmasını sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda insanların doğayla temas edebileceği parklar, bahçeler ve etkin ulaşım yollarıyla da etkileşimli kent hayatını destekliyor.
2026 yılına kadar, Doğal Koruma Alanı Girişimi dahilinde pozitife geçiş hedefleniyor. Geleceğe yönelik çalışmalar arasında şehrin daha da vahşi hayatla bütünleşmesi, aradaki boşluklarının tanımlanıp kapatılabilmesi için efor sarf ediliyor. Bu şekilde şehrin yüzde 27’si vahşi hayatın tam bir parçası haline gelecek. Daha önceden imara açılmış alanları da değerlendirmek isteyen Bristol, bu alanlarda konuşlandırabilecek her türlü yeni bitki örtüsü üzerine çalışıyor.
Kaliteli hava soluyan şehir
Birleşik Krallıktaki en kapsamlı hava kalite takip sistemini kullanan Bristol, hava kalitesinin ölçüm kalitesini artıracak birçok planla Hava Kalite Yönetim Alanı oluşturmuş durumda. Hava kirliliğinin en önemli sebeplerinden araç trafiğini azaltmak için harekete geçen Bristol, sürdürülebilir ulaşım araçlarını çeşitlendirerek şehir merkezinde trafik oranını azaltıp, daha az kirliliği teknolojileri devreye almayı hedefliyor. Şehirde hava kirliliği oranları internetten gerçek zamanlı olarak takip edilebiliyor.
Enerji verimliliği programıyla daha az enerji tüketimi
Bristol’deki 2005-2015 arası düşen enerji tüketimi yürürlükteki Enerji Verimliliği Programıyla sağlandı. Bu azalma oranları ulaşıma yüzde 11, ev kullanımına yüzde 21, endüstri ve iş kollarına ise yüzde 26 olarak yansıdı. İlk etapta ortaya konulan hedefin yüzde 10 olduğunu düşünürsek ortaya çıkan değerler gerçekten ilham verici. Birleşik Krallıktaki enerji verimliliği en yüksek yerel yönetim binalarını barındıran Bristol, bu noktalarda da 7 yıl içinde enerji tüketimini yüzde 28 azalttı.
Yenilebilir enerjide var olan hızlı ilerleme aynı zamanda kaynak çeşitliliği açısında da gelecek vadediyor. Bu teknolojiler arasında kıyı şeridindeki rüzgar enerjisi, güneş panelleri, atık biyogazı, güneş kaynaklı termal enerji ve kanalizasyon kaynaklı biyogaz bulunuyor. Sürekli yenileri eklenen yenilenebilir enerji projeleri yıllar içinde katlanarak arttı ve 2012 yılında 24MW seviyeye ulaştı. Bunun paralelinde enerji tasarruf programı da 2020 yılına kadar yüzde 25 daha fazla enerji verimliliği sağlamayı hedefliyor.
Son 10 yılda iş alanlarının yüzde 98 ve meskenlerin yüzde 94’ü şehir içi yeniden yapılanma planlarının ışığında, şehrin halihazırda iskanlı yerlerinde yüksek yoğunluklu mahallelerle oluşturuldu. Eski endüstriyel alanların ıslahı hem ulusal hükümet hem de Bristol tarafından desteklenerek temel altyapı planları ve finansmanında birlikte çalışıyorlar. Batı İngiltere Atık Stratejisiyle paralel olan Bristol İmar Planı ve Atık Stratejisi, son yıllarda geri dönüşüm ve katı atık sahalarının azaltılmasında, kalıntı atıkların ısıl işlem tesisiyle enerji olarak geri kazanımında ve atıkların sahadan alınmasında önemli pay sahibi oldu.
Yenilenebilir enerjide var olan hızlı ilerleme aynı zamanda kaynak çeşitliliği açısında da gelecek vadediyor.
Toplumun katılımıyla daha yeşil Bristol
Bristol’de yaşayanlar çevreye duyarlılar ve tahminlere göre 50 binin üzerinde kişi yeşil etkinliklerde bilfiil yer alıyor. Mahalle düzeyinde başlatılan iletişim sosyal medya ile vatandaşların yaşadıkları şehirdeki hayat kalitelerini artırmayla ilgili etkinliklere katılımlarını da sağlıyor. Çok kültürlü bir şehir olmasının yanında toplumsal girişimlerin de çeşitlilik kattığı Bristol, farklı uygulamalarla dikkat çekiyor. The Walled Garden (Duvarlı Bahçe) projesi ile yerel bir bilinirlik oluşturan şehir bu sayede şehir içinde sürdürülebilir biçimde üretilebilen besin maddeleri konusunda iyi bir iş başarıyor. Bu sadece otuz civarı toplum temelli girişimden bir tanesi.
Bristol Belediye Başkanı, şehrin çocuklar için de uygun bir ortam olduğunu vurguluyor ve şehirde yaşayan her ilkokul çağındaki çocuk şehrin ağaç örtüsünü ikiye katlama hedefine uygun biçimde bir ağaç dikmeye teşvik ediliyor. Bu şekilde çocukların çevre konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi hedefleniyor.