Buzullarda İnsan Kaynaklı Kirliliğin İlk İzleri Tespit Edildi
Peru’daki araştırmacılar hava kirliliğine dair ilk kanıtların bazılarını keşfettiler ve hazırladıkları rapor karbon salınımının buzulları eritme hızlandırma oranına dair yeni bilgiler ortaya koyuyor.
Buzullar ve Dağ Ekosistemleri Ulusal Araştırma Enstitüsü (INAIGEM) tarafından yayınlanan rapor, özellikle siyah karbonun buzulların erime hızı üzerinde doğrudan etkisi olduğunu gösteriyor.
INAIGEM Buzul Araştırmaları Yöneticisi Jesus Gomez Lopez konuyla ilgili olarak şöyle diyor: “Buzullar üzerinde biriken farklı siyah karbon kaynakları var, bunların bazısı tarımsal atıkların yanmasından kaynaklı, kontrolsüz yangınların sonucunda ortaya çıkıyor, araç filoları da bir diğer kaynak. Araştırmalar, büyük şehirlere yakın olan buzullarda siyah karbon yoğunluğunun daha yüksek olduğunu gösteriyor.”
1200 yıllık Quelccaya Buzulunda rastlanan ufak miktardaki kurşun ve cıvanın, İspanyol işgalinin ilk yıllarında açılan gümüş madenlerinden kaynaklı bir kirlilik olduğuna inanılıyor.
İklim değişikliği ve hava kirliliği ile sömürgecilik ve yerli nüfuslarla arazinin sömürülmesi arasında genellikle bir bağlantı oluyor.
Yapılan keşfe dair ilk çalışmaya katkıda bulunan Ohio Eyaletinden araştırmacı Paolo Gabrielli şöyle diyor: “İnkaların yaptığı metal işleri ve madencilik faaliyetlerin muhtemelen maden ocakları civarındaki çevre üzerinde yerel bir etkisi olmuştur. Oysa İspanyolların yaptığı madencilik çalışmalarının etkisi bütün Güney Amerika kıtası üzerinde görüldü.”
Kirliliğin evveliyatı etkileyici olsa da, araştırmacılar günümüzde bütün buzullarda insandan kaynaklı kirliliğin mevcut olduğunu söylüyorlar.
Ohio State Üniversitesinin yayınladığı raporda konuyla ilgili olarak belirtilenler şöyle: “Günümüzde insan kaynaklı atmosferik birikintinin tespit edilemediği herhangi bir buzul kütlesi kalmamıştır.”
Araştırmacılar ayrıca buzul erimesini azaltmak ve karbonu yerinde tutmak için yangınlardan, taşımacılıktan ve endüstriden kaynaklanan emisyonların azaltılması gerektiğini öne sürüyorlar. Hava kirliliği yüzlerce yıllık olsa da, günümüzdeki hava kirliliği düzeyine daha önce rastlanmadığına da dikkat çekiyorlar.