CTBUH Sürdürülebilir ve Sağlıklı Şehirleri Destekliyor
1969 yılında ABD’de kurulan Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), artan kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin, özellikle kitlesel kentleşme ve iklim değişikliğinin dünya çapında artan etkileri karşısında sürdürülebilir ve sağlıklı şehirlerin nasıl daha fazla destekleyebileceğini araştırıyor.
ABD’de 54 yıl önce kurulan Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), şehirlerin daha sürdürülebilir ve sağlıklı olması konusunda faaliyet gösteren dünyanın önde gelen kar amacı gütmeyen kuruluşlarından birisi. Yüksek binalar ve kentsel habitat alanında bilgi paylaşımı sağlayan, araştırma yapan, eğitimler veren, oluşturduğu küresel ağ ile daha yaşanabilir şehirler tasarlanması konusunda çalışmalar yapan CTBUH Türkiye temsilcisi İlayda Öner ile şehirler ve sürdürülebilirlik üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
CTBUH’nin misyonu ve hedefleri nedir? Kuruluşunuzun şehir planlaması ve kentsel habitat alanındaki rolünü açıklar mısınız?
1969 yılında ABD’de kurulan Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), artan kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin, özellikle kitlesel kentleşme ve iklim değişikliğinin dünya çapında artan etkileri karşısında nasıl daha sürdürülebilir ve sağlıklı şehirleri destekleyebileceğini araştıran, dünyanın önde gelen kar amacı gütmeyen kuruluşlarından birisidir. Temel misyonumuzu; yüksek binalar ve kentsel habitat alanında bilgi paylaşmak, araştırma yapmak, eğitim sağlamak ve küresel bir ağ oluşturarak şehirlerin sürdürülebilir ve yaşanabilir bir hale gelmesi için çalışmalar yapmak olarak özetleyebilirim.
Bu kapsamda yüksek binaların tasarımı, güvenliği, sürdürülebilirliği ve şehir planlamasındaki etkilerini anlamak, bu alanda bilgi paylaşmak, profesyonelleri eğitmek, sürdürülebilir şehirlerin inşasına katkıda bulunmak adına oldukça yoğun çalışmalar yürütüyoruz.
Yüksek binaların şehirlerdeki rolü hakkında düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Bu binaların kentsel sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini ele alabilir misiniz?
Yüksek binalar şehirlerde çok yönlü bir rol oynuyor. Kentsel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğinin yanında yaşam kalitesi üzerindeki etkilerinin de oldukça önemli olduğunu paylaşmak isterim. Göz önünde bulundurulması gereken bazı önemli noktalar şu şekilde sıralamak mümkün:
Kentsel Yoğunluk ve Arazi Kullanım Verimliliği: Yüksek binalar, şehirlerin daha küçük bir coğrafi alanda daha fazla nüfusa ve daha fazla ekonomik faaliyete ev sahipliği yapmasına olanak tanır. Bu, kentsel yayılmanın ve buna bağlı ormansızlaşma ve artan ulaşım emisyonları gibi çevresel etkilerin azaltılmasına yardımcı olur.
Enerji Verimliliği: Yüksek binalar, gelişmiş yalıtım, güneş panelleri ve akıllı bina sistemleri gibi enerji verimliliği sağlayan özelliklerle tasarlanabilir. Düzgün tasarlanıp işletildiklerinde, ölçek ekonomilerinden yararlandıkları için kişi başına düşen enerji açısından alçak yapılara göre daha verimli olabilirler.
Toplu Taşımaya Erişilebilirlik: Yüksek binalar genellikle toplu taşımaya daha iyi erişime sahip kentsel merkezlerde bulunur. Bu, insanları toplu taşıma kullanmaya teşvik ederek kişisel araçlara olan ihtiyacı azaltır ve sera gazı emisyonlarını azaltır.
Yeşil Bina Tasarımı: Birçok modern yüksek bina, yeşil çatılar, yağmur suyu toplama ve verimli HVAC sistemleri dahil olmak üzere yeşil bina uygulamalarını içermektedir. Bu özellikler enerji verimliliğini ve çevresel sürdürülebilirliği artırır.
Yaşam Kalitesi: Yüksek binalar, sakinlerin yaşam kalitesini artırabilecek muhteşem manzaralar sunabilir. Ayrıca ikonik silüetler yaratarak ve karma arazi kullanımlarını teşvik ederek canlı bir kentsel çevreye katkıda bulunurlar. Bu da daha ilginç ve dinamik şehir merkezlerine yol açabilir.
Uygun Fiyat ve Sosyal Eşitlik: Bazı durumlarda, yüksek binalar mülk değerlerini ve kira fiyatlarını artırabilir, düşük gelirli sakinlerin şehir merkezinde konut bulmasını zorlaştırabilir. Yüksek binalarda uygun fiyatlı konut seçeneklerinin sağlanmasına yönelik politikaların ve teşviklerin uygulanması büyük önem taşır.
Dayanıklılık: Aşırı hava olaylarına veya depremlere karşı daha savunmasız olabileceğinden, yüksek binaların iklim değişikliği ve doğal afetlere dayanıklılığı göz önünde bulundurularak tasarlanması gerekir.
Diğer yandan yüksek binalarla ilgili bazı zorlukların üstesinden gelmenin önemli olduğunu da belirtmek gerekiyor. Bunlar arasında gölgeleme, rüzgâr etkileri ve yüksek yapıların yakın çevresinde soğutma için enerji talebini artırabilecek “kentsel ısı adası” etkisi gibi potansiyel sorunlar yer alabilir.
Özetle yüksek binalar, iyi planlanıp sürdürülebilirlik ilkeleri göz önünde bulundurularak tasarlandığında kentsel sürdürülebilirliğe, enerji verimliliğine ve şehirlerdeki yaşam kalitesine olumlu katkılar sağlayabilir. Ancak potansiyel olumsuz etkilerin ele alınması ve bunların nüfusun tüm kesimlerine fayda sağlaması, kentsel planlama ve kalkınmanın önemli yönleridir. Her şehrin kendine özgü ihtiyaçları ve zorlukları bağlamında yoğunluk, sürdürülebilirlik ve yaşanabilirlik arasında bir denge kurmak oldukça önemlidir.
CTBUH, yüksek binaların tasarımı ve inşası konularında profesyoneller için kaynaklar sunuyor. Bu kaynakları ve hizmetleri açıklar mısınız?
CTBUH’in sunduğu kaynaklar, verilerin, raporların ve istatistiklerin yanı sıra iki milyondan fazla profesyoneli barındırdığı küresel ağ en önemli kaynaklarından biridir. Çok disiplinli bir endüstriyi bir araya getiren konseyimiz; yüksek bina tasarımıyla ilgili projeleri araştırmak için dünyanın dört bir yanındaki yüksek öğretim kurumlarıyla birlikte çalışmaktadır. Diğer yandan yüksek binaların planlanması, tasarımı ve inşaatının tüm yönleri üzerine çalışırken, en iyi ve en yeni uygulamalar hakkında bilgi paylaşıp, verileri takip ederek raporlamaktadır. Yani CTBUH, tüm ölçeklerde objektif araştırmalar gerçekleştirir ve yüksek binaların ve geleceğin şehirlerinin karşı karşıya olduğu kritik sorunları vurgulayan teknik kılavuzlar, teknik incelemeler, veri çalışmaları ve raporlar biçiminde bulguları dağıtır. Bu akademik yazıların, raporların ve verilerin büyük çoğunluğuna web sitemizden erişebilirsiniz.
YÜKSEK BİNALARLA İLGİLİ BAZI ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELMEK DE ÖNEMLİ. BUNLAR ARASINDA GÖLGELEME, RÜZGÂR ETKİLERİYLE YÜKSEK YAPILARIN YAKIN ÇEVRESİNDE SOĞUTMA İÇİN ENERJİ TALEBİNİ ARTIRABİLECEK “KENTSEL ISI ADASI” ETKİSİ GİBİ POTANSİYEL SORUNLAR YER ALABİLİR.
Bu araştırmaların dışında, kullanıcılara bir veri tabanı (Skyscrapercenter) sunarak burada yüksek binalar listesi ve bu binaların bir takım teknik özellikleri, hangi firmaların bu bina tasarım ve inşaatında görev aldığı ve hangi prensiplerin hangi firmalar tarafından yapıldığını belirtir. Bu veri tabanında bir başka konu da yer, yıl, materyal, fonksiyon, statü gibi birden çok filtrenin uygulanabileceği, kullanıcıyı yine bir veri havuzuna taşıyan bir arayüzde yer alır. Aynı zamanda bir harita üzerinden de bu verilere erişebilmek söz konusudur. Başka bir hizmet de buradaki yüksek binaların kriterlerinden bahsedilen kısmıdır. Uluslararası standartlara göre uzun bir binanın sınıflandırılması için buradan destek alınabilir. Bir hizmet de binaların ayrıcalıklarına göre farkındalığının sağlanmasıdır. Seçkin yüksek bina projelerini ve proje paydaşlarının sıkı çalışmasını onurlandırmak için oluşturulan Seçkin Binalar programı, sektördeki büyük başarıları yerinde somut bir sergi, tabela töreni ve önemli basın/medya kampanyası aracılığıyla ödüllendiriyor.
Seçkin Binalar unvanları, bir binanın yükseklik kayıtları, ayırt edici bir alan veya karakteristik gibi ayırt edici özelliklerini veya CTBUH Ödül Programı aracılığıyla kazanılan ödülleri yansıtacak şekilde verilir.
Kentsel alanlardaki nüfus artışıyla başa çıkmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için yüksek binaların rolü nedir?
Nüfus artışı, büyük şehirlere yönelim ve gelişen sosyal imkanlar, büyük metropol bölgelerde yoğun nüfuslu yerleşimleri artırıyor. Konsey olarak artan kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin, özellikle kitlesel kentleşme ve iklim değişikliğinin dünya çapında artan etkileri karşısında nasıl daha sürdürülebilir ve sağlıklı şehirleri destekleyebileceğini araştırıyoruz. Yüksek binalar, sınırlı arazi alanlarını daha etkin bir şekilde kullanarak kentsel yoğunluğu artırır ve altyapı kaynaklarının daha etkili bir şekilde kullanılmasına olanak tanır. Bu, trafik sıkışıklığını azaltır, toplu taşıma sistemlerine daha kolay erişim sağlar ve enerji tasarrufuna katkıda bulunur. Ayrıca, yüksek binaların yeşil tasarım ve enerji verimliliği standartlarına uygun olarak inşa edilmesi, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için önemlidir. Ancak, bu binaların planlama ve tasarımı, insan yaşam kalitesini göz önünde bulundurmalıdır. Sınırlı arazilerin yüksek binalar inşa ederek verimli kullanılması ile daha fazla kamusal ve yeşil alanların oluşturulabilir, böylece insanların açık hava etkinliklerine ve dinlenmeye erişimini dolaylı şekilde artırabilir. Yüksek binaların dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde inşa edilmesi, kentsel alanlardaki nüfus artışının getirdiği zorlukları ele almak ve daha yaşanabilir şehirler inşa etmek için önemli bir adımdır.
Yüksek bina tasarımında sürdürülebilirlikle ilgili en son gelişmeleri ve en iyi uygulamaları nasıl destekliyorsunuz?
Kaynaklarımızı incelediğimizde sürdürülebilirlikle ilgili tam 311 adet makale bulunuyor ki bu rakam konuya ne kadar önem verdiğimizi vurgular nitelikte. Gerçekleştirdiğimiz konferanslar, tamamladığımız araştırmalar ile sürdürülebilirliğin önemini sektör liderlerine aktarmaya çalışıyoruz. Mimarlara, tasarımcılara, mühendislere ve diğer paydaşlara elimizden geldiğince bilgi ve rehberlik sağlayarak yüksek bina tasarımında sürdürülebilirlikteki en son gelişmeleri ve en iyi uygulamaları destekliyoruz. Bu, sürdürülebilir tasarım ilkeleri, enerji tasarruflu teknolojiler ve malzemelere ilişkin iç görülerin sunulmasının yanı sıra mevzuata uygunluk, çevresel etki değerlendirmesi ve dayanıklılık stratejilerine ilişkin rehberlik de içeriyor. Ayrıca kullanıcıları sürdürülebilir tasarımda ortaya çıkan trendler ve yenilikler hakkında bilgilendiriyor ve sürdürülebilirlik önlemlerinin maliyet etkinliğinin değerlendirilmesine yardımcı oluyoruz. Ek olarak, arzu eden kullanıcıları ilgili kaynaklarla, araştırma kurumlarıyla, endüstri kuruluşlarıyla ve alanındaki uzmanlarla buluşturarak bilgi paylaşımını ve iş birliğini kolaylaştırabildiğimize inanıyorum. Bu noktada değerli bilgiler ve temel anlayış sunabilsek de, pratik uygulama ve uzmanlığa en iyi şekilde ulaşmak için, sürdürülebilir yüksek bina tasarımında uzmanlaşmış profesyoneller ve kuruluşlarla iş birliği yapılması gerektiğini düşünüyorum.
MİMARLARA, TASARIMCILARA, MÜHENDİSLERE VE DİĞER PAYDAŞLARA ELİMİZDEN GELDİĞİNCE BİLGİ VE REHBERLİK SAĞLAYARAK YÜKSEK BİNA TASARIMINDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTEKİ EN SON GELİŞMELERİ VE EN İYİ UYGULAMALARI DESTEKLİYORUZ.
Yüksek binaların depreme dayanıklılığı ve diğer doğal afetlere karşı güvenliği konularında neler yapılıyor? Bu konuda çözümler hakkında bilgi verir misiniz?
Yüksek binaların depreme dayanıklılığının ve doğal afetlere karşı genel güvenliğinin artırılması çok yönlü bir yaklaşımı içeriyor. Buna sismik tasarım ve mühendislik teknikleri, sıkı bina kuralları ve düzenlemeleri, eski yapıların güçlendirilmesi, acil durum tahliye planları, gelişmiş uyarı sistemleri, dayanıklı yapı malzemeleri, kapsamlı afet hazırlığı, devam eden sismik izleme ve araştırma, halkın eğitimi ve farkındalığı ve iki ülke arasındaki işbirlikçi çalışmalar da dahildir. Depreme yatkın bölgelerdeki yüksek binalar, sismik kuvvetleri absorbe edebilecek ve dağıtabilecek yapısal sistemlerle tasarlanırken, hükümetler güvenlik standartlarına uygunluğu sağlamak için sıkı inşaat kuralları uyguluyor. Eski binaların güçlendirilmesi ve acil durum tahliye planlarının sürdürülmesi esas alınıyor. Malzeme bilimindeki ilerlemeler dayanıklılığın artırılmasına katkıda bulunuyor ve halkın eğitimi ve bilinçlendirme kampanyaları bina sakinlerinin hazırlıklı olmasını sağlıyor. Mimarlar, mühendisler, devlet kurumları ve afet müdahale kuruluşları arasındaki iş birliği, kapsamlı güvenlik önlemlerinin anahtarıdır.
Yüksek bina projelerinin kentsel peyzajı ve çevreyi nasıl etkilediği konusunda görüşlerinizi paylaşır mısınız?
Yüksek katlı bina projelerinin kentsel peyzaj ve çevre üzerinde çok yönlü etkisi vardır. Bir yandan kentsel yoğunluğu teşvik edebilir, yeşil alanları koruyabilir ve toplu taşıma erişilebilirliğini artırabilirler. Sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlandıklarında enerji tüketimini azaltabilir ve ekonomik itici güç olarak hizmet edebilirler. Ancak bu projelerin şehrin görsel karakterini değiştirmesi, trafik sıkışıklığına neden olması ve mikro iklimi etkileyen gölgeler oluşturması gibi olumsuz etkileri de olabilir. Ayrıca inşaat sırasında artan kaynak tüketimi, potansiyel soylulaştırma ve afete yatkın bölgelerdeki güvenlik endişelerinin de ele alınması gerekir. Dezavantajları azaltırken faydalarını artırmanın anahtarı, uyumlu, dayanıklı ve çevresel açıdan sorumlu bir kentsel peyzajı hedefleyen; kapsamlı kentsel planlama, sıkı düzenlemeler, sürdürülebilir tasarım ve topluluk katılımında yatmaktadır.
CTBUH’nin yüksek bina inşaatı ve tasarımıyla ilgili dünya genelindeki iş birliği ve projeleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH) ve Illinois Teknoloji Enstitüsü (IIT), dikey şehircilik yoluyla insani, eşitlikçi, sağlıklı kent merkezleri yaratarak şehirlerin insanların gelişebileceği yerler olmasını sağlamak için birlikte çalışan seçkin bir geçmişe sahip. İlişkimizin bir sonucu olarak IIT ve CTBUH, dünyanın özellikle yüksek binalara odaklanan ilk çok disiplinli Yüksek Binalar ve Dikey Şehircilik
Yüksek Lisans programını (M.TBVU) başlatmak için ortaklık kurdu. Bu program aracılığıyla IIT ve CTBUH, öğrencilere geleceğin toplumları için olumlu, sürdürülebilir sonuçlar yaratmak amacıyla uzmanlık geliştirme konusunda benzeri görülmemiş bir fırsat sunuyor.
YÜKSEK KATLI BİNA PROJELERİNİN KENTSEL PEYZAJ VE ÇEVRE ÜZERİNDE ÇOK YÖNLÜ ETKİSİ VARDIR. BİR YANDAN KENTSEL YOĞUNLUĞU TEŞVİK EDEBİLİR, YEŞİL ALANLARI KORUYABİLİR VE TOPLU TAŞIMA ERİŞEBİLİRLİĞİNİ ARTIRABİLİRLER.
Yüksek binaların gelecekteki tasarım trendleri nelerdir ve CTBUH, bu trendleri nasıl takip ediyor?
CTBUH, yüksek binalara yönelik gelecekteki tasarım trendlerini aktif olarak takip ediyor ve destekliyor. Yüksek binalara yönelik ortaya çıkan tasarım trendlerinden bazılarını şu şekilde sıralanabilir:
Sürdürülebilirlik: Sürdürülebilir tasarım, yüksek bina inşaatında temel bir trenddir. Buna enerji verimli sistemler, yenilenebilir enerji entegrasyonu, yeşil çatılar ve geri dönüştürülmüş veya yerel kaynaklı malzemelerin kullanımı gibi özellikler dahildir. CTBUH, araştırmalar, yayınlar ve yıllık ödüller aracılığıyla sürdürülebilir tasarım uygulamalarını aktif olarak desteklemektedir.
Biyofilik Tasarım: İç mekan bitkileri, doğal ışık ve doğal havalandırma gibi doğal unsurların yüksek binalara dahil edilmesi önem kazanmaktadır. Biyofilik tasarım, bina sakinlerinin refahını ve doğayla bağlarını geliştirebilir ve CTBUH bu ilkelerin entegrasyonunu teşvik eder.
Karma Kullanımlı Geliştirme: Konut, ticari ve rekreasyon alanlarını birleştiren yüksek binalar giderek daha yaygın hale geliyor. Bu trend, uzun yolculuk ihtiyacını azaltmayı ve bir bina içinde topluluk duygusunu geliştirmeyi amaçlıyor. CTBUH, karma kullanımlı geliştirmenin yararları hakkında kaynak ve bilgi sağlar.
Yenilikçi Cepheler: Gelişmiş yalıtım, gölgeleme ve estetik sunan gelişmiş cephe teknolojileri, yüksek bina tasarımında popüler hale geliyor. CTBUH, bu yenilikleri araştırma ve konferanslar aracılığıyla güncel tutuyor.
Uyarlanabilir Yeniden Kullanım: Şehirler tarihi yapıları korumaya ve atıkları azaltmaya çalışırken, mevcut yüksek binaların uyarlanabilir yeniden kullanımı büyüyen bir trend. CTBUH, ikonik yapıların korunmasını ve eski binaların modern ihtiyaçlar için işlevsel alanlara dönüştürülmesini savunarak bu eğilimi desteklemektedir.
Dayanıklılık: Doğal afetlerin sıklığının arttığı göz önüne alındığında, yüksek binalar dayanıklılık odaklı tasarlanıyor. Buna depreme dayanıklı yapılar, kasırgalara dayanıklı tasarımlar ve temel hizmetlerde yedeklilik dahildir. CTBUH, dayanıklı yüksek bina tasarımına yönelik en iyi uygulamalara dair bilgiler sunuyor.
Topluluk Alanları: Yüksek binalar, topluluk ve halkın katılımı duygusu yaratmak için kamu bahçeleri, gözlem terasları ve kültür merkezleri gibi topluluk alanlarını birleştiriyor. Araştırmalarında ve etkinliklerinde bu alanların önemini vurguluyor.
Akıllı Bina Teknolojileri: Bina yönetimini ve bina sakinlerinin konforunu iyileştirmek için teknolojinin entegrasyonu önemli bir trend. CTBUH, akıllı sistemlerin kullanımını ve bunların yüksek bina tasarımı ve performansı üzerindeki etkisini araştırıyor.
CTBUH, araştırmaları, yayınları, konferansları ve endüstri ortaklıkları aracılığıyla bu trendleri takip etmektedir. Organizasyon, yüksek bina endüstrisindeki mimarlar, mühendisler, geliştiriciler ve diğer paydaşlar arasında bilgi ve en iyi uygulamaların paylaşılması için bir platform sağlıyor. CTBUH’un yüksek binalar, yıllık ödüller ve araştırma girişimlerinden oluşan kapsamlı veri tabanı, yüksek binaların ve kentsel yaşam alanlarının geleceğini şekillendiren tasarım trendleri ve yenilikleri konusunda bilgi sağlamaya yardımcı olur.
DOĞAL AFETLERİN SIKLIĞININ ARTTIĞI GÖZ ÖNÜNE ALINDIĞINDA, YÜKSEK BİNALAR DAYANIKLILIK ODAKLI TASARLANIYOR. BUNA DEPREME DAYANIKLI YAPILAR, KASIRGALARA DAYANIKLI TASARIMLAR VE TEMEL HİZMETLERDE YEDEKLİLİK DAHİLDİR.
Yüksek binalar ve kentsel habitat konusundaki çalışmalarınızın, farklı kültürler ve coğrafyalar için nasıl özelleştirildiğini açıklar mısınız?
Yüksek bina ve kentsel yaşam alanı tasarımlarının farklı kültürler ve coğrafyalar için özelleştirilmesi, kültürel hassasiyetleri, çevresel koşulları, mevzuata uygunluğu, topluluk katılımını, sürdürülebilirliği, işlevsel gereklilikleri ve iklim duyarlılığını dikkate alan incelikli bir yaklaşımı içerir. Mimarlar ve tasarımcılar, kültüre uygun mimari unsurları bir araya getirerek tasarımlarını yerel estetik ve tercihlere uygun hale getiriyor. Tasarım ve inşaatta iklim koşulları ve doğal afetler gibi çevresel faktörleri de dikkate alıyorlar. Yerel inşaat kurallarına ve düzenlemelerine uyumun yanı sıra yerel sakinlerin ihtiyaçlarının ve isteklerinin dahil edilmesini sağlayan topluluk katılımı uygulamaları da çok önemlidir. Ayrıca sürdürülebilirlik uygulamaları yerel koşullara ve kaynaklara göre şekillendirilmekte ve yüksek binaların işlevsel kullanımı bölgeye göre farklılık gösterebilmektedir. Bu yaklaşım, yüksek binaların küresel güvenlik ve sürdürülebilirlik standartlarına bağlı kalarak, içinde bulundukları kültürel ve coğrafi bağlamları iyileştirmelerine yardımcı olur.