Dünya Yeşil Binalar Konseyi’nden Kentlere Liderlik Ödülü

22 şehrin katıldığı yarışmada San Francisco, Mexico City, Birmingham, New York, Singapur ve Tokyo belediyeleri ödüle layık görüldü. Lider Belediyeler Ödülü’nün sahipleri, 5 Aralık tarihinde Durban’da gerçekleştirilen COP 17 etkinliği kapsamında açıklandı. WGBC, ICLEI ve UN-Habitat ortaklığıyla gerçekleşen yarışmada En İyi Yeşil Bina Politikası, Yerel İklim Hareketi, Kent Renovasyonu, Bölgesel Liderlik, Endüstri Dönüşümü ve Çığır Açan Politika alanlarında lider şehirlere ödüller verildi. Ödül alan belediyelerin diğer belediyelere ilham vermesi amaçlanırken aynı zamanda belediyeler arasında paylaşım sağlanması, yeşil bina politikaları ve karbon emisyonunun azaltılması gibi konularda da gelişme sağlanması hedeflendi.

Yarışmaya katılan kent yönetimleri beş başlık altında değerlendirildi. Başlıkların ilki olan "endüstrinin dönüşümünde yapılan girişimlerin etkinliği"nde, oluşturulan politikaların ne kadar geniş kapsamlı oldukları ve endüstrideki değişimin uzun vadede teşvik edilmesi değerlendirildi.

İkinci kriter "girişimlerin mali-etkinliği", ilk maliyetin yaşam boyu değeri ve diğer mali-etkinliğinin analizi yapıldı. Aynı zamanda politikaların diğer uzun vadeli finansal yararları değerlendirilmeye alındı.

Bir diğer kriter olan "emisyon azaltım ölçeği" kapsamında politikaların çevresel yararları, etkilediği alanlardaki toplumlara yararı ve yapılı çevrede iklim değişikliğini azaltmadaki başarısı değerlendirildi.

Dördüncü değerlendirme başlığı ise "inovasyon ve çevresel liderlik göstergeleri" idi. Bu kriter altında kullanılan yeni ve inovatif ortaklıklar, mekanizmalar ve/veya yeşil binalarda, iklimde ve enerji politikalarında elde edilecek somut yararlar incelendi.

Son kriter olan "başka bölgelere uyumluluğu ve tekrarlanabilirliği" konusunda, sürdürülebilir kent stratejilerini ölçeklendirebilmek için işbirliği, ortaklık ve bilgi paylaşımı alanlarında gösterilen çabalar değerlendirildi. WGBC CEO'su Jane Henley seçilen belediyelerin diğer şehirlere de örnek ve ilham teşkil etmesi, benzer dönüşümlerin hayata geçmesini umduklarını belirtti.

Yerel İklim Hareketi Lideri Ödülü

En İyi Yeşil Bina Politikası San FrancIsco, ABD

San Francisco Belediyesi uygulamaya geçirdiği Yeşil Bina Yönetmeliği sayesinde En iyi Yeşil Bina Politikası ödülünü almaya layık görüldü. Yönetmeliğin yapılı çevreye yaklaşım politikası ABD’deki en kapsamlı, katı ve iddialı içeriğe sahip. Yönetmeliğe göre işlevi ve boyutu önemli olmaksızın yeni yapılacak her yapı belirli kaideleri yerine getirmek zorunda. Bunların bazıları şu şekilde sıralanıyor; Kaliforniya Yeşil Bina Standart Kodu’na (CALGreen) uyumlu olması, Kaliforniya Enerji Standardı 24. Yönetmeliği’ni (2008) en az %15 oranında sağlanması, sel suyu yönetimi standartlarını uygulanması, inşaat ve yıkım atıklarının en az %65 oranında geri dönüştürülmesi. San Francisco Valisi Ed Lee, 21. yüzyılın gerekliliği olan çevrenin korunmasını, halkın refahının ve halk sağlığının sağlanmasını, Yeşil Bina Yönetmeliği ile sağladıklarını belirtiyor.

Yönetmelikte ayrıca yeni ticari yapıların ve 2,300 m2’den büyük diğer yapıların da LEED Silver standartlarına uygun olma şartı aranırken bu durumun 2012 yılı içinde LEED Gold’a yükseltileceği belirtiliyor. Yapılacak yeni konutların ise LEED veya Kaliforniya GreenPoint Değerlendirmesi standartlarını sağlaması gerekiyor. Bütün belediye yapılarına LEED Gold sertifikası alma zorunluluğu getirilirken, diğer yapılarda talep edilen standartlara sahip olunması yeterli olup sertifika alma zorunluluğu bulunmuyor.

Mevcut yapı stoğunun performansı da çeşitli yöntemlerle denetleniyor. 930 m2’den büyük ticari yapılar her beş yılda bir kapsamlı enerji denetimine tabi tutuluyor. Geri dönüşüm ve kompostlama yapılması zorunlu hale getirilirken su verimli renovasyonların yapılması teşvik ediliyor. Ayrıca her yıl düzenli olarak enerji etiketlerinin kamuya ifşa edilmesi gerekiyor. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği ilk on yılda mevcut yapıların iyileştirilmesinde harcanan 612 milyon dolar, enerji alanında sağlanan tasaruflar ve denetimler sayesinde yatırım maliyetinin üzerinde kazanç sağlandığı belirtiliyor.

Bireysel konut sahiplerinin sürdürülebilir uygulamaları gerçekleştirebilmeleri için ise San Francisco Belediye’si GreenFinanceSF PACE (Emlak Vergili Temiz Enerji) finansal teşvik programını hayata geçiriyor. Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve su verimli yenilemeleri finansmanı için toplam 100 milyon dolar kapasiteli kredi destek programından yararlanan konut sahipleri, belediyeden aldıkları krediyi, emlak vergilerine ek bir ödenek olarak geri ödüyor. Bu programın dışında ayrıca enerji verimliliği ve solar enerji indirim programları da belediye tarafından bireysel kullanıcıya sunuluyor.

San Francisco’da sera gazı salımının %56’sından yapı inşaatı ve işletimi sorumlu. Bu yapıların yarısından çoğunu ticari yapılar oluşturuyor. 800,000 nüfuslu kentte, Yeşil Bina Yönetmeliği sayesinde yeni yapılarda yılda 60,000 ton CO2 salımı azaltımı sağlanırken, mevcut yapı stoğundaki iyileştirmelerde 70,800 tonluk CO2 salımı azaltımı sağlandı.

Mexico City, Meksika

Mexico City, 2008 yılında oluşturulan İklim Hareket Planı (CAP) ile 2012 yılında kentin CO2 salımında 7 milyon ton’luk yani toplam %12’lik bir azalma sağlanmasını amaçlıyor. Yürürlüğe giren bu politikanın etki alanlarının konutları, ticari yapıları, belediye yapılarını, metro duraklarını, kamu parklarını ve ulaşımı kapsaması hedefleniyor.

Belediye ve özel sektörün işbirliğiyle ortaya çıkan CAP politikası enerji ve su tasarrufu, ulaşım, atık yönetimi ve tekrardan ağaçlandırma konularına odaklanan 44 maddeden oluşuyor. Oluşturulan iklim hareket planında yapı sektörüne yönelik beş madde yer alıyor.

- “Sürdürülebilir Konut Programı”nın hedefi 32,500 konutun solar kolektörler, enerji ve su tasarrufu sistemleri, bitkilerde atık su değerlendirilmesi gibi yeşil bina kriterlerinin uygulanmasını sağlamak.

- “Verimli Konut Aydınlatma Programı” özellikle mevcut yapılarda aydınlatmanın verimliliğini hedefliyor. Program, 10 milyon adet kompak florasan ampul dağıtarak akkor telli ampullerle değiştirilmesini, böylece CO2 salımında 270,000 tonluk tasarruf sağlanması planlanıyor.

- “Sürdürülebilir Yapı Programı” (PCES), ticari ve konut yapılarında bir sertifika aracı olarak işlev görecek. Bu programdan yararlanan ve sertifika alan yapılarda vergi indirimi sağlanırken, 25,000 ton CO2 salımının önlenmesi ön görülüyor.

- “Yenilenebilir Enerji Programı” belediye yapılarında solar enerji kullanımını teşvik ederken, CO2 salımında 25,000 tonluk bir düşüş sağlanmasını amaçlıyor.

- Yapıları ilgilendiren son madde “Çatı Bitkilendirme Programı” ise mahalleleri hedefleyerek yaklaşık 30,000 m2’nin yeşil çatıya dönüşmesi için oluşturuldu.

CAP’ın birçok maddesi içerdiği farklı bileşenler ve yan faydaları ile su tasarrufu ve sel suyu akışı minimize edilmesi gibi imkanlar sağlıyor. CAP ayrıca “ECOBICI” isimli programı ile kent içinde halkı bisiklet kullanmaya teşvik etmeye ve otomobillere bağımlılığını en aza indirgemeyi amaçlıyor. Bu program sayesinde kentte bisiklet kullananların %40 oranında arttığı gözlemlendi.

Programların çoğu gönüllülük sistemiyle yürütülüyor ve bir çoğu vergi indirimiyle teşvik ediliyor, fakat bütün belediye yapıları CAP yönetmeliklerini yerine getirmekle yükümlüler.

Kent Rezervasyon Ödülü

Birmingham, İngiltere

Birmingham Kent Konseyi tarafından oluşturulan “Enerji Tasarruf Programı” önümüzdeki 15 yıl içinde yaklaşık 200,000 yapıda 1.5 milyar pound tutarında yeşil renovasyonun yapılmasını hedefliyor.

Programın ilk aşamasında (2012-2015)15,000 konut ve 40 kamu yapısında enerji verimli iyileştirilmelerin yapılması hedefleniyor. Bu aşamadan sonra programın kapsamı genişletilerek 2026 yılına kadar 60,000 konutun ve 1,000 konut olmayan yapının iyileştirilmesi gerçekleştirilecek. Uzun vadede bütün Batı Midland bölgesinde 100,000 konutta ve 1,500 konut olmayan yapıda sürdürülebilir dönüşümler yapılması planlanıyor.

Program, hükümetin “Green Deal” finans mekanizması insiyatifinde ilerleyecek. Böylece ev sahiplerinin enerji verimli uygulamaları gerçekleştirirken yaptığı harcamaların, enerji faturalarına yansıtılarak geri ödenmesi sağlanacak.

Programın ilk aşama maliyetinin yaklaşık 100 milyon pound olacağı öngörülüyor. Birmingham Şehir Konseyi, kamu sektörü kredi alımı aracılığıyla toplam 75 milyon poundluk finansal destek sağlarken, 25 milyon poundluk açığı ise Energy Company Obligation'dan (ECO) gelecek destek sağlayacak. Sürecin bir sonraki aşamasında 1.4 trilyon poundluk maliyetin yine ECO'dan gelecek destek ve özel sektör ile finanse edilmesi planlanıyor.

Yapılacak renovasyonlarla konutlarda enerji harcamalarının düşürülmesi amaçlanıyor. Buna göre örneğin gelirinin yüzde 10'undan fazlasını enerjiye harcayan ev sahiplerinin, yapacakları renovasyonlarla harcamalarını yüzde 10’un altına düşürmeleri hedefleniyor. Yenilenebilir enerji ve ısı teknolojilerinin uygulanacağı projelerde yakıt tasarrufunun maksimuma çıkarılması amaçlanıyor.

Program sayesinde tasarımdan uygulamaya birçok alanda yaklaşık 60,000 "yeşil" istihdam yaratılacağı öngörülüyor.

Program kapsamında konutlarda gerçekleştirilecek iyileştirmelerle 2020 yılına kadar CO2 salımında yaklaşık 84,000 ton'luk düşüş olması bekleniyor. Konut olmayan yapılarda ise bu oranın 189,000 ton olması öngörülüyor.

Bölgesel Liderlik Ödülü

Singapur, SİNGAPUR

Singapur Yapı ve İnşaat Kurumu’nun (Building and Construction Authority - BCA) oluşturduğu Yeşil Bina Masterplanı, yapılar için minimum çevresel kriterlerin sağlanmasını, özel sektörün yeşil binaya teşvik edilmesini, çevresel sürdürülebilirlik üzerine araşırma ve geliştirmelerin desteklenmesini amaçlıyor.

BCA'nın Masterplan'ının bir parçası olarak oluşturduğu Green Mark değerlendirme sisteminin amacı; hem mevcut hem de yeni yapılacak yapılarda çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması için bir araç olması. Yapıların yanı sıra Green Mark açık kamu alanları ve parklar içinde bir değerlendirme sistemi oluşturarak Singapur'un sürdürülebilirlik hedeflerini ileriye taşıdı. Green Mark değerlendirmesi özel sektör için isteğe bağlı iken mevcut ve yeni kamu yapıları için ise zorunlu.

BCA özel sektörü yeşil bina uygulamalarına teşvik etmek için "Gross Floor Area" programını hayata geçirdi. Program kapsamında kurum Green Mark Platinum ve Gold Plus sertifikalarını almalarına aracı oluyor. Green Mark bina projeleri 2005 yılında 17 proje yani toplam 1.09 milyon

m2'den, 840 projeye yani toplam 18.6 milyar m2'ye yükseldi.Singapur, 2030 yılına kadar yapı stoğunun %80'inin Green Mark sertifikalı olmasını hedefliyor. %25-35 oranında enerji tasarufu sağlanırken yıllık yaklaşık 1 trilyon dolar maddi kazanç sağlanması öngörülüyor.

Projelerde yüksek ilk yatırım maliyeti sorunlarını aşmak amacıyla BCA, Yapı Güçlendirme Enerji Verimliliği Finansmanı (Building Retrofit Energy Efficiency Financing - BREEF) programını hayata geçirdi. Program finansal kuruluşlar, bina sahipleri ve enerji şirketleri için kredi teşvik programları ile yapı renovasyonlarını destekliyor.

Bütün bu uygulamalara ek olarak Singapur hükümeti özel sektör için 145 milyon dolarlık bir bütçenin ayırdı. Ayrıca yarım milyar dolarlık bir bütçe de mevcut kamu yapılarının iyileştirilmesinde kullanılması amaçlanıyor.

Endüstri Dönüşüm Ödülü

New York, ABD

Daha Yeşil, Daha Büyük Yapılar Planı (Greener, Greater Buildings Plan - GGBP), ABD'de en kapsamlı enerji verimliliği politikalarından biri olarak New York şehrinde 2009 Aralık ayında uygulanmaya başladı. Planın hedefi; kentin karbon salımının %45'inden sorumlu olan mevcut büyük yapı stoğu.

GGBP dört yasa ve iki tamamlayıcı bileşenden oluşuyor. Kanunun birinci maddesinde, New York eyaleti için var olan enerji kanunu standartlarının, New York şehrinde uygulanabilirliğini geliştirmek amacıyla yeni bir enerji renovasyon politikası oluşturulması yer alıyor.

İkinci kanuna göre ise; yapı sahiplerinin yıllık harcamalarını kamuya açıklaması zorunluluğu getirliyor. Böylece enerji

ve su kullanımı verilerinde saydamlık politikası sağlanırken piyasada hem alıcılar hem de satıcılar için değerli bilgiler paylaşıma açılmış oluyor.

Üçüncü kanun, büyük yapılarda her on yılda bir enerji kontrol ve düzenleme yapılmasını gerektiriyor.

Dördüncü kanun ise konut olmayan yapılarda aydınlatmaların iyileştirilmesini, büyük ve konut olmayan yapılarda kiracıların enerji kullanımıyla ilgili bilgilendirmesini zorunlu kılıyor.

Yasaların yanı sıra planın diğer iki ek bileşenin amacı; gayrimenkul sektörünün bu düzenlemelere uymalarını sağlamak. Bileşenlerden biri eğitimli iş gücünün yaratılmasına odaklanıyor. İkincisi ise New York federal teşvik fonu aracılığıyla enerji iyileştirmelerine fon sağlamak için yenilikçi bir enerji verimliliği finansman işbirliği oluşturulmasını kapsıyor.

GGBP'nin büyük bir bölümü enerji şeffaflığı ile ilgili. Ama maliyet-etkin olmasından ve bina sahiplerine hızlıca tasaruf yapmalarını sağlamasından dolayı, aydınlatma iyileştirmeleri ve retro-commissioning* de zorunlu kılınıyor. Bütün bu ufak uygulamalar kent ölçeğinde toplandığında çok büyük bir tasarruf tablosu ortaya çıkarıyor. GGBP 5.2 milyar dolara mal olurken 12.2 milyar dolarlık bir tasaruf sağlaması öngörülüyor.

2011 yılında New York belediyesi tarafından New York Şehri Enerji Verimliliği Kurumu (NYCEEC) hayata geçirildi. Kurum enerji verimliliği projelerini finanse etmek, vergilendirme ve kredi alımı faydalarının kapsamlı bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla kuruldu. NYCEEC, Federal Amerika Kalkınma ve Yeniden Yatırım Yapma Eylemi (Amerikan Recovery and Reinvestment Act - ARRA) bütçesinden 37 milyon dolar, kredilere dayanak olarak kullanacak.

2009 yılında 50.8 milyon ton olan sera gazı salımının, 2030 yılında en az %5.3 oranında azalma sağlanması planlanıyor. GGBP planına göre yapı ilişkili enerji denetleme, işletme, aydınlatma ve ekipman tedariği alanlarında 17,800 istihdam oluşması tahmin ediliyor.

Çığır Açan Politika Ödülü

Tokyo, Japonya

Büyük ticari ve endüstriyel yapıların CO2 salımlarını azaltmak amacıyla yürürlüğe giren dünyadaki ilk karbon takas tasarısı olan Tokyo Cap-and-Trade programı, 2019 yılına kadar 1,300 adet ticari ofis, kamu yapısı, okul ve hastane yapısını kapsayarak CO2 salımında 13 milyon tonluk bir düşüş sağlamayı planlıyor.

Tokyo'da CO2 salımının %40'ından yapılar sorumluyken, bu oranın yarısından sadece ticari ve endüstriyel yapılar sorumlu. Geliştirilen Cap-and-Trade politikası ile kapsama alanına giren binalara iki seçenek sunuluyor. Birincisi enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji uygulamalarıyla gerekli azaltımları sağlamak, ikincisi diğer yapılardan ofset kredileri satın almak.

Çok kiracılı yapılarda emisyon azaltımı bütün binanın toplam değeri üzerinden hesaplanıyor ve mülk sahipleri sorumlu tutuluyor. Yapılarda yapılacak emisyon azaltımı uygulamalarında kiracılarında işbirliği yapma zorunluluğu bulunuyor.

Genellikle enerji verimliliği ölçüleri kiracılar tarafından mülk sahiplerine bırakılırken, Tokyo'daki yeni düzenlemeyle kiracılarla yapı sahiplerinin iş birliği yapması teşvik ediliyor. Böylece iklim değişimi konularında kamu bilincinin oluşturulması amaçlanıyor.

Program politikasının bir diğer zorunluluğu olan yapı bilgilerinin ve emisyon değerlerinin halka sunulması "Yeşil Etiketlendirme Programı" ve "Enerji Sertifikalandırma Programı" gibi Tokyo Metropolitan politikaları tarafından da destekleniyor.

CO2 salımını düşürmeyi amaçlayan politikaların yanı sıra su tasarrufu, yağmur suyu kullanımı, sel suyu azatlım sistemleri, yeşil çatı, yeşil alan eklenmesi ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı gibi uygulamalar da teşvik ediliyor. Cap-and-Trade Programı daha şimdiden Asya'da komşu hükümetler tarafından örnek alınmaya başlandı.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)