Enerji Tasarrufunda Hangi Yeşil Bina Standardı Daha Etkin?

Dr.Kağan Ceylan, İnşaat Mühendisi

BREEAM / LEED

Rusya Federasyonu’nda yürürlüğe giren 261-FZ sayılı federal “Enerji Tasarrufu ve Enerji Kullanımı Verimlilik Artırımı ve İlgili Yasama Hükümlerinin İyileştirilmesi” yasasının binaların tasarım, inşaat ve işletmesine dair yeni hükümler ve teşvikler getirmesi nedeniyle Rusya inşaat ve gayrimenkul piyasalarına köklü değişiklikler getirmesi bekleniyor. Bu yasal düzenlemeler Amerika, Avrupa ve diğer bazı gelişmiş inşaat piyasalarındaki trendlere paralel olarak piyasa dinamiklerinin de etkisiyle sürdürülebilir inşaat uygulamaları ve yeşil binalara gösterilen ilginin arttığı bir zamanda gerçekleşiyor.


Sürdürülebilir inşaat uygulamaları ve yeşil binaların enerji tasarrufu ve etkinliğine verdikleri önem bu yasa ve piyasa dinamikleri arasında önemli sinerjileri beraberinde getirebilir. Ancak Rusya’nın ilk yeşil binalarının inşaat ve sertifikasyon süreçleri halen devam etmekte ve Rusya inşaat ve gayrimenkul piyasası halen büyük ölçüde BREEAM ve LEED gibi önde gelen yeşil bina standartları hakkında fazla bir bilgiye sahip değil. Dolayısıyla yeşil bina standartları ve inşa edilen binaların enerji etkinliği arasındaki sinerji hala pek çok kişi için belirsiz. Yeni bina inşaatlarında enerji verimliliğinin BREEAM ve LEED içindeki önemleri nedir? Enerji verimliliği BREEAM ve LEED gibi önde gelen yeşil bina standartlarında nasıl hayata geçirilmekte?

BREEAM ve LEED Standartlarında Enerji Verimliliğinin Analizi

BREEAM ve LEED standartlarının enerji ile ilgili kısımlarına verilen yüzdesel ağırlıklar kıyaslandığında LEED’in enerji verimliliğine BREEAM’den daha fazla önem verdiği izlenimi edinilmekte. Ancak bina sistemlerinin birbirleriyle olan ilişkileri ve buna bağlı olarak hem BREEAM hem de LEED’de enerji verimliliği ile ilişkili puanlar oldukça kompleks bir yapı içinde yer almakta ve bu standartların çeşitli kısımlarına dağılmış bulunmakta. Bu nedenle BREEAM ve

LEED’in puanlama yapıları altında enerji verimliliğine verdikleri gerçek ağırlığı ancak derinlemesine bir analizle anlamak mümkün.

BREEAM ve LEED standartlarının enerji verimliliğine verdiği nispi önemi ve bu önemin rakamsal analizi için bir binanın enerji etkinliğine hem doğrudan hem de dolaylı olarak etki eden tüm puanları hesaba katmak şart. Bu nedenle binanın enerji etkinliğinin artırılmasına doğrudan yönelik puanlarla birlikte diğer kısımlarda enerji verimliliğini dolaylı olarak etkileyen puanları da göz önüne almak gerekli. Örneğin yeşil bir bina referans bir binaya kıyasla cephe, izolasyon, vb. sistem ve malzemelerle enerji tasarrufu yaparak doğrudan puan kazanabilir. Ancak su tüketimindeki tasarruflar (sıcak su armatürlerindeki sensörler gibi) veya mekanik havalandırma ihtiyacının azaltılması (örneğin doğal havalandırma yoluyla) gibi uygulamalar da enerji tasarrufuna önemli katkılarda bulunabilir zira bu tip tasarruflar dolaylı olarak daha az enerji tüketimine yol açacaktır. Dolayısıyla BREEAM ve LEED sistemleri altında binanın enerji tüketimini azaltmaya yönelik enerji verimliliğini içeren tedbirler LEED’de Su Tüketim Verimliliği ve BREEAM’de Sağlık ve Konfor gibi diğer kısımlardaki ilişkili puanlarla birlikte bir bütün olarak ele alınmalıdır. Aynı şekilde bu iki sistemde bazı puanların kazanılması için yerine getirilmesi gereken şartlar binanın enerji verimliliğini dolaylı olarak azaltmaktadır. Örneğin bina sakinlerinin konfor seviyesinin artırılması için gerekli ilave havalandırma debisi binanın nihai BREEAM veya LEED puanını artıracaktır. Ancak bu yönde kazanılacak puanlar aynı zamanda binanın enerji tüketimini de artıracaktır. Enerji verimliliğine olumsuz etki edebilecek bu tip dolaylı faktörler daha detaylı ve kompleks bir çalışmayı gerektirmeleri nedeniyle bu makaledeki analizin dışında tutulmuştur.

Sonuçlar

BREEAM ve LEED standartlarının tüm kısımlarındaki puanlar analiz edildiği zaman enerji verimliliğine yönelik uygulamaların aşağıdaki kategorilerde toplandığını görmekteyiz:

- Bina toplam enerji tüketiminin doğrudan azalmasını sağlayan ve enerjiyi verimli tüketen bina sistemleri (örneğin enerji verimli bina cephe sistemleri, asansörler, yürüyen merdivenler, soğuk oda sistemleri, enerji verimli aydınlatma armatürleri)

- Enerji kayıplarında dolaylı tasarruflar (örneğin sıcak su tüketimindeki tasarruflar yoluyla su ısıtma sistemlerine bağlı olarak enerji tüketiminin azaltılması, bina ısısının artmasına yol açan bina çevresindeki ısı adalarının önlenmesi ve buna bağlı olarak artan soğutma ihtiyacı nedeniyle enerji tüketim artışının önüne geçilmesi)

- Doğal aydınlanma ve havalandırma yardımıyla aydınlatma ve havalandırma sistemlerindeki enerji tüketiminin minimize edilmesi

- Aydınlatma ve ısıtma, havalandırma ve klima sistemlerinin gereksiz kullanımının önüne geçilmesi amacıyla bina sakinlerinin sadece ihtiyaç halinde kişisel zonlama bazında bu sistemlerin kullanımına imkan sağlayacak kontrol sistemlerinin tasarıma dahil edilmesi

- Mühendislik sistemlerinin optimal kullanımına imkan sağlayacak ve gereksiz enerji kayıplarının önüne geçecek bina işletme uygulamaları (örneğin bina sistemlerinin devreye alınması aşamasında uzman kişi veya şirketlerin denetimi, işletme süresinde bina işletmecileri tarafından bina enerji tüketiminin ölçüm ve kontrolü, alt sistemlerin ölçümü, sistemlerde kaçak ve kayıpların önlenmesi)

- İnşaat sürecinde enerji tüketiminin müteahhit tarafından kontrolü (sadece BREEAM için)

Sonuçlar

İlk izlenimlerin aksine yaptığımız analiz enerji verimliliği ile ilgili puanların hem LEED, hem de BREEAM standardında yakın bir ağırlığa sahip olduğunu göstermekte. Şu an geçerli LEED 2009 standardı bir önceki LEED 2.2 versiyonuna ile mukayese edildiğinde LEED’in 2009 versiyonunun enerji verimliliği alanında BREEAM ile arasındaki farkı kapattığı görülmekte.

Yukarıda gösterilen BREEAM enerji verimliliği ile ilişkili puanlar aynı zamanda inşaat süresince müteahhit tarafından enerji tüketiminin takip edilmesi gibi bilinçli müteahhit uygulamalarını da kapsamakta ve bu uygulamaya 2 puan öngörmekte. Buna karşılık müteahhitlerin inşaat süresince enerji tüketiminin takibi uygulamasına LEED tarafından herhangi bir puan öngörülmemekte. Ancak bunu LEED standardının kalıcı bina enerji tasarrufuna daha fazla önem verdiği şeklinde yorumlamak da mümkün.

Öte yandan LEED 2009 standardının tüm versiyonları için referans bir binaya göre %10’luk bir enerji verimliliği bir ön koşul ve binalar ancak %12’lik bir enerji tasarrufuna ulaştıktan sonra puan kazanmaya layık görülmekte. Bu ön koşulu enerji verimliliğinin LEED standardının vazgeçilmez bir parçası olduğu şeklinde de yorumlamak mümkün. Zira LEED standardının aksine, BREEAM (Europe Commercial 2009) standardının şu anki versiyonunda böyle bir ön koşul bulunmamakta ve binalar BREEAM standardı altında %11’lik bir enerji verimliliği ile doğrudan 5 puan kazanabilmekte. Bu BREEAM standardını seçen bina sahiplerine potensiyel olarak enerji verimliliği alanında kaybedilen puanları diğer alanlarda kazanılabilecek puanlarla telafi etme imkanını sağlanmakta.

Ancak bu sonuçlar aynı zamanda herhangi bir standardın bir diğerine göre daha enerji verimli olduğu sonucunun çıkartılamayacağının da altını çizmekte. Enerji verimliliği ile ilgili puanlar her iki standartta da, en azından şu anki versiyonlarız itibariyle, birbirine oldukca yakın gözükmekte. Dolayısıyla enerji verimliliğine ağırlık vermek isteyen bina sahipleri için en doğru yeşil bina standardının seçiminde mevcut bina tasarım ve kriterlerinin hangi standarda daha uygun olduğu, proje ekibinin hangi sisteme daha yatkın olduğu ve tercihi, ve bina sahibi için maliyet gibi öncelikli diğer kriterler en önemli rolü oynamakta.


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)