Kamusallık Dalgası

Portekizli kaşiflerin yola çıktığı Belém kıyısında konumlanan, Amanda Levete Architects tasarımı sanat, mimarlık ve teknoloji müzesi MAAT, dışa dönük tasarımıyla Tejo nehri ve geniş coğrafyalarla kurulan iletişimi yeniden yorumluyor.

Çağdaş sanatın, mimarlığın ve teknolojinin birbirine yaklaşmasını farklı boyutlarıyla ele alan müze, konumlandığı alana güçlü ve bir o kadar da hassas mimari diliyle temas ediyor. Bölgenin sanat odaklı bir turizm merkezi olarak dönüştürülmesi için EDP Vakfı tarafından geliştirilen masterplan kapsamında Amanda Levete Architects mimarlık ofisi tarafından tasarlanan müze, programıyla bu dönüşümü desteklerken yerden yükselen kütlesiyle içinde ve dışında kamusal kullanımları zenginleştiriyor.

Müzenin strüktürel olarak tıpkı bir kemer gibi yükselen formu peyzajla bütünleşiyor ve ziyaretçiler yapının üzerini de gündüzleri seyir terası, geceleri ise açık hava sineması olarak kullanıyorlar. Nehre doğru uzanan konsol da yapının girişini tanımlarken doğal bir kaya oluşumu gibi altında korunaklı bir alan oluşturuyor.


Portekiz’in zengin zanaat ve seramik geleneği temel alınarak tasarlanan seramik kaplamalı cephe, parçaların bir araya gelerek oluşturduğu özel dokusuyla suda oluşan yansımaları taklit ediyor. Işık ve gölgenin değişken okumalarını açığa çıkarıyor. Konsol çatı aynı zamanda sudan yansıyıp yüzeyine çarpan güneş ışınlarını da mekanın içine ileterek yapının aydınlatılmasına katkı sağlıyor.

İç mekanda bulunan dört geniş sergi salonu kamusal alanların uzantıları gibi işliyor ve üç farklı disiplinin kesiştiği noktalarda farklı deneyim ve etkileşimleri tetiklemek için akışkanlığı devam ettiriyor. 1.200 metrekare alana sahip Oval Galeri yerleşirken onun etrafında 1000 metrekarelik ana galeri ve dijital teknolojilerle donatılmış iki ayrı sergi odası bulunuyor.



Fotoğraflar:  Francisco Nogueira

Kaynak: Kalebodur


Yorum yaz...

Teşekkür ederiz. Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır.
Üzgünüm. Yorumunuz gönderilemedi. Lütfen tekrar deneyin.
  • (Yayınlanmayacak)