Kentsel Dönüşümde Düzgün Binalar Yapmak Kentin Kaderini Değiştirmeye Yetmiyor…
Cihan Sevindik, Zeynep Canan Sevindik, Doğan Türkkan
OFFICEPAN Mimarlık
Güzel ve nitelikli binalar bir araya geldiğinde güzel ve nitelikli şehirlere dönüşemiyor maalesef. Ne kadar güzel bina yaparsanız yapın o bina çevresi ile birlikte bir anlam taşıyor.
Genç kuşak mimarlar olarak önce sizi biraz tanıyabilir miyiz? Genel anlamda projelerinizden bahsedebilir misiniz?
2012 yılında Doğan Türkkan ile OfficePan’ı kurduk, sonrasında Zeynep Canan Sevindik ofisimize katıldı. Daha öğrencilik yıllarında yarışmalara girmeye başlamıştık ve TOKİ’nin 7 İklim 7 Bölge Yarışmasında üç bölgede iki birincilik almıştık. Genelde yarışmalar ve yarışma sonrası projeleri uygulama yolunda devam ediyoruz. Bu dönemde gerek ofisin bulunduğu konumdan dolayı gerek mimarların daha çok iş alanı olması sebebiyle Bağdat Caddesi ve çevresinde kentsel dönüşüm projeleri yapma fırsatı bulduk.
ZEYNEP CANAN SEVİNDİK
Kentsel dönüşüm kapsamında Kadıköy Suadiye’de hayata geçirdiğiniz Çelem Loft projenizi yeşil bina kriterleri doğrultusunda tasarladınız. Bu bağlamda sürdürülebilir mimari ve çevre dostu bina kriterlerine göre uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Çelem Loft projesi bizim ilk uygulanan projemiz. Projeye başlarken mevcut bina Bağdat Caddesi’nin önemli ve nitelikli binalarından bir tanesiydi, binayı yıkmak açıkcası bizim içimizden gelmiyordu; ama çürük raporlarından dolayı yıkılması kararlaştırılmış bir kentsel dönüşüm projesi idi. Çelem Loft bir Arkad Yapı projesi olup ortaklarından Orkan Öztürk Amerika’da ekolojik yapılar ile ilgili çalışmalar yapmış, LEED AP olan bir inşaat mühendisi... Bu sebeple Arkad Yapı ile Bağdat Caddesi’nin ilk yeşil binasını yapmak ve Bağdat Caddesi’nde müteahhitler arasında fark yaratmak için bu fikri geliştirdik. Biz mevcut yapıyı ilk gezdiğimizde, cam yüzeylerin fazlalığı ve yüksek tavanlı olması göze çarpıyordu, bir loft havası vardı ve biz de mal sahiplerine bu şekilde çalışabileceğimiz konusunda yönlendirmelerde bulunduk. Loft çalışırken ekolojik anlamda nasıl göndermelerde bulunabiliriz, gün ışığından maksimum yararlanmayı, ortak mahallerin elektrik kullanımını, pis suyun geri dönüşümünü nasıl sağlayabiliriz, nasıl yeşil bina standartlarını karşılayabiliriz gibi başlıklar üzerinde fikirler yürüttük.
Projeyi tasarlarken bir yandan geçirgen bir kabuk planlanırken bir yandan da gece olduğunda bina nasıl bir şeye dönüşür fikrini sorguladık ve binanın kepenk sistemleriyle bir anda siyah bir kara kutuya dönüşebildiğini gördük. İnşaa aşamasında yola çıktığımız kriterlerin bazıları yapılabildi, bazıları ise uygulanamadı maalesef.
DOĞAN TÜRKKAN
Bu projede gri su dönüşümü uygulandı, çatı üzerine güneş panelleri yapıldı ve ortak mahallerin aydınlatılması bu paneller ile sağlandı; Proje LEED seviyesine kadar çıkartılamadı ama Yeşil Bina konseptiyle yola çıkılıp inşaa edilen bir proje oldu. Çelem Loft yeşil bina konseptli ve aynı zamanda bizim uyguladığımız ilk projemiz olduğu için değer verdiğimiz bir proje...
Bundan sonraki projelerimizde buradan öğrendiklerimizi devam ettirmeye çalışıyoruz, Antalya’da kazandığımız kültür merkezi projesini de sertifikaya kadar taşıyabileceğimizden emin olmasak da yine de bir çok yeşil bina kriterini sağlamaya çalışıyoruz. Belediye çevredeki yüksek yapıların içerisinde bulunan bir parkta yapılacak olan bir kültür merkezi istiyor, yapı yükseklikleri genelde üç ya da dört kat, mahalle arasında kentin havalandığı bir nokta. Biz buraya daha yatayda ve sürüdürülebilir bir bina önerdik, park kısmına hiç dokunmadan yapıyı parktan olabildiğince geriye çektik. Yapı içerisinde bir kaç tane avlu yakalayarak burada yetişecek ağaçların ve gölgeliğin yapının pasif iklimlendirmesi ve enerji kaybını minimize etmesini sağlayacak şekilde yola çıktık ve projemiz birinci oldu. Şu an da idareyle uygulama projelerini çalışıyoruz; gölgelik alanlar, havalandırma ve iklimlendirme maliyetlerini nasıl minimize edebiliriz, Antalya’nın sıcak ikliminde güneşten bir yandan verim alırken bir yandan soğutma maliyetlerini nasıl düşürebilirizi planlamaya çalıştık.
Bir yapının yıkılıp yerine daha yoğunluklu bir yapının yapılması için bu bölgenin altyapısı ve donatılarının tekrar düzenlenmesi lazım.
Kentsel dönüşüm kavramı altında gerçekleşen konut sektöründeki bu hızlı değişim hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Çok hızlı bir dönüşüm olması kentsel dönüşümün en büyük eksisi, örneğin; bir anda Bağdat Caddesi ve çevresi şantiye alanına döndü, ancak bir yapının yıkılıp yerine daha yoğunluklu bir yapının yapılması için bu bölgenin altyapısı ve donatılarının tekrar düzenlenmesi lazım. Parsel bazlı uygulamalar ise buna olanak sağlayamıyor. Bunun yerine işin uzmanlarının oluşturacağı bir planlama modeli ile çok daha iyi bir kentsel dönüşüm modeli uygulanabilir.
Güzel ve nitelikli binalar bir araya geldiğinde güzel ve nitelikli şehirlere dönüşemiyor maalesef. Ne kadar güzel bina yaparsanız yapın o bina çevresi ile birlikte bir anlam taşıyor. Kentsel dönüşüme o noktadan baktığımız zaman düzgün binalar yapmak kentin kaderini değiştirmeye yetmiyor ne yazık ki; bu yüzden üst mercilerin daha çok sorumluluk alması ile daha güzel bir kentsel dönüşüm modeli geliştirebilinir bence.
Project Location: Antalya / Turkey
Project Area: 5500 m2
Design Office: OfficePAN – Rasa Mimarlık
Kentsel tasarım projelerinde bir çok önceliğimiz olduğu için engel teşkil etmeyecek, kot ilişkileriyle farklı çözümlemelere gidebiliyoruz. Kentsel dönüşüm projelerinde bununla ilgili şöyle bir eleştirim olabilir; ruhsat projelerinde su basman kotu ‘artı bir’ kotunda ise sadece ruhsat projesinde engellilerin kullanımına yönelik elli santim çıkan bir asansör çiziliyor ama proje yapıldıktan sonra gidip baktığınızda hiç birinin yapılmadığını görüyorsunuz. Bu noktada bence kağıtta kalan önlemler uygulamaya geçirilemiyor. Bununla ilgili İskan Müdürlüğü’nün yaptığı denetimlerle önlem alması çok kolay, ama nedense gözden kaçıyor...
Biz Çelem Loft projesinde su basman kullanmadık, sokak kotundan yapıya yaklaşmayı tercih ettik, genelde engelsiz ulaşılabilir tasarım uyguluyoruz. Ekonomik kaygılar sebebiyle daha kullanışlı çözümler üretilebilecekken daha kolay bir su basman kotuyla durumu çözmek iş verenlerinde daha kolayına geliyor ve birinci önceliği oluyor.
Yapı malzemeleri yaşam döngülerinin her evresinde farklı çevresel etkilere sebep olabilir. Bu sebeple malzeme seçimi süreçlerinde çok boyutlu kriterler rol oynar. Bu bağlamda malzeme seçiminde öne çıkan kriterler neler olmalı? Sizin kullanmayı en çok tercih ettiğiniz yapı malzemeleri hangileri?
Daha çok projenin bulunduğu coğrafi ve iklimsel özellikelere uygun malzemeler kullanmayı tercih ediyoruz. Doğal malzemeler kullanmaya çalışıyoruz, yapıların yaşayan doğal organizmalar olduğunu kabul ediyoruz, bu doğrultuda kullandığımız malzemelerin yaşayan, belki bizimle birlikte yaşlanan ve nefes alan malzemeler olmasını tercih ediyoruz.
Antalya’da yaptığımız projede şu anda tamamen brüt malzeme kullanıyoruz, daha az kimyasal malzeme ile yalın bir yaklaşım sergilemeye çalışıyoruz. Çevreden bağımsız bir yapı tasarlamanın çok başarılı olduğunu düşünmediğimiz için çevreye ve bölgenin özeliklerine özgü malzeme seçimleri yapmaya çalışıyoruz.
Kullandığımız malzemelerin yaşayan, belki bizimle birlikte yaşlanan ve nefes alan malzemeler olmasını tercih ediyoruz.
Son olarak, OfficePan önümüzdeki on yıllık süreçte yarışma projeleriyle mi yoksa uygulama projeleriyle mi devam edecek?
Yarışmaları bırakmamız biraz zor gibi görünüyor, çünkü bu durum bir müddet sonra tutkuya dönüşmeye başlıyor, giremediğimiz yarışmalarda vicdan azabı çekmeye başlıyorsunuz. Yarışmaları bırakmadan ama bu konuda da kendimizi ispatlayıp daha fazla proje uygulama şansı bulabilmeyi ümit ediyoruz. Yarışmalar kısmını belli bir noktaya getirebildik, bundan sonraki aşamada yarışmayla uygulanabilecek yapılar elde etme arefesindeyiz, şuanda yarışmayla kazandığımız projelerin uygulama projeleriyle meşgulüz, bilmediğimiz detayları keşfediyoruz.